En Sıcak Konular

CIA başkanı Bush'u yerden yere vurdu!

0 0 0000 00:00 tsi
CIA başkanı Bush'u yerden yere vurdu! CIA eski Başkanı George Tenet, Bush yönetiminin gücünü aldığı kaynaklarda kargaşaya neden oldu. Tenet, özellikle Dick Cheney’nin oluşturduğu Neoconlar grubu başta olmak üzere, Bush’un bütün kadrosunu sert bir şekilde eleştiriyor. İşte o iddial

Haaretz Gazetesi'nin haberi:

Amerikalılar da “Greaseball” (yağlı top) diye bir ifade vardır, Mafyavari veya kaypak ve kalitesiz türden insanlar için kullanılır. Bu söz bir zamanlar Glilot’taki Mossad karargâhlarında CIA başkanı George Tenet için kullanılırdı. Vücut dili ve konuşma tarzı sebebiyle bu takma adı dilinden düşürmeyenler, Mossad’ın Kuzey Amerika masası birimi Cosmos (Masanın diğer görevlerinden biri de yabancı istihbarat servisleriyle temaslarda bulunmak) için çalışanlardı.

Tenet, 1990’ların ikinci yarısında Mossad karargâhlarına ve Tel Aviv otellerine düzenli ziyaretler düzenleyen bir isimdi. İlk defa buralara geldiğinde, İsrail ve Filistin arasında güvenlik önlemleri koordinatörü ve arabulucu sıfatının yanı sıra, CIA başkan vekili pozisyonundaydı.

İsrail-Filistin anlaşmazlığı zihninde öyle yer etmişti ki, aybaşında basılan “Fırtınanın merkezinde: CIA’deki yıllarım” adlı beş yüz sayfalık kitabının yüzde 10’unu bu meseleye ayırdı.

Tenet’ın kitabı Bush Yönetiminin gücünü aldığı kaynaklarda kargaşaya neden oldu. Tenet, özellikle Dick Cheney’nin oluşturduğu Neoconlar grubu başta olmak üzere, Bush’un bütün kadrosunu eleştiriyor. Tenet’ın temel iddiaları, Irak savaşını başlatabilmek için Bush ve Cheney’nin adamlarının, istihbari değerlendirmeleri Irak savaşını başlatmak için nasıl manipüle ettikleri üzerine yoğunlaşıyor.

Kitabın yazarı Tenet, 1954 yılında New York şehrinde dünyaya geldi. Babası ABD’ye Yunanistan’dan annesi ise Arnavutluk’tan göç etmiş. New York’taki Queens bölgesinde hayatını sürdüren aile restoran işleterek geçimini sağlıyordu. Çocukluğunda Tenet, hiçbir sır tutamayan boşboğaz biri olarak görülüyordu, bundan dolayıdır ki bu kadar yüksek bir makama getirildiğinde çok şaşırmıştı. Şu an öğretim görevlisi olarak çalıştığı Washington D.C’deki Georgetown Üniversitesi’nde lisansını tamamlayan Tenet, Kolombiya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde yüksek lisans yaptı. Çalışmalarını tamamlayan Tenet,  Senato İstihbarat Kurulu başkanlığına getirilene kadar,  Kongre’de değişik mevkilerde görev yaptı. 1995’te o dönem CIA başkanlığını yürüten John Deutsch, Tenet’ı kendi vekili olarak CIA’ya aldı.

Tenet, CIA başkanı olarak yedi yıllık görevi boyunca yaptığı gezilerin yüzde 90’ının Ortadoğu’ya olduğunu belirtiyor kitabında. Tenet temelde, Hamas saldırılarının zirveye ulaştığı Şubat 1996’da gerçekleşen Yitzhak Rabin suikasti sonrası dönemden bahsediyor.

Kitapta bahsi geçen olaylardan biri şöyle: O zamanki devlet başkanı Bill Clinton, Oslo sürecinin bitmesinden korktuğu günlerde, İsrail ve Filistin arasında güvenlik önlemleri müzakerelerini yönetmeye, devletlerarasında karşılıklı güven ve iyi ilişkiler kurmaya yönelik olarak CIA’dan aracı olmasını talep ediyor. Teşkilattaki bazı üst düzey yetkililer ise, bu faaliyetin, CIA’nın geleneksel olarak yürüttüğü gizli belgeleri ele geçirme, istihbarat toplama ve değerlendirmeler yazma gibi görevlerinin dışında olmasından dolayı,  CIA’yı üstüne vazife olmayan diplomatik ve siyasi bir sürecin merkezine iterek teşkilata zarar vereceğini ileri sürüyorlar.

General Arafat

Teşkilatının çalışma şeklini çok göz önünde bulundurmayan o dönem CIA şefi John Deutsch devlet başkanının ricasını kabul ediyor. Görev için ise vekili Tenet’e yetki veriyor. Kitabında Tenet, bu gezilerin Henry Kissinger’in yaptığı kültürel manada gezilerinden olmadığını aksine istihbarat çalışması ve diplomasinin bir hayli zor kombinasyonu olduğunu belirtiyor. Ancak Kudüs, Ramallah, Bethlehem, Tel Aviv ve Amman’a düzenlediği gezilerin gül bahçesinde yapılan sabah gezilerine hiç benzemediğini anlamasından sonra, Tenet görevine karşı büyük bir sevgi beslemeye başlıyor. Akdeniz kökenli olmasından dolayı, Tenet Ortadoğu’da kendini evinde gibi hissetmiş olabilir, ama hiç şüphesiz uyumsuz bir ailenin bulunduğu bir evde.

Kitabı okuyan biri, Ortadoğu’ya düzenlediği gezilerin çoğunda onu en çok etkileyen kişinin, kitabının bir bölümünü tamamen ayırdığı Yaser Arafat olduğunu anlıyor. O Yaser Arafat’ı “garipliklerle, tahmin edilemezliklerle dolu daimi bir tiyatro” olarak tasvir ediyor. Fakat ona sempati duymaktan da kendini alamadığını da ekliyor. Tenet, devamlı refakatçisi Tel Aviv’deki CIA istasyon şefi Stan Moscowitz’le (geçen yıl hayatını kaybetti), bir toplantı sırasında biri nasıl hissediyorsun diye sorduğunda Arafat’ın “Hala acı çekiyorum” diyeceği ana kadar geçecek olan zaman üzerine bahse girdiklerini anlatıyor.

Amerikan dışişleri bakanı Madeleine Albright’ın da bulunduğu, Amerika’nın  Paris büyükelçiliğinde düzenlenen Ekim 2000’deki toplantıda, General Moşe Yaalon’un Arafat’a “lider” diye hitap etmesi sonrasında Arafat’ı büyük bir öfke kaplıyor ve şöyle çıkışıyor: “Siz bana General diye hitap etmek zorundasınız. Benim Mısır ordusunun en büyük generali olarak görev yaptığım bir geçmişim var”. Tenet “Ben onun Mısır ordusunda görev yaptığını bilmiyordum; bırakın bir general olduğunu hem de büyük bir general olduğunu hiç bilmiyordum”  diyor.

Eski CIA başkanı, Arafat olayından hemen sonra Şarm El Şeyh’te düzenlenen zirve toplantısında geçen başka bir olaya yer veriyor. Tenet bir gün kendini, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Arafat’la aynı odada buluyor. Tenet’e verilen görev, Filistin lideri Arafat’a, anlaşmaya varılması için gösterilen çabalar üzerine bir brifing vermek. Arafat, CIA şefini anlamıyor gibi görünmeye çalışıyor. Tenet ise Arafat’ın bu taktiği genellikle zaman kazanmak için uyguladığını belirtiyor ve ekliyor: “Gözümün ucuyla, Filistin için garantörlüğe en yakın kişi olan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e baktım ve parmağını başının etrafında döndürerek Arafat’a ‘benim çıldırmış olduğum yönünde’ işaret yaptığını fark ettim”

“Arafat’ı çıldırtmak için, tek yapman gereken “Kuveytliler” demek, ardından küplere binecektir: ‘Ah o Kuveytliler yok mu, Cehenneme gitsinler, fakat benim paramla beraber değil’ diyecektir. Kuveytlilerin neden onu bu kadar gücendirdiğini bir türlü anlayamadım, belki de bir Kuveyt bankasında dondurulmuş hesabı vardır, kim bilir!” ifadelerine yer veriyor Tenet.

Tenet’ın Arafat hakkında gerçekte ne düşündüğünü anlamak için, Temmuz 2000’de gerçekleştirilen Camp David zirvesinde,  Tümgeneral Shlomo Yannai ile yaptığı konuşmanın bulunduğu Tenet’ın hatıralarını okumak gerekiyor. Yapılan konuşmada, Yannai Tenet’e, Arafat’ın ya Filistin devletini kuracak bir David-Ben Gurion ya da insanlarını Vaat Edilen Topraklara yönlendiren fakat kendisi kutsal topraklara adım atamayan bir Musa olmayı tercih edeceğini açıklıyor. Tenet bununla ilgili olarak kitabında “Halkını ne Vaat Edilen Topraklara götürebildi ne de bir adım ilerleyebildi; sonuç olarak ne Musa olabildi ne de Ben Gurion” diyor.

Barak Tenhaya Çekiliyor

Tenet İsrail’in yanlış eylemlerini görmezden gelmedi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 1998’de yapılan Wye görüşmelerindeki davranışına dikkat çeken Tenet, Netanyahu’nun siyasi nedenlerden dolayı, İsrail için mantık ötesi güvenlik önlemleri talep ettiğini yazıyor. Tenet, Başbakan’ın Filistinlilerle anlaşma şartı olarak, görüşmelerin son anında ajan Jonathan Pollard’ın serbest bırakılmasını talep etmesinden aşırı derecede geriliyor. Stan Moscovitz’le görüş alışverişinde bulunduktan sonra Tenet, isteği yerine getirmeye meyilli olan Bill Clinton’a gece yarısı yaptığı bir konuşmada ultimatom veriyor: “O ajan serbest bırakıldığı takdirde, yarın beni CIA Şefi olarak göremezsiniz.”  Sonrasında ise Clinton’a ajan mevzusunun müzakerelerle uzaktan yakından alakası olmadığını anlatıyor.

İsrail İç Güvenlik Servisi Shin Bet’in eski başkanı Ami Ayalon hakkında ise açık sözlü olduğunu yazıyor ve oyun oynamayacak bir kişi olarak görüyor. Tenet, Ayalon’un  Wye zirvesine katılmamasının ve yerine vekili Yisrael Hasson’un geçirilmesinin nedenini bu özelliklerine bağlıyor ve şu ifadelerde bulunuyor: “Netanyahu onu getirmek istemedi; çünkü Ami de eski başbakan Rabin gibi doğruyu söylerdi. Fiziksel olarak her ikisinin de bunu yapması engellendi.”

Bir zamanlar Netanyahu’nun Kontra-Terörizm Bürosu Şefi olan Meir Dagan’la (Bugün Mossad Şefi)  arasındaki görüşmede geçen bir olayı naklediyor Tenet: “Filistin Dış Güvenlik Servisi Başkanı General Emin El Hindi’yi tanıyıp tanımadığını sordum. Meir Dagan bana baktı ve şöyle dedi: ‘Emin El Hindi’yi tanıyorum. İki yıl boyunca West Bank civarlarında, kafasına bir kurşun sıkmak için aradım durdum.’ Dagan’a döndüm ve ‘Biliyor musunuz?, o şu anda yan odada’ dedim. Allahtan ki söylediğim cümleyi gerçek olarak algılamadı.”

Tenet, Ariel Şaron’dan önce başbakanlık görevini yürüten Ehud Barak’ın Haziran 2000’de gerçekleştirlen Camp David görüşmeleri esnasında ortaya koyduğu davranışı eleştirmekten de geri kalmıyor. Barak’ın görüşmelerin ilk gününden sonra odasına çekildiğini ve yalnız yürüyüşleri haricinde de hiç dışarı çıkmadığını belirten Tenet olayın sebebini şöyle açıklıyor: “Zirveden önce yapılan CIA değerlendirmesi şu şekildeydi: Barak Camp David’e kalıcı bir uzlaşma için bir çerçeve anlaşması yapma niyetiyle gelirken Arafat’ın kafasında böyle bir düşünce yok. Bu yüzden, Barak’ın zirveye, sırf o zamanki Amerikan Başkanı Clinton’u kırmamak için gittiği ortaya çıkıyor.”

Yazar her iki taraftan da duyduğu memnuniyetsizliği dile getiriyor. Tenet, İsrail ve Filistinlilerin düzenlenen her görüşmede, sürekli daha önceki toplantılarda dile getirdikleri iddiaları tekrar ettiklerini yazıyor. Anlattığına göre; Amerikalılar İsrail ve Filistinlilerin söylediklerinin yüzde 40’ının doğru olmadığını biliyor. Her ikisinin de birbirlerine bağırmak gibi alışkanlıkları var, Tenet’ın belirttiğine göre, saygısızca davranışlar toplantıya hâkim oluyor ve Anglo-Saxon tarzı uzlaşma hissedilmiyor. Bu bölümü anlatmasından birkaç sayfa öncesinde ise Tenet Ortadoğu’da kendini evinde gibi hissettiğini ve müzakereleri yönetirken aklına Queens’deki Yunan komşularının heyecanlı karakterlerinin geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Belki de Yunan atalarımın böyle olmasındandır, ben duygu yoğunluğuyla, el kol hareketleriyle, yüksek sesle konuşan insanlara alışkınım.”

Her iki tarafa da eleştiriler yöneltmesine karşın, Tenet, yaşamak, kendilerini savunmak ve devletlerini kurmak için gösterdikleri azimden dolayı İsraillilere sempati duyduğunu söylüyor. Yaser Arafat da dahil olmak üzere Filistinlilere de yakınlık gösterdiğini ifade ediyor yazar.

Eski CIA Başkanının yeni çıkardığı kitabı, Arap ve İsrailli liderler ve onlarla ilgili görüşü hakkında birçok kıssa veriyor; fakat Ortadoğu’daki Amerikan faaliyetlerinin arkasındaki strateji hakkında belirgin bir ifade bulmak zor ve yazar, istihbarat ve diplomasi alanlarındaki tecrübelerinden doğan herhangi bir vizyon sunmuyor.

17 alt şubesiyle birlikte tüm Amerikan istihbarat birliğini idare eden Tenet, aynı zamanda ciddi başarısızlıklar yaşayan bir kurumun da yedi yıl boyunca şefliğini yaptı. Bu başarısızlıklardan bazıları şunlar: Mayıs 1998’de Hindistan ve Pakistan’ın üç hafta içinde arka arkaya nükleer denemeler yapması teşkilatı şaşkınlığa uğrattı ve bu olaydan yaklaşık dört ay sonra El Kaide’ye bağlı teröristler Kenya ve Tanzanya’daki Amerikan elçiliklerini havaya uçurdu. Bunun haricinde CIA’nın temel amacı Usame Bin Ladin takip ederek planlarını alt üst etmekti, maalesef CIA ve Tenet bunu da başaramadı ve 11 Eylül 2001’de ise başarısızlıkları tavan yaptı.

Bush yönetiminin Saddam Hüseyin’e karşı savaş açması için mazeret teşkil eden Tenet’in hatalı ve uydurma istihbaratı bugün kariyeri üzerinde kara bulutlar dolaşmasına yol açmış durumda. Tenet’ın kitabı ve kendisi Neoconlar ile liberallerden gelen saldırılara maruz kalıyor.

Neoconlar Tenet’in güvenilirliğini zedelemeye çalışıyorlar ve mücadelede Dougles Feith’ten de destek alıyorlar. Savunma politikası müsteşarı Douglas Feith, tarihlerde ve diğer önemsiz ayrıntılarda hatalar, yanlışlar bulmak için The Wall Street Journal’da yazdığı eleştiri makalesinde, Tenet’ın kitabının her paragrafını büyüteçle inceledi ve istediğini başardı.  Mesela Yaloon’un  Temmuz 2002’de genelkurmay başkanlığına getirilmesine rağmen, Tenet Yaloon’un Ekim 2000’de bu görevde bulunduğunu yazıyor. CIA Şefliği yapmış bir insanın detayları kontrol etmesi ve daha dikkatli olması beklenirdi.

Neoconlar bir taraftan bu şekilde saldırırken, diğer taraftan da liberallerse onun başkanlık yaptığı dönemde CIA’nın sıradışı yöntemler uygulaması dolayısıyla Tenet’e saldırıyorlar. Söz konusu sıradışı eylemler arasında, dünyanın neresinde olursa olsun teröristlerin sokak ortasında kaçırılmaları, uçakla “hayalet hapishaneler” olarak anılan gizli hapishanelere götürülmeleri, buralarda sorgulanmaları sırasında işkencelere başvurulması bulunuyor. Kelimelerin anlamlarını yumuşatmaya çalışan Tenet “işkence”den “ileri sorgulama teknikleri” olarak bahsederken diğer yandan da İsrailli bir okuyucuya çok aşina gelen bir açıklamayla da eylemlerini haklı çıkarmaya çalışıyor: “Biz Savaş Halindeyiz!”

Yossi Melman, 17 Mayıs 2007
ADAM Basın Taramaları Grubu iyibilgi.com için çevirdi



Bu haber 239 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,368 µs