“Dış tehdit” örgüsü: Erdoğan’ın en zor sınavı!

0 0 0000 00:00 tsi
Seçimler yaklaştıkça “Erdoğan karşıtı” muhalefetten alttan alta önemli bir mesaj geliyor. Bu mesaj elbette Erdoğan’ın hoşuna gitmeyecek cinsten. Erdoğan’a yapılan atıflar “iki iç tehdit” göndermesinde bulunuyor. Üstelik

Seçimler yaklaşıyor. Seçimler yaklaştıkça siyasi söylem farklı bir noktaya kayıyor. Erdoğan’ın “rejim için tehlikeli” olduğu vurgusu yerini “Erdoğan’ın bölücü olduğu” imalarına bırakıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ının “bölücü” olduğunu ima etmek elbette çok tehlikeli… Ancak söylem bu!

Peki, bu söylem nasıl oluşuyor? Öncelikle basına yansıyan haberler Barzani ve Talabani’nin “bu dönemde Erdoğan’ı zor durumda bırakmamak için sessiz kalma çağrısını” duyurdu. Ardından bu haberler CHP lideri Baykal’ın Erdoğan’ı eleştirmesine ve “Erdoğan’ın iktidarda kalmasını Barzani istiyor, Talabani istiyor, Kıbrıslı Rum Başpiskopos istiyor” şeklinde konuşmasına yol açtı. Daha önemlisi Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı’nın ortaya attığı iddia. Can Ataklı’ya göre Ankara’da şu iddia dolaşıyor: Irak’taki Kürt lideri, seçimlerde AKP’ye faydası olsun diye elinde tuttuğu iki önemli PKK’lı terörist Cemil Bayık ve Murat Karayılan’ı Türkiye’ye teslim etme kararı aldı… Erdoğan ile “Türkiye düşmanı” isimler arasında kurulan bağ bundan ibaret değil. Çünkü bu olayın bir yüzü…

Yeni söylemin ikinci yüzü basına yansıyan haberlerde ortaya çıkıyor. Örneğin dün Hürriyet gazetesinin manşetten verdiği haber… Boğaziçi Üniversitesi’nde bir grup öğrencinin düzenlediği konser… Folklor ekibi “peşmerge” kıyafeti giyerken, türbanlı bir kız gitar çalıyor! (peşmerge sözcüğü Hürriyet’e ait, iyibilgi ‘yöre kıyafeti’ diye düzeltiyor)

O haberin bilinçaltı okuması çok önemli… Haberin bilinçaltına yaptığı gönderme “iki iç tehdidin kol kola girmesi…” Haberin “peşmerge kıyafeti” sözcüğüyle bilinçaltına yaptığı daha önemli gönderme ise “iç tehditlerden” birisinin artık “dış tehdit haline gelmeye başladığı” şeklinde… Bu gönderme oldukça tehlikeli… Çünkü bu gönderme Türkiye’nin on yıllara yayılmış probleminin çözümünü daha çok zorlaştıracaktır.

İşte seçimler öncesinde oluşturulan söylem bu… Erdoğan artık daha çok “iki iç tehditten birisi” olarak vurgulanıyor ve “dış tehdide dönüşen diğer iç tehdit ile işbirliği yapıyor” şeklinde bilinçaltı suçlama ile karşı karşıya kalıyor. DTP’nin bağımsız vekillerle meclise gireceği gerçeğini göz önüne alırsak orta vadede Türkiye’nin ne gibi bir tartışmanın içine sürükleneceğini de söyleyebiliriz. Erdoğan DTP’den uzak durmak ile demokrasiyi güçlendirmek arasında ikilemde kalabilir. Bu ikilemden kurtulmak için demokrasiden uzaklaşırsa, yani orta vadede DTP’ye yönelecek demokrasi dışı saldırılara katılırsa, bu Erdoğan’ın da zor durumda kalabileceği, en temel meşruiyet zeminini kaybedebileceği anlamına gelebilir.

www.iyibilgi.com

Bu haber 300 defa okundu.