Sorgun olaylarıyla ilgili ilginç iddia

0 0 0000 00:00 tsi
Ülkücü camianın ünlü şairlerinden Abdurrahim Karakoç, köşesinde Sorgun olayları ile ilgili ilginç bir iddia ortaya attı. Karakoç'a göre saldırganlar Ülkücü ve Bahçeli'den işaret aldı.

Başta "Kan Yazısı" ve "Hakyol İslam Yazacağız" şiirleriyle 12 Eylül Öncesinde Ülkücülerin bayraklaşan şairlerinden olan Abdurrahim Karakoç, uzun süredir Vakit gazetesinde yazarlık yapıyor.

Bir dönem mısraları ile yönlendirilen Ülkücü Gençliği çok iyi tanıyan Abdurrahim Karakoç, bugün köşesinde bir dizi iddiayı sorgulamaya açarken, Sorgun olaylarının baş kahramanlarının Ülkücüler olduğunu belirterek, Bahçeli'den işaret alındığı iddiasına yer verdi.

Karakoç; "MHP Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı el işaretiyle, polislere karşı taş atan Sorgun gençleri ilçelerinde randevu evleri açıldığını yeni duymuş olamazlar... Hırçın bir kahramanlık gösterisiyle partilerinin adını duyurmak istemiş olabilirler... Tabii provoke edilmiş olmaları da söz konusudur..." diye yazdı.

(Bir vatandaşın sokak ortasında soyunup küfretmesiyle başlayan Sorgun olayları ile ilgili haberlerimize ulaşmak için altta yer alan linkleri kullanabilirsiniz...)

İşte Karakoç'un iddialarının yer aldığı köşe yazısının tam metni:

Sorsam nasıl cevap vereceksiniz

Türkiye, cinnet köprüsünün başına bir günde gelmemiştir...

Bencil şirretlikler, iktidar olma hırsları, daha fazla kazanma, daha fazla modernleşme projeleri çizilirken seyredenler, bugün arabalarının tekerine taş konulacağı korkusuyla zıvanadan tamamen çıktılar...

Irak hadiseleri kimsenin gözünü açmamış... Sünni, Şii, Kürt, Türkmen, Arap bir yandan kendi kendilerini boğazlıyorlar, bir yandan işgalcilerin soy tüketimine muhatap oluyorlar... Ders alsaydık bari... Alamıyoruz...
Filistin'de yaşanan Hamas/El Fetih çatışmaları kime, ne kazandıracak?
Lübnan'da cereyan eden kepazelikler ne oralarda, ne de buralarda bir ibret vesilesi olabildi...

Türkiye maalesef haketmediği vurgunu yemektedir her gün...

Çankaya temditlisi kanun ve mevzuat sınırlarını zorlayan umursamazlıkla yandaş atamalarına hız verdi... Sanıyor ki ölünceye kadar görevini sürdürecek...

Sürdürse ne kazanır?

İtibar kaybeden bir Türkiye'nin C.Başkanı olmaktansa, itibar kazanan bir Türkiye'nin sıradan vatandaşı olmak evladır...

Darbımesel haline gelen "Avukat tutacağınıza, hakim tutunuz" sözünü yabana atamıyoruz... Çünkü tek seçici tarafından seçilen hukukçular ancak seçicilerinin gönlünü hoş etmekle mükellef gibiler...

Emekli hukukçularımız da emekliye ayrılan generallerimize nazire yaparak ülkeyi yoğrup şekillendirme telaşındalar...

Kanadoğlu kriterleri aldı başını gidiyor...
Ve şimdi de sayın emekli savcı Nuri Ok gümbür gümbür gümletiyor Ankara'yı...

Adalet eski Bakanı Mehmet Moğultay'ın bilumum yandaşlarını toplayarak Ankara'ya geldiği, CHP'den milletvekili adayı olup seçilecek yerden aday gösterilmesi isteniyormuş...

Hizmeti değil, kavgayı yeğleyen tipik şahsiyetler bunlar...

Sosyal bürokratların başkomutanı sayın Baykal, hukukdışı hukukçulardan işaret bekliyor... Gelen işaretleri incelese amenna... Amma o, Kemal Anadol ve Ali Topuz'u yanına alarak fethe çıkmayı seviyor...
Zinaya özgürlük, bikiniye hürriyet, sloganlaşırsa hiç şaşırmayın...
Mitingçi kadınlar mı yönlendirecek Türkiye'mizi?

Medya müptezelleri, ya da zamparaları şimdi de "TBMM'de kadın vekil en az yarı yarıya olmalı" safsatasını gündeme soktular...

Önlerinde duran mı var?

Demokratik solcular, bürokratik solcular, merkez sağcılar, kahraman MHP'liler, her rüzgâra göre yön değiştiren iktidar hangi gayeye hizmet ettiklerinin farkında değiller...

Futbolcular, halterciler, güreşçiler, türkücüler, dansçılar her partiden adaylık teklifi almaktadırlar...

O kadınlar ki, Matahari bile olamayacak fikir çoraklığı, cesaret tembelliği içindedirler... Bakmayın malum mitinglere... Söylenen o ki; mitinglerin arkasında solcu CHP, solcu DSP, solcu MHP, solcu olmayan DYP ve ANAP ile Çankaya, Çankaya'nın re'sen atadıkları, yani üniversite rektörleriyle üst derecedeki hukukçular, hatta siyasete ısınmaya çalışan bazı üst rütbeli subaylar varmış...

Tuzla'dan İstanbul mitingine emirle gönderilen askerler olduğunu yazmıştı gazeteler...

İşte son bir örnek: ‘The Observer’ isimli İngiliz gazetesi, "Mitingleri askeri çevreler tertipliyor" iddiasında bulunmakta... Henüz yalanlanmadı...

Yalanlansa vatandaşın yüzde kaçı inanır?

Yozgat-Sorgun'da başgösteren saldırı ve kundaklama hareketi bütün bu olanlardan bağımsız bir hareket mi?

MHP Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı el işaretiyle, polislere karşı taş atan Sorgun gençleri ilçelerinde randevu evleri açıldığını yeni duymuş olamazlar... Hırçın bir kahramanlık gösterisiyle partilerinin adını duyurmak istemiş olabilirler... Tabii provoke edilmiş olmaları da söz konusudur...

Salla cicim salla sene parmakları
Salla da tersine akıt ırmakları...

Ve en barizi, Galatasaray-Fenerbahçe arasında vuku bulan savaş...

Tıpkı Filistin'deki eblehlik... Tıpkı renklerden düşman üretme beyinsizliği...

Emekli başsavcı üçlendi... Artık hiç kimsenin sözü yerini bulmaz sanıyorum... Diledikleri partiyi kapatmak için emir bekledikleri gazetelerde yazıldı ki, insanın tiksinti duymaması mümkün değil...

Vakit

Bu haber 356 defa okundu.