"Denizler geç soğur"

31 Mayıs 2011 12:31 tsi
İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi'den İsrail-Türkiye ilişkilerine dair ilginç yorum: "Kasımpaşa'da coğrafya hocamın söylediği bir cümleyi anmak istiyorum..." iyibilgi zoom

Dün akşam saat 18:00'de, İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi bir ilki gerçekleştirdi, basını hiç araya sokmadan, daha önce duyurulduğu üzere, Facebook üzerinden gönderilen soruları, canlı video bağlantısında yanıtladı. İyibilgi olarak, medyamızda yer bulmayan bu görüşmenin kısa bir özetini geçelim istedik. Keza Başkonsolos'un açıklamasında ilginç detaylar saklı. İşte Başkonsolos Kamhi'nin konuşmasından satırbaşları:

ABD Başkanı Barack Obama'nın geçen hafta yapmış olduğu, yeni kurulacak Filistin devletinin sınırlarını belirlemek için 1967 savaşı öncesi sınırların temel alınması gerektiğini vurguladığı konuşması ile ilgili olarak gelen soruya şu cevabı verdi:

"Sayın Barack Obama, her şeyden önce Orta Doğu için bir barış planı sergiledi. Tabii ki hepimiz barışa susamış ülkeleriz, o bölgede. Ve İsrail ulusu, Yahudi ulusu olarak da arzumuz, ülkümüz komşularımız kardeşlerimiz Filistinlilerle bu barışı gerçekleştirebilmektir... 1967 sınırları sorusuna gelirsek. Biz 67 sınırları diye adlandırılan, ancak aslında 49 yılının mütarekesini yansıtan o sınırların, İsrail devleti için savunulabilir sınırlar olduğuna inanmıyoruz. Çünkü o zaman İsrail'in genişliği topu topu 12 km olacaktır. Hiçbir ülke bu sınırlar arkasında güvenliğini sağlayamaz...Ama diğer konular olsun... Biz bütün bu sorunları masa başında irdelemeye hazırız. En önemli unsur, burada, Filistinliler'in "Biz İsrail'i Yahudi ulusunun devleti olarak kabul ediyoruz" diyebilmeleridir. Bu altı-yedi kelimeyi ağızlarından çıkarabilmeleri lazım."

Başkonsolos Kamhi, "Hamas'ın tasfiye edilmesi durumunda, ortaya çıkacak siyasi boşluk nasıl doldurulur?" şeklinde gelen soruya, şu yanıtı verdi:

"Hamas'ın şiddeti kullanmayacağına dair bir kanıtımız yok. Tam tersine, Hamas mücadelesinden, misakından vazgeçmeyeceğini söylüyor. Esas mücadelenin İsrail ile olduğunu söylemeye devam ediyor. Bu durumda Hamas'ın olduğu yerde, barış olmaz kanaatindeyim. He bugün Sayın Netanyahu dedi ki: "Eğer Hamas, Hamaslığından vazgeçerse her şeyi düşünebiliriz. Ama bunun için hangi örgüt olursa olsun, terörizmi geride bırakması lazım, İsrail'i tanıması lazım, tüm anlaşmaları sahiplenmesi lazım, uluslararası dörtlünün koyduğu tüm şartları kabullenmesi lazım. Yani Hamas, Hamaslığından vazgeçmeli. Hamas, Hamaslığından vazgeçmedikçe, onunla ne Filistin halkı bir yere varabilir, ne de hiç bir halk bir yere varabilir. Umarım ki, Filistin halkı da aklı selim ile barışcıl yolu seçecektir."

"Türkiye ve İsrail'in siyasi ve ekonomik geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye ve İsrail halklarını birbirine yakınlaştıracak kültür ve eğitim projelerinizin olup olmadığını merak ediyoruz." şeklindeki soru ise, ilginç bir yanıt aldı, Kamhi'den: 

" Türkiye ve İsrail halkları arasında, özellikle son 25 yıl zarfında büyük bir yakınlaşma baş göstermiştir. Özellikle İsraillilerin Türkiye'ye turist olarak gelmeleri...Gerçek şu ki, son birbuçuk-iki yıl içinde hükümetler arası görüş ayrılıkları mevcuttur, bunu hepimiz biliyoruz. Hükümetler arası görüş ayrılıkları mevcuttur, bunu hepimiz biliyoruz. Ben küçükken okuduğum okulda, Kasımpaşa'da coğrafya hocamın söylediği bir cümleyi anmak istiyorum, aklıma geldi şu anda. Derdi ki, "Karalar ve denizler farklıdır. Karalar çabuk ısınır, çabuk soğur. Denizler geç ısınır, geç soğur." Bence hükümetler ve halklar biraz buna benzerler. Hükümetler çabuk soğurlar, çabuk da ısınabilirler, çünkü hükümetler arasındaki görüş ayrılığını getiren unsur kalktığı zaman da onlar da hemen eski yakınlığına gelebilirler. Halklar biraz farklıdır. Onun için halklar arasına soğukluk girdiği zaman, onu geri çevirmek zor olabilir."

Bu haber 3,389 defa okundu.