İşte internetin 1 numarası!

30 Temmuz 2011 08:35 tsi
İnternet andıcı iddianamesi kabul edildi. İtiraflar diz boyu!

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hükümete yönelik kara propaganda içeren internetsiteleri hakkında hazırlanan 'internet andıcı' iddianamesini kabul etti.

7'si general 22 subayın yer aldığı iddianamede sanıklar hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talep ediliyor. Emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın bir numaralı sanık olduğu davada Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ise yüksek rütbeli subay olarak dikkat çekiyor.

TUTUKLANMASI TALEP EDİLEN SANIKLAR:

Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler
Emekli Orgeneral Hasan Iğsız
Korgeneral Mehmet Eröz
Korgeneral İsmail Hakkı Pekin
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu
Tümgeneral Mustafa Bakıcı
Tümgeneral Hıfzı Çubuklu
Emekli Hava Albay Fuat Selvi
Albay Ziya İlker Göktaş
Albay Hulusi Gülbahar
Albay Cemal Gökçeoğlu
Albay Sedat Özüer
Albay Orhan Güçlü
Emekli Yarbay Recai Alkan
Deniz Yarbay Altunay Şahin
Deniz Binbaşı Cem Şimşek
Deniz Binbaşı Fatih Koca
Yüzbaşı Murat Uslukılıç
Emekli Deniz Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım
Mehmet Bülent Sarıkahya
Meryem Kurşun
Alaettin Sevim

Çiçek sanık değil çünkü...
Psikolojik harekât sitelerinin çalışmasıyla ilgili ayrıntılı ifadesi iddianamede yer alan Albay Dursun Çiçek hakkında da bu soruşturma kapsamında dava açılmadı. Buna gerekçe olarak da Çiçek’in hali hazırda bu davayla birleştirilmesi istenen ‘’İrtica ile mücadele eylem planı’’ davasının sanıkları arasında olması gösterildi.

 
Memur her şeyi anlattı
İddianamede savcılığın Genelkurmay ve Başbakanlığa sitelerle ilgili yazdıkları yazılara gelen cevaplara da yer veriliyor. Sitelerin varlığını kabul eden Genelkurmay, sitelerdeki suç içeren içerikle ilgili personelini suçlayarak “sorumlu personel yetki aşımı yapmıştır” diye kendini savunuyor. Başbakanlık ise bu sitelerle ilgili kendilerinden giden bir emir olmadığını savcılığa bildirmiş. Genelkurmay’ın suçu personele atan bu savunmasına cevap ise Bilgi Destek Dairesi’nde görevliyken bu sitelerin bir kısmının yöneticiliğini yapan Albay Dursun Çiçek’ten gelmiş. Çiçek, Genelkurmay’ın bu savunmasını yalanlayarak “Söz konusu yayınlar hiyerarşik yapı içinde sitelere ekleniyordu. Zaten komutanların siteleri kontrol etmek şansı da vardı“ diyor.

İddianamedeki en kritik ifadelerden birini veren Genelkurmay’da sitelerden sorumlu sivil memur olarak çalışan Meryem Kurşun ise savcılara ayrıntılarıyla sitelerin nasıl çalıştığını, komutanların siteye eklenecek haber ve yorumları nasıl kontrol ettiğini anlatmış.

Savcı, kendilerini savunurken “Siteler bizim zamanımızda böyle yayın yapmıyordu” diyen Mustafa Bakıcı ve Mehmet Eröz’ün iddiasının gerçeği yansıtmadığını da site yayınından örnekler vererek anlatıyor.

 
Taraf’ın haberi deşifre etti
İddianamede sitelerin deşifre olması için “Siteler ilk kez Taraf gazetesinde 4 Şubat 2009 tarihinde yer alan bir haber üzerine deşifre olmuşlardır” ifadesine yer veriliyor. İfadesinde Bilgi Destek Birimi Başkanlığı’na vekâlet eden Mustafa Bakıcı da siteleri Taraf’ta çıkan haber üzerine kapattıklarını kabul ediyor. Sitelerin kapatılma talimatının kendisi tarafından verilip verilmediğinin sorulduğu dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız ise Başbuğ’u işaret ederek “Bu soruyu Genelkurmay Başkanlığı’na sorun” diyor.

Sitelerin eski arşivlerine girerek inceleyen savcının sonuç bölümündeki sitelerle ilgili değerlendirmesi de çok çarpıcı: Türkiye Cumhuriyeti yürütme organını baskı altında alıncı tahkir tezyif edici yayınlar, ülkenin sözde irtica tehlikesi altında olduğu ve bunun sorumlusunun iktidar partisi olduğu yönünde kamuoyu oluşturmayı hedefleyen yayınların, yine Dursun Çiçek imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planı’nda yer alan hususlara paralel nitelikte yayınların yer aldığı, bunların yanı sıra Ergenekon Terör Örgütü yöneticiliği veya üyeliği suçlamaları ile halen yargılanmakta olan şüphelilerin organize edildiği anlaşılan Cumhuriyet Mitingleri’nin propagandası yapan yayınların bulunduğu, ayrıca Ergenekon Terör Örgütüne yönelik soruşturmaları itibarsızlaştırmayı amaçlayan yayınların da yer aldığı anlaşılmıştır.”

 
İnternet harekatı mahkemede bitti
Psikolojik harekat sitelerini Türkiye ilk kez Taraf’tan öğrendi. AKP, dini cemaatler, Yunanistan, Ermenistan, PKK aleyhine propagandatif yayınlar yapılan Türkçe ve İngilizce olarak profesyonelce hazırlanmış ve sık sık güncellenen siteler emekli bir deniz yüzbaşı olan Ataman Yıldırım’ın Ergenekon soruşturması kapsamında Ocak 2009’da tutuklanmasından sonra ortaya çıktı. Siteler taraf’ın 4 şubat 2009’daki manşetinin ardından bir anda hep birlikte kapanmıştı. Ergenekon davasının iddianamesine giren bilgilere göre 35 ayrı sitenin ad ve içerikleri hayhaytr@yahoo.com diye bir ortak adresten alınmıştı. Ardından bu sitelerle ilgili İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın ıslak imzalı orijinalini savcılara gönderen ihbarcı subayın mektubu geldi. ‘Meçhul asker’in ikinci ihbar mektubuna eklediği ‘internet andıçı’nda emri veren isim dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız olarak görünüyordu.

Soruşturmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı’na “internet sitelerinin kurulması ve yayın yapması talimatı Başbakanlık veya Milli Savunma Bakanlığı tarafından mı verildi” diye sormuştu. Başbakanlık, savcılığa gönderdiği yazıda “Bu konuda herhangi bir talimatımız bulunmamaktadır” diyerek daha önce “Talimat Başbakanlıktan” diyen Genelkurmay’ı yalanlarken, MSB’den ise itiraf gibi bir yanıt gelmişti. www.irtica.org. ile www.irtica.net adlı adreslerine ilişkin Milli Savunma Bakanlığı’nın savcılığa ulaşan yazısında “Bahse konu internet hizmeti Genelkurmay Başkanlığı ihtiyacı için tedarik edilmiştir” denmişti.

 
‘Siteler arasında reyting rekabeti yaşanıyordu’
İddianamede en dikkat çeken ifade Genelkurmay’da sivil memur olarak çalışan Meryem Kurşun’a ait. Kurşun, 7 Haziran 2011’de emniyette verdiği ifadede Kurşun irtica.org sitesininin yayın politikasını,“Laiklik ve Atatürkçülük” açıklamış, Site içeriğinin günlük olarak İletişim Dairesi Başkanlığından geldiğini söyleyen Kurşun, siteye hangi yazının ekleneceğine karar verme konusunda kendi yetkilerinin bulunmadığını vurgulayarak, genel olarak bu yazıların önce Daire Başkanının ardından ilgili şube müdürlerinin kontrolünden sonra kendilerine ulaştırıldığını anlattı.

Kendisinin zaman zaman yaptığı işi sorguladığını, böyle basit kışkırtıcı haberlerin yayınlanmasını içine sindiremediğini anlatan Kurşun, Dursun Çiçek’in kendisine zaman zaman Cumhuriyet gazetesinde çok malzeme olduğun söylediğini ifade etti.

Şube müdürlerinin üstlerindeki komutanlara haftalık sitelerin reytingleri ile ilgili bilgi verdiklerini belirten Kurşun, “sivil memurlar arasında sitenin reytingine göre de bir rekabet başladığını, başarılı personelin ödüllendirildiğini, bunun da sitelerin güncellenmesi ve işletilmesinde motivasyonu artırdığını” ifade etti.

taraf, samanyoluhaber

Bu haber 1,557 defa okundu.