Arınç: Yemin etmeyenler 13 şehidi düşünsün

15 Temmuz 2011 18:16 tsi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şehitlerin kanının hiçbir zaman olduğu gibi yerde kalmayacağına vurgu yaptı. Arınç yemin etmeyen bağımsız vekillere de uyarı da bulundu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Özgürlük alanlarından istifade ederek bazı örgüt yanlısı insanların Türkiye’de tamamen örgüt lehine propaganda yaptığı, onların eylemlerine lojistik destek sağladığı da görülmektedir.” dedi.

Nijerya temaslarını tamamlayarak İstanbul’a dönen Bülent Arınç, şehitlerin kanının hiçbir zaman olduğu gibi yerde kalmayacağına vurgu yaptı. Arınç, dün nasılsa bugün de terörle mücadelenin azim ve kararlılık devam edeceğini ifade ederek, “Türkiye’de terör bitinceye kadar kesintisiz olarak sürecektir. Bu memleketin bir evladı olarak bu olaydan duyduğumuz üzüntüyü ama terörle mücadeledeki azmimizin kırılmadığını bir kez daha milletimize ifade etmek istiyorum. Şüphesiz olayın failleri mutlaka bulunacak ve cezalandırılacaktır. Şehitlerimizin kanı hiçbir zaman olmadığı gibi bugün de yerde kalmayacaktır." diye konuştu.

PKK terör örgütünün geçmişten bu yana her fırsatta askerin, polisin canına kastettiğini herkesin bildiğini hatırlatan Başbakan Yardımcısı, “Burada Diyarbakır Silvan kırsalında bunu yapan neyse, Hakkari'de sokağa günlük kıyafetleriyle çıkan uzman çavuşları sabahın erken saatinde şehit edenler onlardır. Bir imamı sabah namazından sonra evine giderken öldürenler kimse, çocuklarımızın yurtlarına molotof kokteyli atanlar, onları yakmaya teşebbüs edenler de aynı örgütün aynı düşüncenin mensuplarıdır.” izahını yaptı.

Bülent Arınç, özgürlükleri genişleten, demokratikleşmeye daha çok katkı sağlayan bir iktidar olduklarına dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bugüne kadar insanların özellikle ifade ve anlatım özgürlüğü üzerinde olduğundan fazla durduk.

Çünkü ifade özgürlüğü bütün özgürlüklerin bileşkesidir. Ancak ifade özgürlüğü evrensel kurallar içerisinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları içerisinde de üç şekilde kısıtlanmıştır. Bunlardan bir tanesi terör ve şiddeti kesinlikle kullanmaması, ona yol açmamama onu bir vasıta olarak eline almamasıdır. İkincisi suçu işlenmesini tahrik etmemelidir. Üçüncüsü de kişilerin özel hayatlarına, kişilik haklarına hiçbir zaman saldırı mahiyetinde olmamalıdır.”

Arınç, “Maalesef bu özgürlük alanlarından istifade ederek bazı örgüt yanlısı insanların Türkiye’de tamamen örgüt lehine propaganda yaptığı, onların eylemlerine lojistik destek sağladığı da görülmektedir.” dedi.

Hatta bunlardan bazılarının kimlikleri ve kişiliklerinin Türkiye halkınca da bilindiğine işaret eden Arınç, “‘Terörist ve şehit ayrımı yapılmamalı. Bizim kahraman bildiklerimize siz terörist diyebilirsiniz. Ama onlar kahramandır’ diye bir meydan okumanın içine gidebilmektedirler. Hatta teröristler için fatiha okumayan veya onlardan şehit diye bahsetmeyen Diyanet İşleri başkanımıza ağır hakaretler yapılmaktadır.

Maalesef bazı toplantılarında, gösterilerinde dağ kıyafetleriyle örgüt mensuplarından ayırt edilemeyecek biçimde ellerindeki yapma bayraklarıyla, sözcükleriyle propagandalarını koyulaştırmış bulunmaktadır. Bunlardan yine bir kısmı hiçbir resmi hüviyet taşımamakla birlikte adlarına kongre, konferans veya bir başka isim takarak Anayasamızı ihlal eden kanunları çiğneyen bir tavır içerisinde de olabilmektedirler. Örgüt ve örgüt yandaşlarını cesaretlendiren, güçlendiren bu ve benzeri eylemleri yapanlar ister siyasetçi olsun isterse bu örgüte destek sağlamayı görev edinen kişiler olsun hepsinin suç işlediğini bilmeleri lazım.” izahını yaptı.

CUMHURİYET SAVCILARINI GÖREVE DAVET ETTİ

Başbakan yardımcısı, bu sebepten Cumhuriyet savcılarını göreve davet etti. Bülent Arınç, “İfade özgürlüğü yerin altına gömen, üzerlerinde tepinen ve bu özgürlüğü istismar ederek kendi meşru hüviyetlerini gerçekleştirmeye çalışanlara karşı yaptıkları eylemlerin suç teşkil edip etmediğini yargı mutlaka incelemeli araştırmalıdır. Türkiye sahipsiz değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti olmanın gereği de hukuka yasalara karşı eylemleri işleyenlerin cezalarını bulmasıdır. Sadece yarım ağızla ‘bizde üzüldük’ sözlerinin kamuoyunu tatmin etmediğini hepimiz bilmeliyiz. Bir taraftan da bu insanlarla iç içe geçmiş görüntüler vermenin de Türkiye’ye nelere mal olduğunu hepimiz maalesef acıyla görüyoruz.” dedi.

Hala ant içmeyen milletvekillerine çağrı yapan Arınç, “Hala ant içmeyerek parlamentoyu protesto etme gösterilerinde bulunan 30’dan fazla bağımsız milletvekili arkadaşımıza milletvekili oldukları için en azından 13 tane askerimizin şehit edilmesinin ne anlama geldiğini düşünsünler.

Ve biz Türkiye’nin bütünlüğünden yanayız, bütün sorunlar demokrasi içerisinde çözülecek, demokrasinin kalbi de parlamentodur, biz buradayız demeleri lazım. Bunu derlerse bu arkadaşlarımızın teröre karşı tavırlarını da parlamentoya olan saygılarını da görme imkanımız olabilir.” şeklinde konuştu.

cihan

Bu haber 685 defa okundu.