Kırım-Kongo sanki salgın gibi!
0 0 0000 00:00 tsi
Ankara Tabip Odası, üç yıl önce ortaya çıkan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tehlikesinin Türkiyede ciddi boyutlara ulaştığını, Türkiyenin dörtte birinin bu tehdidin altında olduğunu açıkladı.
Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, Tokat, Çorum, Sivas, Amasya ve Karadeniz'deki iller başta olmak üzere 22 ilin Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tehdidi altında olduğunun bilindiğini belirtti.
Prof. Dr. Şenol, ATO'daki basın toplantısında, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'nin, Türkiye'de 3 yıldır kene aktivitesinin yoğun olduğu yaz aylarında ortaya çıkan bir sorun olduğunu söyledi. Hastalığın başta Orta Anadolu ve Karadeniz olmak üzere Tokat, Sivas ve Çorum gibi illerde görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Şenol, bu yıl çeşitli illerden gelen bildirimlerde hastalığın daha geniş bir alana yayıldığının gözlemlendiğini anlattı.
2002 yılından bu yana 500'e yaklaşan vakayla karşılaşıldığını dile getiren Prof. Dr. Şenol, Sağlık Bakanlığına bildirilen 170 vakanın 30'unun kesin ya da şüpheli vaka olarak kayda geçtiğini belirtti.
Prof. Dr. Şenol, hastalığın daha çok kenelerin aktivite gösterdiği aylarda, kırsal alanlar ve otlaklarda bulunduğuna işaret ederek, konunun tarım alanlarını ilgilendiren bir sorun gibi durduğunu söyledi. Prof. Dr. Şenol, hastalığa yol açan 30 kadar kene türüne sığır, koyun ve keçi gibi hayvanlarda rastlanabileceği uyarısında bulundu.
Hastalığın kırsal alanla temas ve kene ısırığının ardından söz konusu olabileceğini anlatan Prof. Dr. Şenol, yaklaşık 1 hafta ya da 10 gün sonra cilt içinde veya vücudun çeşitli bölgelerinde kanama, ateş, yoğun kas ve eklem ağrısı, halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkmasının beklendiğini bildirdi.
Hastalığın şu anda kesin bir tedavisi bulunmadığını, ancak destek tedavisi uygulanabildiğini ifade eden Prof. Dr. Esin Şenol, tedavi için şu anda Türkiye'de bulunan Ribavirin isimli bir ilacın kullanıldığını ama ilacın hastalık üzerinde çok etkili olmadığını kaydetti.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'ne yol açan kene türleriyle yerleşik hale gelmelerinin ardından mücadele etmenin çok zor olduğunu ve Tokat, Çorum, Sivas, Amasya ve Karadeniz'deki iller başta olmak üzere 22 ilin tehdit altında olduğunun bilindiğini bildiren Prof. Dr. Şenol, şöyle konuştu:
Tarımsal alanlarda çalışanların dışında kamp yapanların, ormancılıkla uğraşanların vücutlarındaki açık alanları en aza indirmeleri çok önemli. Vücut taramasında kene tespit edildiğinde ezmeden, parçalamadan çıkarılmalıdır. Kene, cımbız gibi araçlarla mümkün olduğunca dik alınmalıdır. Bu sırada herhangi bir kimyasal madde kullanılmamalıdır.
Prof. Dr. Şenol, hastalığın insandan insana geçme riski olduğunu işaret ederek, Hasta yatan kişilerin kanıyla bulaşan her şey taşıyıcı olabilir. Hastane personeli bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Hastalık kan ya da infekte doku yoluyla bulaşabiliyor dedi.
Kuş gribi gibi kimyasal silah şüphelerini uyandıran virüslerin insan sağlığına verdiği zarardan sonra, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin piyasaya çıkması dikkatleri çekti. Uzmanlar 'salgın'ın yakın gelecekte büyük oranda büyükbaş hayvan itlafına neden olabileceğini belirtiyor.
iyibilgi haber merkezi
Bu haber 336 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle