En Sıcak Konular

Turgut: TÜSİAD bir tek AKP ile rahat

26 Mayıs 2007 00:00 tsi
Turgut: TÜSİAD bir tek AKP ile rahat TÜSİAD bir tek AKP ile rahat görüşüp, konuşabilen bir örgüt görünümü vermeye başladı. Bu TÜSİAD’ın amacına ve misyonuna aykırı. Peki nasıl böyle oldu?

Serdar TURGUT'un yazsı

AKP dışındaki partiler, TÜSİAD’la görüşmeye pek de can atmıyorlarmış görüntüsü veriyorlar.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın davetine ‘ben sadece milletle görüşürüm’ diyerek sert cevap verdi. CHP biraz daha diplomatik bir cevap verdi ve “biz gelemeyiz ama siz Ankara’ya buyurursanız gayet tabii ki konuşuruz” dedi.

Gelinen noktada TÜSİAD bir tek AKP ile rahat görüşüp, konuşabilen bir örgüt görünümü vermeye başlamıştır. Ki; bu hem TÜSİAD’ın amacına ve misyonuna aykırıdır hem de uygun olmayan bir görünümdür.

Neden böyle oldu ve bu noktaya gelindi? Birkaç neden var ve hepsi birden ele alınıp değerlendirme yapılmalı:

Aydın Doğan Grubu, son zamanlarda hükümet ile sıcak ve yakın ilişki içine girdi. İş çıkarları bunu gerektiriyor olabilir tabii ki ama patronun bir de güçlü medya şirketleri olduğu için ve TÜSİAD’ın başında da kızlarından bir tanesi bulunduğundan, AKP ile yakın ilişki ve medyasında bunu yansıtan habercilik, AKP dışındaki partileri rahatsız etmiştir.

Son mitinglere katılanların, AKP’nin yanında Aydın Doğan medyasına da tepkileri açıkça koymaları ve o medyayı alan dışına davet eden sloganlar atmaları, muhalefetteki partilerin o medyanın alt grubu olarak görünmeye başlayan TÜSİAD’a karşı çekimser kalmalarını da desteklemiştir.

AKP dışındaki partilerin hemen hepsi, ekonomide son yıllarda sağlanan istikrarın ve büyümenin sonuçlarından halkın yararlanamadığını ve güzel sonuçların halka yayılamadığını düşünüyor.

Onlara göre ekonomide var olduğu söylenen dinamizmin tek yarar sağladığı kesim büyük patronlar. Dolayısıyla da onların örgütü TÜSİAD’ın AKP’yi sevmesi çok doğal. Ancak halktan ciddi bir tepki ve rahatsızlık da var. Muhalefet partileri kendilerini bu tepki ve rahatsızlığa sahip çıkmakla yükümlü görüyor. Bu nedenle sadece TÜSİAD’ın yanında yer alırmış gibi bir görüntü vermek istemiyorlar.

Bu arada seçim sonrası olası koalisyonların işareti de verildi bu süreç içinde. DP, TÜSİAD’ın çağrısını bir süre düşündükten sonra kabul etti.

Seçim sonrası AKP ile ortak bir hükümet kurabilecekleri söylenen siyasetçiler TÜSİAD platformunda ilk kez buluştular. Ret cephesi ise CHP ve MHP’den oluşuyor.

Onlar miting meydanlarında ortaya konulan tepkilere çok daha önem verir görünü-yorlar. Zaten CHP ve MHP’nin ulusalcı tepki platformunda bir araya gelebilecekleri konuşuluyordu bir süredir. Bu da o sürecin başlangıcını oluşturabilir.

İşte bu noktada CHP’nin daha diplomatik bir tavır almış olmasının nedenlerini de irdelememiz lazım. CHP de diğer muhalif partilerin ekonomik analizlerini paylaşmakla birlikte, daha fazla liberal ekonomi politikalarına yönlendirmeye hazırlık yapmış görünüyor.

Özellikle Baykal da bunun, TÜSİAD gibi örgütler ve büyük patronlarla diyalog yollarını açık tutmakla olabileceğini görüyor. Baykal’ın İstanbul’a gelmeyerek TÜSİAD yöneticilerini Ankara’ya çağırması aslında ‘ben size kırgınım ama konuşma yollarımız da açık’ sinyalini veriyor.

TÜSİAD’ın da CHP’nin kendilerine neden kırgın olabileceği üzerine düşünmesinde yarar var. Bu arada Baykal, uzun zamandır çok kapsamlı bir ekonomi politikası üzerine çalışma yaptırıyor. İstikrarı sürdürme ve büyümeyi sağlamaya yönelik ‘sıfır fakirlik’ hedefi de içeren ekonomi politikası hazırlıkları tamamlanmış durumda.

Bu nedenle TÜSİAD’ın bir an önce Ankara’ya giderek CHP Lideri ile konuşmaya başlamasında ve aradaki kırgınlıkları düzeltmeye çalışmasında yarar var.

Başına Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın gelmesinden bu yana TÜSİAD hoş bir durum göstermiyor.

Bir kere TÜSİAD içinde Arzuhan Hanım’ın başkanlığının zoraki olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazla. Bir patronun, sadece medya sahibi olması nedeniyle örgüte bu kadar hakim olmasının doğru olmadığını düşünüyorlar.

Hatta bize gelen bilgiler, bir süre önce bu rahatsızlık duyan patronların TÜSİAD’dan ayrılıp alternatif başka örgüt çatısı altında bir araya gelmek gibi bir fikir de geliştirdikleridir. Bu yöndeki girişim Güler Sabancı’nın gayretleriyle engellenmiş veya sadece ertelenmiş durumda.

Anlayacağınız TÜSİAD hem siyasi açıdan hem de örgüt içi tutarlılık açısından hayli darbe almış durumda. Gidişat böyle olursa TÜSİAD’ın eski gücü sadece tarih kitaplarında kalacak gibi gözüküyor.

Akşam 



Bu haber 304 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,046 µs