En Sıcak Konular

Batı medyası nasıl tavlandı?

5 Haziran 2011 12:04 tsi
Batı medyası nasıl tavlandı?
''Ergenekon dostları'' bilhassa Batı merkezlerinde yoğun biçimde çalıştı.

Emre Aköz / Sabah

Silivri-Kandil ittifakı var da, Silivri-Güneşli ittifakı yok mu sanıyorsunuz? "Ergenekon dostları", sadece Türkiye'de değil, bilhassa Batı merkezlerinde yoğun biçimde çalıştı. 'Neoconlar' ve 'İsrail Lobisi' onlara yardımcı oldu.
Şimdi semeresini topluyorlar...
Önceleri "AKP, İslamcıdır; Türkiye'yi Batı'dan koparacak" diyorlardı.
Baktılar ki o söylem bir işe yaramıyor, "Otoriter Hükümet" fazına geçtiler.
Son bir yıldır "Muhalefeti susturma amaçlı Ergenekon ve Balyoz Davaları"... "Mesleklerini yaptıkları için cezaevine atılan gazeteciler" gibi Batı kamuoyunun hassas olduğu konuları kullanıyorlar. Amerikan ve İngiliz medyasında çıkan tuhaf yazıların, ABD Büyükelçisi Ricciardone'nin şaşırtıcı sözlerinin nedeni işte bu çalışmalar. Eski bir yazıda "Belli ki Dışişleri Bakanlığı ve AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı bu konuyla ilgilenmiyor" demiştim.
Onların vurdumduymazlığı yüzünden, bugün Başbakan Erdoğan meydanlarda Batı medyasına laf yetiştireceğim diye uğraşıyor.

Solun eski taktiği
Yaygara şöyle: "AK Parti'ye oy vermeyin!"
Niye? Yine mi laiklik elden gidiyor? "Hayır, o yüzden değil. Hükümet otoriterleşiyor. Muhalefeti bastırıyor."
Sopalarla saldıran, Başbakan'ın otobüsünü bile taş yağmuruna tutan gruplar, "demokratik haklarını" kullanıyor... Polis bunları engellemeye, dağıtmaya çalışınca "Hükümet muhalefete karşı tahammülsüz" oluyor.
Onlar bunları söylerken, Başbakan Erdoğan seçim döneminde AK Parti bürolarına 150 saldırı yapıldığından yakınıyor.
Solun eski taktiği bu: "Kitleyi", polise doğru yürütürsün... Uyarılara aldırmazsın... Bir punduna getirip polise çakarsın... Bunun üzerine polis harekete geçer: Cop, su, gaz...
İlk aşama başarılı olmuş, polis kışkırtılmıştır.
İkinci aşamaya geçip mağduru oynarsın: Acımasız polis masum gençliği ezmeye kalkışmıştır! Çağdaş değerlere göre dayak yiyen haklı olduğu için, malum medya, polisi suçlamaya hazırdır zaten.

Hangi Jandarma?
Artık Jandarma'yı da tartışmak gerek. Jandarma görünüşte İçişleri Bakanlığı'na bağlı... Ancak bu bağ, Emniyet'inki gibi değil.
Jandarma pratikte askeriyeye bağlı: Çoğu zaman onun harekât ve istihbarat gücü gibi davranıyor.
Artvin Hopa'da meydana gelen olaylarda Jandarma'nın tavrını gördük işte.
Göstericiler polise ve çevreye taş yağdırıyor. Dükkânların, araçların, evlerin camları kırılıyor. İnsanlar yaralanıyor.
Jandarma timi ise bir elinde kalkan, diğer elinde cop, hemen önünde meydana gelen bu olayları seyrediyor. Sahi... Hopa'daki olaylardan sonra Artvin Emniyet Müdürü merkeze alındı. Peki ya Jandarma Komutanı ne durumda?

Raporu 'sivil' hastane versin
Diyarbakır mitingi dönüşü uçakta Başbakan Erdoğan ile sohbet ediyoruz. Belli bir tema yok ortada... Herkes aklına geleni soruyor.
Benim önemsediğim konulardan biri, Org. Bilgin Balanlı'nın, tutuklama kararı çıkınca, soluğu Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde (GATA) almasıydı... Pes yani! GATA adeta cezaevinden sıvışma yeri oldu. Artık kimse bunların hasta olduğuna inanmıyor. Zaten GATA bir komutanlık. Yani askeri hiyerarşinin parçası... "Hastayım" dediğinde, koskoca orgenerale, "Yoo, maşallah turp gibisiniz komutanım" diyecek halleri yok ya... Emir, demiri de keser, deontolojiyi de! Başbakan Erdoğan'a, "Bir kanun çıkarın, böyle durumlarda raporu, askeri hastaneden değil, tam teşekküllü bir sivil hastaneden alsınlar" dedim.
"Yargılanıyorlar ya, buna da şükür" dercesine güldü. Bu tip konular önemli. Nasıl "Askeri Yargı" çift başlılık yaratıyor ve disiplin suçları haricinde, askerin normal mahkemelerde yargılanması gerekiyorsa...
Aynı ilke sağlıkta da uygulanmalı.
Not: Meslekle ilgili hastalıklara ise elbette uzmanlaşmış askeri hastaneler bakabilir.

 



Bu haber 1,238 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,653 µs