Değişim TSK'ya nasıl yansır?

31 Temmuz 2011 08:45 tsi
Genç subaylar daha verimli ve mutlu olacak.

YAŞ öncesi komutanların emekliğini istemesini yorumlayan uzmanlar, "Endişeye gerek yok" diyor. Türk demokrasisinin rüştünü ispat ettiği görüşünde birleşen uzmanlar, "Bu değişim Türk Silahlı Kuvvetleri'nde tabana nasıl yansır?" sorusuna da yanıt verdi.

Pazartesi günü başlayacak olan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı öncesi komutanların emekliliğini istemesinin ardından gelişmeleri uzmanlar değerlendirdi. “Bundan sonra ne olacak?” sorusuna cevap veren uzmanlar, “Yaşananlar demokrasi açısından bir kazanç. Endişeye gerek yok” diyor.

Emekli askeri hakim Faik Tarımcıoğlu, konuyla ilgili olarak, "Hiçbir kriz veya bir sorun olmaksızın belki ilk defa hükümetin çok ciddi ve özel bir inisiyatif kullanmasıyla şimdiye kadar ki anti demokratik bütün teamüller ve uygulamalar tarihe karışmak üzere belki bir daha konuşmayacağız. YAŞ toplantısının Türk demokrasisine getirdiği önemli yenilik bu olacak” dedi.

Ulusal güvenlik uzmanı Mesut Ülker ise "Önceden beri hasır altı edilmiş problemlerin ve vesayetçi anlayışın artık son bulduğunun ifadesidir. Demokratik ülkeler ve gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi dokunulmayanlara dokunulduğu sorgulanmayanların sorgulandığı bir süreçten bu günlere kadar geldik" diye konuştu.

Bu Değişim Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Tabana Nasıl Yansır?

Bu soruya Faik Tarımcıoğlu, şu yanıtı verdi:

"Ciddi manada bir sıkışıklık vardı, Türk ordusu bir sıkıntıya doğru gidiyordu. Çünkü bu malum 2005'ten itibaren veya yani Balyoz, Sarıkız, Ayışığı vesaire tehlikelerinden sonra bir kadrolaşma dar bir kadrolaşma yapılmıştı ama bu alttan gelen taleplere cevap vermiyordu. Belki bu sebep ile böyle bir kademe değişikliği hayırlı da olmuştur."

Mesut Ülker ise "Siyasetten uzak durarak kendi işiyle uğraşan bir TSK oluşturulmasının tam zamanıdır. Bu dönemde aslında genç subaylar gibi genç generallerin de demokratik hassasiyet ve algıları ile ilgili olarak daha verimli ve da mutlu olacaklarını düşünüyorum" diye konuştu.

Uzmanların birleştiği en önemli nokta ise darbe ve darbeye teşebbüs gibi geriye dönüşlere asla izin vermeyeceğini gösteren Türk demokrasisi, artık rüştünü ispat etti.

Askeri uzmanlar, komutanların istediklerini yaptırmak için bir nevi blöf yaptığını ama sivil iradenin hukuku korumak için darbeden yargılanan generallere terfi yolu açmadığını söylüyorlar.

Askeri Uzmanlar, olayın hemen ardından, kimi çevrelerin yaşananları kriz diye göstermeye çalıştığını ama bunun hiç de öyle olmadığını anlatıyorlar.

Emekli Askeri Hakim Veysi Savaş, emeklilik kararının Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücüne güç katacağını söyledi. Kararı gecikmiş olarak nitelendirdi.

Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Gazeteci-Yazar Ahmet Altan'ın analizi en çok konuşulanlar arasında. Altan, istenilen terfiler gerçekleşmeyince emeklilik dilekçesi verilmesini eleştirdi. Mehmetçiklerimizin komuta hatası yüzünden şehit düşerken neden istifa etmediler diye sordu.

Köşe yazarları da sakin

Köşe yazarları, ordunun en tepesindeki 4 komutanın istifasının bile artık krize neden olmamasının, Türkiye'nin 'normalleştiğini' göstermesi açısından önemli olduğu noktasında birleşti.

Yarın başlayacak olan Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısı öncesiGenelkurmayBaşkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının emekliliğini istemesi üzerine önceki gece yaşananlar, medyada kriz olarak değerlendirilmedi.

Eskiden muhtıra verilirdi, şimdi tersi oluyor

Mehmet Barlas (Sabah): Eskiden askerlerle siyasetçiler anlaşamayınca muhtıra verilir ve siyasetçiler istifa ederdi. Şimdi tersi oluyor. Değişime alışmak kolay değil. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna alışkanlıklara dayalı olarak karar veremeyiz. Ama kesin olan bir şey var: Sivilleşme ve demokratikleşme bugünün dünden farkını oluşturan olgular arasında.

Avni Özgürel (Radikal): Türk ordusu komutansız kalmaz, nitekim kalmadı da. Genelkurmay Başkanı'nın, kendi tercihi olmaktan ziyade birtakım telkin ve baskıların da etkili olduğu bir sürecin arkasından emeklilik dilekçesi verdiği anlaşılıyor. Orduda siyasi iktidara karşı sert duruşla itibar kazanma alışkanlığı var. Eski komutanlar nezdinde kabul görmek adına bir çıkıştır yapılan.

Ahmet Altan (Taraf): Genelkurmay Karargâhı'nda 'hükümet aleyhtarı'internetsiteleri oluşturma özgürlüğü hiçbir orduya tanınmaz. Darbecilik, cuntacılık dönemi orduda sona eriyor. Ve 'darbecilik yasak' emrini bir onur sorunu yapıyorlar. Askerliği unutup kendilerini 'ülkenin hâkimi' sanan, sürekli olarak sivil hükümetleri sindirmek için uğraşan, darbe planları hazırlayan generallerin çekilmesinden kimseye bir zarar gelmez.

Fatih Altaylı (Habertürk): Bu durum Türkiye'de bir ilk olmakla beraber, demokrasi tarihimiz açısından önemli bir viraj, önemli bir kavşak olacak. Buradan kazasız çıkmamız halinde 'normalleşme' yolunda da önemli bir adım atmış olacağız. Muhtıra vermektense, gazetecileri toplayıp bağırıp çağırmaktansa böylesi daha demokratik. Sonuçlarını ise zamanla göreceğiz.

Ergun Babahan (Star): Yaşanan olaylar tek tek kişiler açısından ele alındığında elbette üzücüdür ama ülkenin genel gidişatı açısından olumludur. İstifalar için söylenebilecek ilk söz, "yetmez ama evet"tir, çünkü hâlâ Aktütün'de, Dağlıca'da, Silvan'da da ne olduğunu bilmiyoruz.

Emre Aköz (Sabah): Silvan saldırısı hakkında rapor hazırlanmak hiç hoşlarına gitmedi. İnternet andıcı davası ve terörle mücadelede Emniyet'in öne çıkmasıyla birlikte bardak taştı. Alt kademelerin gözünde prestijlerini yitirdiler. Sonuç olarak bu iş hayırlı oldu. Sivil otorite kendini ispatladı. Bundan sonra o makamlara gelecekler demokrasiye tabi olacaklarını bilmeli.

Eski Bakan Hasan Celal Güzel: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 26. maddesinde toplu istifaların suç olduğu ve haklarında kovuşturma yapılacağı beyan ediliyor. Askeri Disiplin Kanunu ‘disiplin tecavüzü’ diye bir müessese var. Buna göre toplu halde emekliye ayrılmak disiplin suçudur. Özel hayatları sebebiyle toplu olmayacak şekilde emeklilik isteyebilirler. Ama bunu YAŞ toplantısına 2 gün kala yaparsanız siyaset yapmış olursunuz. İstifa etmesi ya da emekli olması fark etmez. Burada TSK’nın diğer kademelerini de adeta hükümete karşı tavır alma tahriki var. Bu bakımdan da yanlış yapılmıştır. Yine de hayırlı oldu. Her musibetten bir hayır doğar.

KRİZ FIRSATA DÖNÜŞTÜ

DP eski lideri Süleyman Soylu: Bu, milletin iktidar mücadelesidir. Yüzde 50 oyu alan AK Parti milletin hissiyatına tercüman olmak durumundaydı. Nitekim de öyle oldu. Bugün bunun yanında olmak demokrasinin yanında olmak demektir. Genelkurmay idaresinin yaptığı ne Türk devlet idaresine ne de hukuk devleti idaresine uymaz. Grup şuuru içerisinde hareket etmek devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Halkın tercihlerini beğenmeyenler Türkiye’yi yeni bir kaos iklimine sokmaya çalıştı ama başaramadı. Bir kriz Türkiye’de bir fırsata dönüştürüldü.

AÇIKLAMA UTANÇ VERİCİ

Emekli Cumhuriyet Savcısı Reşat Petek: Yaşananlar asla bir kriz değil. Siyasi otorite 3-4 saat içinde gereğini yaptı. Generallere gelince keşke Dağlıca, Aktütün ya da Silvan saldırısında şehitlerin canlarının korunamadığı için istifa etselerdi. Eminim bu daha onurlu bir istifa olurdu. Genelkurmay Başkanı’nın açıklamasına bakılırsa TSK’nın en tepesindekiler hâlâ askeri vesayetin devam etmesini arzuluyor. Bu bir züldür, utanç verici bir açıklamadır.

NORMALLEŞİYORUZ

Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır: Türkiye’nin normalleşme sürecindeki olağan durumunu yaşadık. Geçmişte bunlar bizim için birer lükstü. Ama bugün bunun artık lüks olmadığını gördük. Hukuk ve demokrasi alanında normalleşiyoruz. Türkiye adına sevindirici.

DEMOKRASİ İÇİN ÖNEMLİ

Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Sonuç olarak hayırlı bir gelişme yaşadık. Silahlı Kuvvetler’in de siyasi iradeye tabi olması gerekiyor. Artık darbeci kadroların TSK’dan zaman içerisinde tasfiye olacağının işareti olarak görmekte fayda var. Vesayet sisteminin bitişinin başlangıcıdır. Gelişmiş demokrasi için de önemli bir adımdır.

ARTIK KENDİLERİ GİDİYOR

Emekli Jandarma İstihbarat Binbaşı Kemal Şahin: Daha önce komutanlar hoşuna gitmeyen şeyler olduğunda ya darbe yapardı ya da muhtıra verirlerdi. Hükümet de şapkasını alıp giderdi. Şimdi Allah’a şükür ki siyasi iradeyi beğenmeyenler kendileri gidiyor. Gerekli müdahaleler yapılarak hızlı bir şekilde her şey rayına oturdu. Hiçbir görev yeri boş kalmaz. Herhangi bir zafiyet de oluşturmaz.

DARBECİ GENERAL İSTEMİYORUZ

Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: Hükümetin bu dik duruşu demokrasi adına sevindirici bir adımdı. Tebrik ediyorum. Halkımız darbeci ordu, andıççı general istemiyor. Gelinen nokta sivilleşme yolunda, askeri vesayetin kırılması noktasında önemli bir dönemeç noktası oldu.

trthaber, samanyolu, zaman, bugün

 

Bu haber 1,474 defa okundu.