En Sıcak Konular

Arınç: O oyların vebali büyük olur

20 Mayıs 2011 23:17 tsi
Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Kürşat Tüzmen'in karşılaştığı anı anlatırken seçmenlere de küçük partilerle ilgili de bir çağrıda bulundu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Ben böyle elastiki bir insan (Kemal Kılıçdaroğlu) görmedim. Çok elastiki'' dedi.

Arınç, Bursa'nın Gemlik ilçesindeki Seçim İrtibat Bürosu'nun açılışı ve nokta mitinginde, 12 Haziran seçimlerinde kendilerine rakip olan ana muhalefet partisi CHP'nin ''Ben varım'' diye sağda solda konuştuğunu söyledi.

''Birisi var işte bay Kemal diye. Arada sesini çıkartıyor'' diyen Arınç, şöyle konuştu:

''(AK Parti'ye vermeyin kardeşim bana verin) diyor. Sen ne yapacaksın? Geçmişte ne yaptın? Hangi sözüne güvenelim senin. Sen 'ak' dediğine yarın 'kara' diyorsun. Bakın en misali geçtiğimiz günlerde oldu. Ben böyle elastiki bir insan görmedim. Çok elastiki. Ne açıdan, şimdi dedi ki; 'bu Başbakan, bazı bakanları tekrar milletvekili yapmadı. Niye? Yolsuzluk yaptılar da onun için. İsimlerini de saydı. Şu şu bakanlar... Çıkın hesap sorun, siz hangi yolsuzluğu yaptınız?' dedi. Çok çirkin bir iddia. Çok kötü bir itham. Bunu hiçbir siyasetçi, içinizde hiçbir kimse yapamaz. Doğrudan doğruya bir insanı itham etmek kimin haddidir. Bir insanı suçlamak, 'duvara çamur at tutmasa da izi kalır' demek kimin haddi. Ama o bunu yaptı. Yaptı da bir şeyi hesaplayamadı.''

-KILIÇDAROĞLU İLE TÜZMEN KARŞILAŞMASI-

Arınç, Kılıçdaroğlu'nun bir gün bir toplantıya katıldığını, eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in de o toplantıda bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:

''Karşısına çıktı ve 'bay Kemal, duydum ki, benden bahsediyormuşsun. Sen benim hangi yolsuzluğumu biliyorsun? Söyle bakalım' dedi. Hiç düşünmediği bir yerde bir baktı ki, kendisinden 2 metre yukarıda bir adam, güçlü, kuvvetli. 500 metre suyun altına dalıyor, 5 bin metre yukarıda uçuyor, boks yapıyor, güreş yapıyor, judo, karate yapıyor, bir insan güzeli adam. Maşallah güçlü kuvvetli. Bir de kendine baktı ki, eyvah pabuç pahalı. Ne yaptı bizim bay Kemal; 'yok ya ben senin için demedim. Sen aslında çok dürüst bir adamsın' dedi. O da 'öyle mi? Ben de seni affettim' dedi. Oradan ayrıldılar. Karşısında Kürşad Tüzmen'i görmese bir başkası ona aynı soruyu sorsaydı emin olun ki, bay Kemal ona da 'tövbe vallahi, ben senden bahsetmedim' diyecekti. Ama Kürşad Tüzmen'den kurtarınca canını hemen başka bir kürsüye gitti, orada yine aynı şeyleri söylemeye devam etti. İftira ve yalanlarla siyaset yapılmaz.''

Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''YGS'den dolayı bir bakan birisine elektronik posta atmış. 'Kim bu bakan, kim bu yolsuzluğu yapan?' dedi. Sonunda birisi çıktı dedi ki, 'benim elektronik postamdan atılmış ama bunu ben yazmadım.' Sonunda bir adamı İstanbul'dan buldular getirdiler, 'bu elektronik postayı ben yazdım, bakanın haberi yok' dedi. Peki sen bunu bildiğin halde niçin böyle bir iftirayı karşımıza getiriyorsun? Senin 'vereceğim' dediğin şeylerin biz on mislisini biz millete veriyoruz, hakikisini veriyoruz. Hakikisini verirken senin yalanlarına kim kanar? Sen '600 lira' diyorsun, bak 600 liranın üç mislini vatandaşımıza veriyorum. Nasıl veriyorum biliyor musun? Evinde engelli olan her aileye, özürlüye bakım ücreti olarak ben tam bir asgari ücret tutarında para veriyorum. Haberiniz var mı bundan? Üniversite öğrencisine burs, harç kredisi veriyorum. 45 liraydı 2002'de, ben şimdi onu 250 lira yaptım.''

-''BİZ NE ZAMAN ABDEST ALIRIZ SİZ BİLİRSİNİZ''-

''Bunların dikili bir ağaçları bile yok'' diyen Arınç, şunları söyledi:

''1950'de iktidardan düştüler. 61 sene oldu 61 senede belki 30 tane seçim yapıldı. Hiçbirisinde tek başına iktidara gelemediler. Koalisyonlarda 6 ay, 7 ay, 2 ay, 5 ay, 10 ay o kadar. Şimdi bunlar hangi birikimle, hangi inançla bunları yapacaklar. Dindarlara yaklaşmak istiyorlar ama müsait değiller. Neden biliyor musunuz? En büyük projesini cuma günü cuma saatinde açıkladı beyefendi. Gazeteciler de boş adam değil ki, işte bunlar hepsi birer aslan, dediler ki, ''Efendim, şu anda siz çok önemli bir proje açıklıyorsunuz ama tam Cuma saatindeyiz. Kimse televizyon başında değil. Niye bunu bu saatte açıkladınız?' Kendisi, 'hınk mınk' etti ama yanındaki Turan Güneş'in oğlu var Genel Başkan Yardımcısı, 'ne var bunda' dedi. 'İsteyen gitsin Cuma namazını kaza etsin' dedi. Bir yerde Ecevit'i methetmeye kalktı. AK Partililere hitaben diyor ki; 'Ecevit'i ağzına alma' diyor. 'Ecevit'i ağzına almadan önce abdest alman gerekir' diyor. Ne İslam'dan ne abdestten ne Kuran'dan hiçbir haberleri yok. Biz ne zaman abdest alırız siz hepiniz bilirsiniz. Ya camiye gideceğimiz zaman, ya Kuran okuyacağımız zaman, ya namaz kılacağımız zaman. Bütün bunları insanlar bilirler. Ama biz Allah diyeceğimiz zaman abdest almayız, Hazreti peygamberi salatü selam getirirken bile abdest almaya gerek duymayız. Yani bunu bilmeyecek cahiller.''

Kılıçdaroğlu'nun ''CHP olmasaydı bu memlekette ezanlar okunmazdı'' sözünü anımsatan Arınç, şöyle devam etti:

''(Ezanların okunması CHP'nin sayesinde oldu) dedi. Duydunuz mu böyle bir gaflet? Bu doğru değil. Çünkü bu ülkede tam 18 sene 1932'den 1950'ye kadar bizim bildiğimiz ezan okunmadı. 'Tanrı uludur, yoktur ondan taptık tapacak' gibi bir kaç tekerleme okundu. Bunun adı ezan değil. Bilali Habeşi böyle ezan okumadı. Bugün Malezya'ya gitseniz, kutuplara gitseniz, Avrupa'ya gitseniz, Amerika'ya gitseniz kulağınıza 'Allahuekber' geldiği zaman bilirsiniz ki, bu ezandır. Hiçbir ülkede başka bir dilde ezan okunmaz. Ezan asliyetiyle okunur. Ama bunların geçmişinde 18 sene minarelerin sustuğu dönem vardır. Kaldı ki, sen laiklikle geçiniyorsun. Nasıl oluyor da 'ezanlar benim sayemde okunuyor' diyebiliyorsun? Yanlışlıklar içindeler. CHP'yi kendi kaderiyle baş başa bırakalım. Baykal'ın başını yediler, kasetle giden kasetle gelen oldu. Onlar kendi parti içindeki sorunlarını bir şekilde çözsünler.''

Arınç, MHP'nin iktidara gelmek gibi bir iddiasının olmadığını belirterek, ''Barajı aşar aşmaz, o konuda itilaflı bir durum var. Onların da başında pek çok şeyler var. Dolayısıyla yaralarını deşmeyelim'' dedi.

-''AK PARTİ'Yİ ZAYIFLATIRSANIZ VEBALİ ÇOK OLUR''-

AK Parti'nin iktidara geleceğini milletin gördüğünü dile getiren Arınç, şunları kaydetti:

''Sandığa gidecek insan 'AK Parti giderse kim gelecek. Kimin iktidar olma şansı var. Sağa bak sola bak çıkaramazsınız. Fanatikseniz, 'o gitsin de ne olursa olsun. İsterse ülke yansın yangın yerine dönsün.' Böyle bir şey olabilir mi? AK parti'den daha iyisi varsa ona oy vereceğiz biz. Bunun eserleri meydanda. Yaptıkları yapacakları var. Senin daha bir eserin bile yok kardeşim. Senin neyine güvenip de iktidara getireceğiz. Bugün anketlerde yüzde 1 bile görünmeyen güzel insanların partilerine oy vererek AK Parti'yi CHP'ye karşı zayıflatırsanız bunun vebali çok olur. Bu seçim CHP ve CHP'nin işbirliğinde olduğu Ergenekon çetesine karşı, onlarla işbirliği yapanlara karşı Türkiye'de demokrasi isteyenlerin mücadelesi olacaktır. Bakınız CHP'ye, içinde eskiden sağ siyaset yapmış insanlar var. Bakınız MHP'ye eskiden şurada bulunan insanlar var. Bunlar bir araya geldiler ve Ergenekon davasında tutuklu bulunan 3-5 kişiyi aday yaptılar. Biz, o yargının gördüğü dava için hiçbir şey söyleyemeyiz. Yargı kararını verir, haklı olanlar beraat eder, suç işleyenler cezasını görür. Ama haklarında hükümete karşı millete karşı darbeydi, Balyoz'du, kasetti bunlarla ilişkisi olmuş insanları bir siyasi partinin aday yapması affedilemez. Siyasi partiler, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Demokratik hayata kast etmiş örgütler, partilerden aday olursa vay o partilerin başına. Dolayısıyla önümüzdeki seçim, Türkiye'nin bütünlüğüdür, beraberliğidir, kalkınmasıdır, güçlenmesidir ve inşallah tam demokrasiye yeni bir Anayasa'ya milletin, 'benim anayasam' diyebileceği sivil bir anayasaya gidiştir.''

aa



Bu haber 858 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,790 µs