'Kıbrıs sorunu çözülmezse dönem başkanlığı yıkıcı olur'
4 Temmuz 2011 17:06 tsi
Geçtiğimiz günlerde KKTC ve Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Liberal Demokrat Parti Milletvekili Andrew Duff; Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralacağı tarihe kadar Kıbrıs sorununa çözüm bulunmazsa, bunun yık
Geçtiğimiz günlerde KKTC ve Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Liberal Demokrat Parti Milletvekili Andrew Duff; Güney Kıbrıs’ın AB dönem başkanlığını devralacağı tarihe kadar Kıbrıs sorununa çözüm bulunmazsa, bunun yıkıcı sonuçları olacağını söyledi.
Alithia gazetesinde yayımlanan röportajında Duff; Güney Kıbrıs’ın Kıbrıs sorunu çözülmeden AB dönem başkanlığını üstlenmesinin yıkıcı sonuçları olabileceğini, Kıbrıs Rum tarafının güvenilirliğine dair büyük soru işaretlerinin ortaya çıkacağını ve bu durumda neler olabileceğine dair, şu an için teorik düzeyde olan korkunç uygulamaların gündemde olduğunu belirtti.
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın, Kıbrıs sorunu çözülmeden AB başkanlığını üstlenmenin büyük bir risk taşıdığını çok iyi anladığını ve Güney Kıbrıs’ın iç sorunları sebebiyle Avrupa Konseyi’ndeki durumun “iyi olmayacağını” ifade eden Duff, bu yüzden Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da acil olarak özlü ve dramatik bir hareket yapması gerektiğini savundu.
Duff; Erdoğan’ın, Kıbrıs sorunu çözülmeden ülkesinin AB’ye kesinlikle giremeyeceğini bildiğini, Kıbrıs sorununun AB’nin işleyişinde de büyük sorunlara sebebiyet verdiğini ifade ederek, örnek olarak Hristofyas’ın ortaklarına Kıbrıs sorununun neden çözülmediğini açıklamak zorunda kalacağını ve buna sebep olarak DİKO’nun hükümette bulunmasını gösterdiği zaman “azarlamayla karşılaşabileceğini” söyledi.
Türkiye’nin AB sürecinin donmuş halde bulunduğunu ancak Türkiye’nin bölgede önemli rol oynayan ve güvenilir bir ülke halline gelmekte olduğunu belirten Duff, Kıbrıslı Rumların, AB’ye üye olmayan ve kimseye hesap vermeden hareket edebilecek bir Türkiye’nin ne anlama geldiğini düşünmeleri gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs sorununun özel boyutlarını anlayanların sayısının çok az olduğunu, pek çok Kıbrıslı Rum’un “kurban olduklarından şikayet ettiklerini” belirten Duff, Kıbrıslı Türklerin de kurban olduklarını düşündüklerini, ancak Kıbrıslı Türklerin uzun yıllardır yaşadıkları izolasyon sebebiyle kendilerini daha büyük kurban olarak gördüklerini kaydetti.
Duff, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un daha yoğun ve özlü müzakereler gerçekleştirilmesinde ısrar edeceğini, AB’nin de Kıbrıs Rum tarafına, AB karşısındaki yükümlülüklerini anlamasını sağlamak amacıyla bir çeşit baskı uygulayacağını düşündüğünü ve Türkiye’nin de AB sürecinin devamı için Ankara Protokolü’nü uygulamaya koymak, kapalı bölge Maraş’ın iadesi yada askeri geri çekme gibi bir adım atabileceğine inandığını belirtti.
Türkiye’nin böyle bir girişiminin müzakerelerdeki ortamı tamamen değiştireceğini savunan Duff, müzakerelerin çıkmazla son bulması konusuna da değindi.
“Çözümsüzlük durumunda Kıbrıslı Türkler için birşey yapılamaz”
Duff; müzakerelerin çıkmazla son bulması durumunda, gerçekçi olmak gerekirse, Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun kaldırılması için bir şey yapılamayacağını iddia etti. Kıbrıslı Türklerin ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya olduklarını ve müzakerelerin çıkmaza girmesi durumunda KKTC’nin tamamen Türkiye’nin sömürgesi haline geleceğini ve Kıbrıslı Türklerin kültürünün yok olacağını iddia eden Duff, bu durumda Kıbrıslı Türklerin; İngiltere, Avustralya ve diğer ülkelere göç edeceklerini savundu.
Bu haber 650 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle