Emarkolik doktorlara 'Dur' diyen yok

0 0 0000 00:00 tsi
Artık eczacı, hasta takip numarasını sisteme girdiğinde, hangi doktorun hangi ilaçları yazdığını görecek. Buraya kadar herşey güzel. Doktor-tıbbi malzemeci ilişkisini de bitirecek olan sistemin, denetim kolaylığı sağlayacağı söylense de, özellikle EMAR (M

Reçete usülsüzlüğüne son verecek ve el yazısıyla ilaç yazımı, sağlık karnesi, sevk kağıdı gibi uygulamaları elektronik ortama taşıyacak 'medula' sistemi eylül ayına kadar devreye giriyor. Bugünden Mehmet Canıtatlı bu yasanın dahi MR soygununun önüne geçemeyeceğini anlatıyor:

"Akıllı kartla desteklenecek sistem, sağlık karnesini, sevk kâğıdını ortadan kaldıracak. Denetim kolaylığı ise birçok yolsuzluğu bitirecek. Yani tam 2.5 milyar dolarlık haksız kazancın musluğu kesilmiş olacak. IMF'den 1 milyar dolar beklentileriyle geçen yılları hatırlarsak bu paranın ne kadar değerli olduğunu da anlarız. Buraya kadar herşey güzel. Doktor-tıbbi malzemeci ilişkisini de bitirecek olan sistemin, denetim kolaylığı sağlayacağı söylense de, özellikle EMAR (MR) çekimlerindeki keyfiliğinin önüne geçilemeyeceği ortada.

SAYI NEDEN FAZLA?

Nüfusu 60 milyonun üzerinde olan Fransa'da bile emar cihazı sayısı 20'yi geçmezken Türkiye'de bu sayı 1400'ü geçiyor. Bazı doktorların gerekli gereksiz tahlil ve MR isteği yüzünden yolu hastaneye düşen milyonların cebinden yine gereksiz yere ne kadar para çıktığını tahmin etmek güç değil. Müfettişlerin incelediği iki bin MR talebinin ucundaki gerçekler emarkolik doktorların vatandaşın cebine nasıl göz diktiğini gösteriyor. İstanbul'da yapılan incelemede ne tesadüftür ki ismi müfettişler tarafından tespit edilen 7 hekimin hastalarından sık sık MR talebinde bulunduğu, bunlardan 5'inin de MR merkezlerine ortak olduğu ortaya çıktı.

CEBİMİZDEN GİDİYOR

Fiyatı 250 ile 750 YTL arasında değişen MR'la ilgili acaba Sağlık Bakanlığı'nın elinde bir kayıt var mı? Mesela geçen yıl kaç vatandaş MR için kaç lira harcamış? Bunun ne kadarı özele ne kadarı devlet hastanelerinin kasasına gitmiş, doğrusu merak ediyorum. Aynı şey kan örnekleri için de geçerli. En küçük tahlil için cebimizden 10 YTL çıkıyor. Vatandaş kanından, parasından ve zamanından olurken acaba tahliller gerçekten şifanın bir aracı olarak mı talep ediliyor. Yoksa...

Bu satırları okuyan hasta ve hasta yakınları karşılaştıkları haksızlıkları bizlerle paylaşacaktır. Tabi ki işini dürüstçe yapan hekimlerimize ve hastane yöneticilerine bir sözümüz yok. Bir SSK müfettişi vatandaşları, “Olur olmaz talepte bulunan doktorların kapısını çalmayın" diye uyarıyor, halkın parasıyla haksız kazanç sağlamaya çalışanlara karşı denetimlerin etkinleştirildiğine dikkat çekiyor."

"Son derece pahalı bir görüntüleme sistemi olan MR, bazı vicdansızlar yüzünden vatandaşı yolma aracına dönüştü" diyen Dr. Eser Alptekin, eleştirisini şöyle sürdürüyor:

"Türkiye'de 445 adet MR cihazı var. Bu kadar çok cihaza 'Müşteri' ise çirkin bir ortaklıkla sağlanıyor. Bazı doktorlar hemen her hastadan yerli yersiz MR istiyor. Ve çoğu da hastasını 'Belli' bir merkeze yönlendiriyor. Doktorun gönderdiği hastaya genellikle en yüksek tarife uygulanıyor.

VİCDANINA KALMIŞ

MR'ın standart bir tarifesi yok. 100-125 milyona çeken de var, 1 milyara çeken de. İşte bu belirsizlik ve denetimsizlik, bazı vicdansızların servetine servet katarken, hem vatandaş, hem sağlık harcamalarını ödeyen SSK, Bağkur, Emekli Sandığı gibi devlet kurumları feci şekilde kazıklanıyor."

Bu haber 323 defa okundu.