En Sıcak Konular

Demokratik özerklik içi boş bir safsata

25 Temmuz 2011 13:57 tsi
DEP eski Genel Başkanı Yaşar Kaya, DTK’nın ilan ettiği demokratik özerkliğin tamamen bir safsata olduğunu belirterek “Demokratik özerklik bir bölgede olur. Bunlar, hangi sınırın içinde yapmak istiyorlar” dedi.

DEP ve Sürgündeki Kürt Parlamentosu eski Başkanı Yaşar Kaya,  Demokratik Toplum Kongresi’nin tek taraflı ilan ettiği özerkliği eleştirerek, “Demokratik özerklik denen şey safsatadan ibaret” dedi. BDP’lilerin artık Meclis’e gitmeleri gerektiğini de kaydeden Kaya, “Önümüzdeki dönemin en belirgin şeyi, demokratik bir anayasa yapmaktır. Demokratik bir anayasayla, Kürtler, kendi isteklerini dile getirirler” diye konuştu.

Silvan’daki şehitlerden sonra Türkiye’de büyük bir gerginlik yaşandı...

Oturup, konuşmak lazım. Bu savaşı sona erdirmek lazım. Bu savaşta, hem dağdakiler, hem ordu önce tetikten parmaklarını çekecekler. Savaş varken barış konuşulamaz. O zaman Kürtler ve Türkler otururlar, kendi ülkelerinin meselelerinin konuşurlar. Bir barış planı dâhilinde bu meselleri koyalar. Biz hangi çağda yaşıyoruz. Her iki taraf da bu işin silahla çözülmeyeceğine kanaat getirmeli. Bu konuda da ilk adımı BDP atmalı. Barışa sahip çıkmak için gayret sarf etmek lazım. Bu birinci adımdır. İkinci adım, parlamentoya gitmektir. Her iki tarafın da silahları susturması lazım. Bırakması demiyorum; susturması, büyük bir adımdır.

Her iki taraftan da bu halkın çocukları ölüyor. Yazıktır bu vatana, bu iki halkın çocuklarına. PKK, silah bıraktığı zaman TSK da ‘Ben artık operasyon yapmıyorum’ demeli. O zaman, meseleler çok daha rahat konuşulacaktır.

Her iki tarafın da rızası olmalı

‘İlk adım BDP’den gelmeli’ dediniz.  DTK, şehit haberlerinin geldiği saatlerde demokratik özerkliği açıkladı...

Demokratik özerklik denilen şey, tamamen bir safsatadan ibaret, içi boş, ne olduğu belli değil. Demokratik özerklik bir bölgede olur. Bu toprak neresidir? Bunlar, hangi sınırın içinde belirtmek istiyorlar? İkincisi; bölge parlamentosunu kuracak mısınız? Orada toplantı yapacak mısınız? Vergileri siz mi toplayacaksınız? Gümrük kapılarından vergi alacak mısınız? Yeraltı ve yerüstü kaynaklarını işletebilecek misiniz? Buna ilişkin misaller çoğaltılabilir. Bunların hiçbirini görmüyorum. Bu işin hukuki statüsü belli değil. Hiçbir iş Anadolu’da ve Mezopotamya’da Kürt ve Türk halkının zararına olmamalı. Muhakkak barış dilini halletmek lazım. Siz bir statü söyleyeceksiniz, hukuki olması lazım, geçerli olması lazım. Her iki tarafın da rızası olması lazım.

Yeni Meclis umutlarımızı artırdı

Bunun için de çözüm yeri Meclis deniyor; yani BDP, özerklik ilan etmek yerine anayasada taleplerini dile getirmeli yorumu yapılıyor...

Genel seçimden sonra, hepimizin umutları arttı. Bu yeni Meclis, AB standartlarında, özgürlüklere sonsuz tolerans tanıyan bir anayasa yapacak. Askeri anayasalar bu halkın ve ülkenin hak ettiği anayasa değildir. Onları isimlendirmek lazımsa, kışla talimatnamesi demek daha doğru. İkinci umut Kürt meselesinde açılıma devam edilecek, diyalog yolu ile Kürt meselesi halledilecek.

Ben daha onlar Meclis’i boykot ettiğinin ilk günü şunu söyledim, ‘Siz, bölge parlamentosunu kuracak mısınız? O kadar yüreğiniz, bilginiz, kültürünüz var mı? O zaman gidin, Diyarbakır’da bölge parlamentonuzu kurun, oradan faaliyetlere devam edin.’ Bakın, şimdiye kadarki anayasalar askeri anayasadır. İlk defa sivil bir anayasa yapılacaktır. Sivil anayasanın içeriğine omuz vermek lazım. Biz demokrat mıyız? Biz barışsever miyiz? Mükemmel bir anayasa yapma fırsatı ayağımıza gelmiş. Demokratik bir anayasayla, Kürtler, kendi isteklerini komisyonlarda dile getirirler. Bir kısmı anayasaya girer bir kısmı girmez. O zaman suhuletle bu dönem atlatılmış olur.

Anayasa’da Kürtlerin tuzu biberi olması kaçınılmaz

Ya bu olmaz da şiddet dili devam ederse?

Bu mesele, böyle şiddetle çözülmez. Bunun öyle çözülmeyeceği, dağdaki silahlı güçler ve Türkiye tarafından anlaşılmış durumdadır.

Kürt halkının bir arzusu var: Kürt halkı, bir statü istiyor. ‘Ben varım ve buradayım. Benim dilim var, edebiyatım var, medeniyetim var, bu toprağa bağlılığım var. Onun için beni eşit hale getir. Bir Türk vatandaşının hakkı neyse, benim de o kadar hakkım olsun.’ Bunu sağladıktan sonra, meseleler yüzde 60 halledilmiş olacak.

Son olarak ne söylemek gerekiyor?

Ben 73 yaşındayım. Sürgündeki 19. yılıma giriyorum. Son olarak şunu diyebilirim: Bence BDP, öncelikle, Meclis’e gitmeli, yemin etmeli... Sorunların çözüm yeri, fikir söyleme yeri, ülkenin kaderini belirleme yeri parlamentodur.     O kürsüye çıkıp, kendilerini göstersinler. Biz de halk da Kürt ve Türk halkı da, bunların boyunu görsün bir defa. Herkesin katkısı ile hazırlanabilecek bir     anayasa Türkiye’de yeni bir sayfa açacaktır. Kürtlerin de biberi tuzu olmalı anayasada. Bu kaçınılmazdır.”

Star

Bu haber 620 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,145 µs