En Sıcak Konular

'Balyoz' kimin tepesine inecek?

0 0 0000 00:00 tsi
'Balyoz' kimin tepesine inecek? ABD ‘operasyonu’ desteklemeye başladı. Ama hangisini? Türkiye’nin PKK’ya karşı kendi topraklarında yürüttüğü operasyonlar için ABD’ye zaten ihtiyacımız yok. Kuzey Irak’a yönelik Washington bakışında yeni bir şey varsa i

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson aliyle bugünkü gazetelere de yansıyan açıklamalarından bir gariplik var. Bunlardan biri elbette “Türkiye’nin terörizme karşı mücadelesinde müttefiklerinden destek bulamaması”.

Türkiye’nin müttefiklerinin yapabileceklerini veya yapması gerekenleri yerine getirmeyişinin bizzat Wilson tarafından “itirafı”, bir günah çıkarma olarak algılanabilir. Bu ne kadar işimize yarar bilinmez ama öte yandan birkaç hafta önce Türkiye’nin terörist PKK’ya karşı başlattığı operasyonlara ABD’nin -yine Wilson’un deyimiyle “az da olsa”-destek vermesi ilginç.

Bakla neyse çıkarın…

Çünkü eğer ABD, Türk topraklarında gerçekleşen ve Türk halkı için neredeyse alışıldık, Silahlı Kuvvetler açısından da “etkin ama rutin” sayılan bu operasyonlara “bir destek” veriyorsa.. Tamam. Bu iyi ve teşekkürler!

Ama bunun böyle büyük puntolarla, büyük açılım veya ABD’nin özellikle bölge politikasında anlamlı bir dönüşmüşcesine ilan edilmesi garip. Çünkü bu tür operasyonların yapılabilmesi için Türkiye herhangi bir desteğe muhtaç değil.

Kuşkusuz Türk diplomasisi ve TSK gelen bir yardımı refüze edecek kadar kaba değil ve memnuniyet de duyar. Ama tüm bunlar ne anlama geliyor? Yani asıl soru şu… Bu açılım Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik girişeceği operasyonlara “yeşil ışık” anlamına geliyor mu?

Şaşalı sözler iyi de…

Büyükelçi Ross Wilson’un kendi başına söylemediği çok iyi anlaşılan, açıkcası Washington’dan gelen bu sözler içinde “bu anlama” gelebilecek tek cümle şu; “Türk güvenlik güçlerinin arama, takip ve yenilgiye uğratma çabasına daha çok destek vermenin yollarını arıyor.”

Konuşmanın gerisi çok önemli değil. Buradaki ifadeler ABD’nin sınır ötesi bir operasyonu destekleyeceği anlamını vermiyor. Ama ciddi bir “imâ” olduğu doğru. Fakat bu aynı zamanda yapılacak olası bir operasyonun sınırlarını da çiziyor.

Burada da bir ikilik söz konusu. “Arama ve takip” açıkça sınır çizen ifadeler. Yani bir vatandaşınız veya güvenlik görevliniz sınırı aşan bir şekilde kaybolmuşsa ve/veya bu bölgede terörist arayacaksanız, artı, Türkiye’de eylem yapan teröristler sınırı aşarak kaçıyorsa takip edebilirsiniz!”

“Sınırı aşmak!”

Yani bu anlamıyla ABD nereye kadar gidebileceğimizin sınırını çiziyor. Elbette bunun topografik konumlamaları harita üzerinde ama kapalı kapılar ardında yapılmıştır. Peki Türkiye, Kuzey Irak’a girip kendi güvenlik çizgisini yaratabilir mi?

Bir güvenlik duvarı yaratarak bölgeden gelen PKK’yı daha dışarıda durdurabilir mi? Wilson’un konuşması bunu da açıkça söylemiyor fakat “mümkün olmayacağı” “zımnen” var.

Yani ABD sınırlı sınır aşmaya yeşil ışık yakıyor gibi. Bu da bir aşama sayılabilir. Bir gelişme olduğu anlaşılıyor. Ama o zaman yanıtı çok daha önemli ve kritik bir başka soruyla karşılaşıyoruz.

Neden?

Türkiye’nen Kuzey Irak’a bir şekilde müdehalesi bugüne kadar ve kesin biçimde ABD’nin hayati çıkarlarını baltalamak olarak algılanıyor ve açıkça söyleniyordu. Burası kesin. Peki şimdi ne oldu da, ABD, yarım bile olsa geri adım atıyor?

İşte iyi okunması gereken nokta burası! ABD’nin bu kararında ayak diretmesinin en büyük mazaretlerinden biri, bölgenin Irak’ta tek huzurlu alan olarak kabulüydü. TSK’nın bölgeye girmesi bu huzuru kaçırır deniyordu.

Yakın zamanda meydana gelen olaylar gösteriyor ki, Kuzey Irak eskisi kadar huzurlu değil artık. Bizzat Barzani ve Talabani’nin karargahlarına yönelik ve çok sayıda insanın hayatına mal olan son saldırılar en yakın örnek.

Türkiye bölgeye müdehale ederek bu huzursuzluğun bir parçası mı yapılmak isteniyor? Tersi olgular da var bölgeden gelen bilgiler arasında. Ankara’ya yarım ağızla ve flu yapılan bu davet, örneğin Türkmen bölgelerinin Kerkük’ü bağlanması yönündeki yeni girişimleri engellemiyor.

En garip spekülasyon

Ankara’da bu çıkışa “değişik” nedenler gösteren spekülasyonlar da mevcut. İşte en çarpıcı bir tanesi. ABD, TSK’nın internet sitesinde yayınlanan sanal-muhtıradan pek memnun kalmadı ama kitlesel destek bulan bu ikaza karşı çıkarak Türkiye’deki kamuoyu ile-ABD ile arası zaten limoni olan ulusalcı kesimin duygularını biraz daha bilemek iyi fikir bulunmamış olsa gerek-ters düşmemek için Silahlı Kuvvetler’in iç politikaya olan konsantrasyonunu değiştirmek ve oyalamak için yeni bir kulvar açtı!

Doğru mu değil mi bilinmez. Ama ilginç olduğu kesin. Yine de ABD’nin bu yeni açılımına “tam açılmadan” alıcı gözle bakmak gerekiyor.
www.iyibilgi.com




Bu haber 197 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,550 µs