Başbakan 'yaramaz' BDP’yi cezalandırıyor…

12 Temmuz 2011 12:52 tsi
'Politik zihinaltı’ bir durum bu. BDP, Başbakan kendilerine ilgi göstersin, Meclis’e gelip yemin etsinler diye çatlıyor. Yaramaz çocuk gibi sürekli ağlıyor. Hergün kırıp-döküyor. Sonra köşeye gidip içini çekiyor. Ama bir dakika.. 'Ay yazık'

CHP’nin yemin krizinin aşılmasının ardından TBMM Başkanı Cemil Ciçek, BDP yöneticileri ile bir araya geldi. Yaşananlara bir bakalım.

Çiçek, CHP ile bir araya gelip meseleyi tatlıya bağlayınca BDP, “dışlandık” diye sızlanmaya başladı. Demirtaş ve Kışanak, Çiçek’e gidip bakın neler söyledi; “Yemin krizi bitti diyorsunuz, bu kamuoyuna ‘yemin krizi bitti’ diye yansıyor ama biz yemin etmedik. Başından beri bizim dile getirdiğimiz formülü CHP adına krizi çözmek için kullandınız. Ak Parti grubuna çağrı yaptık; ‘karşılıklı iyi bir metinde mutabakata varırsak geliriz’ dedik. ‘Şu olmazsa konuşmayız’ demedik. Tam da bizim ortaya koyduğumuz formül üzerinden çözümü kurdunuz.”

Bilmem anlatabildik mi? Yani dokunsanız ağlayacak durumdalar. Çiçek’in sözleri de hayli şefkatli; “CHP geldi. Ben sizlerin de gelmesini arzu ediyorum. Dışlama falan yok. Üstüme düşen bir şey varsa yapmaya hazırım.” dedi.

Tekrar Demirtaş’tayız: “Meclis’ten, siyasetten kaçmış değiliz, biz de hazırız. Bizi AKP grubuyla muhatap ederseniz çözüm bulunabilir”.

Bu konuşmalardan hâla BDP’nin aslında tüm sert çıkışlarına, diklenmelerine, oynamıyoruz, küstük, gidiyoruz “eylemlerini” ciddiye alıyorsanız.. Bir başka örnek daha verelim.

İşte Bülent Arınç’ın sözleri: “… (BDP’nin) ama ‘bizi denklem dışı bıraktınız’ sözleri bir an önce Meclise gelmeyi arzu ettiklerini gösteriyor. Ankara’dan uzak kalınca siyasetten uzak kaldılar.”

Gayet açık değil mi? Peki BDP bu tavrını, “küstüm oynamıyorum” stratejisini ne kadar sürdürebilir. Arınç’a göre belki Ekim ayına göre, Ankara kulislerine göre daha da önce belki BDP TBMM’ye gelecek.

Biz ise “yaramaz” çocuğa bir daha bakalım. “Bir partinin ‘grup toplantısını Diyarbakır’da yapacağım’ demesi anayasal suçtur. Anayasa’nın 83’üncü maddesindeki dokunulmazlık, Meclis çalışmalarındaki sözlerinden ve oylarından sorumlu olmamalarıdır. Grup toplantısı Meclis çalışmasından sayılır. Grup toplantılarındaki her konuşma suç teşkil etmez ama böyle bir grup toplantısı yerine başka bir yerde milletvekilleri toplayarak yapacakları toplantı sadece bir sohbet, konferans olur.”

Ancak BDP’nin Çiçek ziyareti eş zamanlı başka tutumları da mevcut. Bugünkü Hürriyet’ten kısaltarak verelim; “Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’ndeki Kato Dağı eteklerinde düzenlenen Kuzu Kırpma Festivali’nin son günündeki etkinliklere katılan BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt, festivalin demokratik özerkliğin ilanı olduğunu savunarak, ‘Cudi, Gabar ve Kato Dağı’nda bizi dinleyenler var. Onlar en kısa zamanda aramızda olacaklar. Önderimiz sayın Öcalan da en kısa zamanda aramızda olacak. Bizler eğer Meclis’e gitmiyorsak, halkımıza ya özgürlük ya özgürlük sözünü verdiğimiz içindir. Burada Kato Dağı eteklerinde Meclis’e şu mesajı yolluyorum; Ya savaşsız bir özgürlük, ya da görkemli bir direniş’ dedi.”

‘Yaramaz’lık böyle bir şey işte…

www.iyibilgi.com

Bu haber 2,082 defa okundu.