En Sıcak Konular

ABD'ye ya da Rusya'ya şeriat gelirse bize de gelir!

0 0 0000 00:00 tsi
ABD'ye ya da Rusya'ya şeriat gelirse bize de gelir! Bu ülkeye şeriat gelir mi? Ülkeyi sürekli laikçilik adına diken üzerinde tutarak gemilerini yürütenler mi var? Yoksa dini siyasete alet etmeyelim ama "Türkiye İran olacak" gibi sloganlarla dini siyasete alet mi ediyoruz?

Bugün yazarı Nuh Gönültaş, şeriat rejimi korkusunu analiz ediyor....


Bu ülkeye şeriat gelir mi?

Bu soruyu sormak bile abesle iştigal etmek anlamına gelir. Bu soruyu soran kişiler, Türkiye'yi, dünyayı tanımıyorlar.

Ve ülkeyi sürekli laikçilik adına diken üzerinde tutarak gemilerini yürütüyorlar. Türkiye'nin hiçbir zaman kendi iç dengesini bulmasını istemiyorlar. Türkiye'ye şeriat gelirse bilin ki, buna sadece kendini "laik" olarak tanımlayanlar değil "dindar" olarak tarif edenler de karşı çıkar. Kendi adıma en azından birey olarak ben karşı çıkarım! Yalnız şunu ifade edeyim, şeriat kavramının bu soruyu soranların kafasındaki karşılığı ile alakası da yok.

İran, Suudi Arabistan, hele hele Afganistan şeriatla yönetilen bir ülke örneği asla değil. Türkiye'yi Türkiye yapan değerler sadece ve sadece 1920'de ya da 1923'te ortaya çıkmış değil. Bu ülke hakkında kafa yoran insanların bu gerçeği hiçbir şekilde gözardı etmeden konuşması, yazması, hitap etmesi lazım. Osmanlı'nın son dönemlerinden bu yana "batılılaşma" mücadelesi vermiş, bu toprakları yöneten insanlar.

Bu mücadele içinde elbette ki yanlış uygulamalar olmuş, belki haksız yere idam edilenler olmuş, darbeler olmuş. Ama öyle ya da böyle, sistem, zaman içinde kendi dengesini bulmuş ve hâlâ da bulmaya devam ediyor.

Öyleyse, Türkiye'nin son 300 yıllık serüvenine baktığımızda bu ülkenin gidişatının şeriatçı bir yönetime doğru olduğunu söyleyebilir miyiz? Aklıselim sahibi insanların oturup bunun üzerinde ciddi şekilde kafa yorması lazım. Bu ülkenin gerçek dindarları, kesinlikle baskı, zulüm istemiyor.

Barış içinde, kardeşlik içinde inanan, inanmayan herkesle birlikte yaşamak istiyor. Birlikte yaşamanın asgari şartlarını yerine getirmek için de ellerinden geleni yapıyor gerçek dindarlar. Onların, ülkenin rejimiyle bir sorunu yok. Rejimin tehlikede olduğunu düşünen insanlara da hak veriyorlar. Bu ülkeye şeriatın gelmesini onlar da istemiyor. Ancak onlar da, dindar olsun olmasın, herkesin, kendi yaşamlarına, kendi dindarlık anlayışına saygı duyulmasını istiyor.

Eğer birileri, kendi yaşam alanlarını tehdit altında hissediyorsa, bilin ki, bunlara bu duyguyu veren dindar insanlar değil kesinlikle. Keskin uçlu yazılar yazanların, dindar insanlarla mizah yoluyla, köşe yazısı yoluyla, filmlerdeki klişe yobaz tiplemeleriyle dalga geçenlerin bu işte büyük bir sorumluluğu var. Anıtkabir'i "Kâbe" haline getirenlerin, bu işte büyük bir sorumluluğu var.

Atatürk'ü tekellerine almaya çalışarak, dindar insana "böcek" muamelesi yapanların, çocukça bir hırçınlıkla "Atatürk'ün mezarından bile korkuyorsunuz" diyerek dindar insanı küçük düşürmeye, hakir görmeye çalışanların büyük bir payı var. Türkiye'yi Anıtkabir'den yönetmeye çalışan zihniyetin, durup bir dakika ne yaptığını, yaptığı işin nereye vardığını düşünmesi lazım. Toplumun hassas noktalarını, sinir uçlarını sürekli uyararak, hatta zedeleyerek bir yere varılamayacağının artık görülmesi lazım.

Şeriata karşı çıkmaksa, hepimiz molla rejimini, Türkiye'nin bir İran olmasına karşıyız. Bunu da beylik cümleler kurmak için söylemiyorum, açıkça ilan ediyorum buradan. Dini siyasete alet etmeyelim ama "Türkiye bir din devletine doğru gidiyor", "Türkiye İran olacak" gibi klişe sloganlarla dini siyasete alet etmiş olmuyor muyuz? Din, kimsenin tekelinde değil, laiklikte öyle. Dindar insan, oyunu istediği partiye verebilir. Ama kendisinin sevmediği, istemediği ve belki de nefret ettiği partiye oy veren insanları, cahillikle suçlamak, cumhuriyet mitinglerine katılan insanların eğitimli, diğerlerin geri kafalı ve eğitimsiz olduğunu söylemek, onları "göbeğini kaşıyan adamlar" diyerek hakir görmek, milyonlarca insana hakaret etmek kime, ne fayda sağlayabilir? Birileri, biraz da bunun üzerine kafa yorarsa, Türkiye, dengesini daha rahat bulacaktır, eminim. Eğer Amerika'ya ya da ne bileyim Rusya'ya veya İngiltere'ye şeriat gelirse ancak onlardan sonra Türkiye'ye şeriat gelir. Bırakın bu korkutma numaralarını. Ülkeyi sürekli diken üstünde tutan müdahaleleri bir kenara atın.

Müdahaleci anlayışı terk edin, ülke kendi iç dengesini bulacaktır ve sizi temin ederim bunan adı asla ve asla şeriat olmayacaktır! Bence siz şeriattan değil, ülkenin yönetiminde haklı, adaletli ve demokratik bir dengenin oluşmasından korkuyorsunuz! Korkunun ecele faydası yoktur, yazı da gelse tura da gelse bu ülke ve bu millet kendi iç dengesini zaman içinde kuracaktır! Bu dengenin adı demokrasi olacaktır, şeriat değil!



Bu haber 457 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,401 µs