Davutoğlu: CHP İsrail gibi

6 Haziran 2011 15:44 tsi
Dışişleri bakanı Ahmet davutoğlu, bir TV kanalında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mavi Marmara Baskını ile ilgili, İsrail'in sorduğu soruları veya benzer soruları Türkiye'de bir iç siyasi mesele olarak gündeme getirmenin doğru olmadığını söyledi.

Davutoğlu, doğum yeri olan Konya'nın Taşkent ilçesinde CNN TÜRK televizyonunun canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Fransa'da PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonlar hatırlatılarak, Türk hükümetinin operasyonlar öncesinde konuyla ilgili bilgisinin bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Avrupa'daki PKK faaliyetlerinin uzun zamandır yakından takip ettiklerini, bu faaliyetlerin yoğunlaştığı ülkelerle yakın istihbari ve benzer çalışmaların yürütüldüğünü söyledi.

Operasyonda yakalanan Nedim Seven'in ise uzun süredir takip ettikleri ve iadesini talep ettikleri bir isim olduğunu anlatan Davutoğlu, dün yapılan operasyonun mahiyetini ve sonuçlarını yakından izlediklerini, konuyla ilgili gereken her şeyi yapacaklarını vurguladı.

Türkiye'de, AB'nin teröre karşı işbirliğinde samimi olmadığı yönündeki eleştirilerin dönem dönem yapıldığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, halen PKK'nın dost ve müttefik ülkelerde çok rahat hareket ettiğinin görüldüğünü söyledi.

Avrupa'nın PKK'nın finansal desteği bakımından önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, finansal kaynağı kurutulmadan terör faaliyetlerinin tümüyle durdurulması şansının olmadığını kaydetti. Davutoğlu, bütün Avrupa ülkeleriyle bu konuda çok yoğun temas içinde olduklarını ve her türlü tedbirin alınmasını istediklerini belirtti.

Genelde yaşanan sıkıntıların Avrupa ülkelerinde belli faaliyetlerin terör kapsamına alınıp alınmaması ile ilgili olduğunu ve iadelerde de sıkıntılar yaşandığını anlatan Davutoğlu, son yıllarda daha yakın bir çalışma ve işbirliği arzusunun görüldüğünü ifade etti.

Davutoğlu, terör faaliyetiyle sivil toplum faaliyetini ayırt edici net çizgilerin ortaya konulması, terörün finansal akışının durdurulması gerektiğini söyledi.

Ekim ayında bölgesel bir Kürt konferansının yapılacağının belirtilerek, Türk Dışişleri'nin bu konferansa katılıp katılmayacağının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye içindeki Kürt vatandaşların sorunlarını vatandaşlık hukuku çerçevesinde değerlendirdiklerini belirtti.

Herhangi bir ülkeyi tehdit etmeksizin ve terör faaliyetlerini teşvik edici mahiyet taşımaksızın yapılacak konferanslardan çekinilmemesi gerektiğini belirten Davutoğlu, "Önemli olan bu konferansın hangi hedefe yönelik olacağı, hangi yöntemle toplanacağı ve nasıl bir kompozisyon içereceği. Biz, Kuzey Irak Yönetimi ve Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizi kendi akrabalarımız olarak görürüz, oradaki Arap kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi gördüğümüz gibi. Bu anlamda bir farklılık yok" diye konuştu.

PKK'nın konferansa katılmasının kabul edilip edilmeyeceği sorusu üzerine de Davutoğlu, bunun kabul edilemeyeceğini belirterek, PKK'nın bir terör örgütü olduğunu ve bunu meşru görmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

Davutoğlu, "Terörle Kürt kardeşlerimizin sorunlarını aynileştirmemek ve terörle Kürt kardeşlerimizi bir kategoride değerlendirmemek lazım" dedi.

DIŞ BASININ AK PARTİ'YLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİ

Son günlerde dış basında AK Parti ile ilgili yorumların nedeninin ve bu çerçevede AK Parti'nin bir öz eleştiri yapıp yapmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, yorumların oryantalist bir tavır olduğunu belirterek, Türkiye'deki demokrasinin İngiltere, Fransa, Almanya kadar köklü olduğunu ve bu konuda kimsenin kaygı duymaması gerektiğini kaydetti.

Başka ülkelerde başarı gibi görünen tekrar iktidara gelmenin Türkiye için bir tehdit unsuru gibi görülmesinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, Türkiye'de istikrarla birlikte gelen ve kendine öz güvenini yansıtan bir hükümet bulunduğunu, bunun rahatsızlık doğurduğunu dış politika dahil pek çok alanda hissettiklerini söyledi.

MAVİ MARMARA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "milletvekillerinin Mavi Marmara'yla birlikte İsrail'e gitmesini engellediği ve İsrail'in baskını ile ilgili Adalet Bakanlığının soruşturma izni vermesini istemediği" iddialarının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun bu soruları sormasının çok manidar olduğunu söyledi.

Bu soruları komisyon çalışmaları yürütülürken İsraillilerin de sorduğunu belirten Davutoğlu, "Mavi Marmara'yla ilgili Türkiye'nin tutumunu şüpheye düşürecek tavırlardan kaçınmamız lazım" dedi.

Konuyla ilgili geçen yıl Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün partilerin katılımıyla aldığı bir karar ve yaptığı bir deklarasyon olduğunu hatırlatan Davutoğlu, bunun artık ölen dokuz Türk vatandaşının ve sivillere karşı yapılan bir katliamın hesabının sorulması meselesi olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, "İsrail'in sorduğu soruları veya benzer soruları Türkiye'de bir iç siyasi mesele olarak gündeme getirmek, Türkiye'nin ana muhalefet partisinin yapması gereken bir şey değil, doğru da değil. Bugün Türkiye, vatandaşlarının kaybı dolayısıyla bir uluslararası hukuk mücadelesi, uluslararası siyasi mücadele veriyor, bu mücadelenin arkasında durulması lazım" dedi.

Birilerinin Mavi Marmara'nın arkasında Türk hükümeti olduğu argümanına delil teşkil etmek için bu soruları sorduğunu ifade eden Davutoğlu, bunun Türkiye içinde yapılıyor olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.

Davutoğlu, "Geçen sene Mavi Marmara'nın çıkışında, gidişinde Türk siyasi otorite olarak herhangi bir özel çabamız olmamıştır" dedi.

Konunun kendileri tarafından hukuki olarak takip edilen bir süreç olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Biz vatandaşlarımızın hiçbir hukuki sürecine engel olmayız. Aksine vatandaşlarımızın uluslararası hukuk alanında da bu meselenin takipçisi olmasını, yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın, hem doğru görürüz hem meşru görürüz hem destekleriz. Bu konularda şüphe uyandırıcı tavırlardan kaçınmak ve Türkiye'nin böyle durumlarda her zaman iktidar ve muhalefet olarak gösterdiği ortak tutumu zedelememek lazım. Doğrusu bu tür sorularla bizim milli, ulusal pozisyonumuz konusunda şüphe uyandırmayı, bu dönemde yapılmaması gereken bir davranış olarak görüyorum" diye konuştu.

SURİYE

Suriye'deki gelişmeler neticesinde mülteci akını olasılığı çerçevesinde Türkiye'nin Suriye sınırına bir tampon bölge oluşturup oluşturmayacağı sorusu üzerine Davutoğlu, Suriye'deki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini söyledi.

Suriye içindeki temaslarını da sürdürdüklerini ve bütün hedeflerinin Suriye'de daha fazla sivil kayba neden olmaksızın yapılması gereken her şeyi yapmak olduğunu belirten Davutoğlu, bir göç dalgası olması halinde yapılacakları, bütün ilgili kurumlarla belirli bir planlama içine aldıklarını söyledi.

A.A.

Bu haber 1,277 defa okundu.