En Sıcak Konular

Filistin'in özgürlüğü hiç bu kadar yakın olmadı

17 Mayıs 2011 11:41 tsi
Filistinliler, kendi ülkelerinde kendi topraklarında bağımsızlığı çok uzun zaman arzuladılar. Geç kalmış olsa da bu an hiç bu kadar yakın olmadı.

Stephen Lendman* / TIMETURK

15 Mayıs Nakba (İsrail Kuruluş Felaketi) anmalarının öncesinde, devasa kalabalıklar Kahire’nin Tahrir (Özgürlük) Meydanı’nda destek için toplandı. Pankartlarda, “Halk Refah Sınırı’nın açılmasını istiyor”, “Filistin bir Arap devletidir” yazıyordu.

Aynı zamanda, Gazze’ye planlanan yürüyüşün öncesinde Filistin bayrakları dalgalandırarak, “Filistin İntifadasına Destek” ve “Ulusal Birlik” şarkıları söylüyorlardı. Detaylar şöyle.

Kısa süre önce sonlanan mezhepsel şiddet ve askeri cunta hâkimiyeti altında etraflıca konuşulmayan konular gibi yerel konularda işlendi. Cuma namazı sonrasında Şeyh Saffet Hegazi kalabalığa seslendi:

“(Atanmış başbakan) Essam Şeref, bu senin hükümetin değil. Bu devrimin hükümetidir. Kabinenden eski 6 bakanı (iktidardaki NDP’den) azlet. Önceki rejimin içişleri bakanı Yahya El-Cemal’i kabul etmiyoruz”. 

Karşılık olarak kalabalıklar, “Yahya El-Cemal İstifa!” diye bağırdı. Muhammed adındaki bir katılımcı diğerleri adına şunları söyledi:
“Şeref’in hükümeti, eski hükümetin yolunu izliyor. Aynı çifte standartları, gizliliği ve iç-dış olaylarla ilgili karar vermede otoriter politikaları sürdürüyor”.

Mısır’ın baharı henüz gelmediyse de, belki de yeni ayaklanmalara işaret ederek ruhu Tahrir’i dolduruyor. Şimdilik, dünyada milyonlarca kişinin desteğiyle Üçüncü İntifada’nın yanında Mısırlılar Filistin bağımsızlığı için Gazze’ye doğru gidiyor.

Sürpriz şekilde, MENA bölgesinde (Orta Doğu/Kuzey Afrika’da), Fas’tan Umman’a, oradan Suriye’deki ayaklanmalara, Filistinliler, Mısır ve diğer komşu ülkelerde, baştaki yönetim için sorunlar teşkil edecek devasa kitlelerden yoksun küçük kalabalıklar dışında henüz tepki vermedi.

Yine de, işgal, yalıtım, toprak hırsızlığı, kitlesel tutuklamalar, işkence, suikastlar, günlük terör ve savaş zamanlarında binlerce kişinin ölümü ve büyük bir yıkım gibi bölgesel tacizin bu kadar aşırı olduğu başka yer yok.

Belki de Mısır’ın destek yürüyüşü henüz olmayan bir şeye ilham verir: “Kahire’nin özgürlüğü, Kudüs özgür olmadan tamamlanamaz”.

Adalet ve Özgürlük Gençlik Hareketi’nden Ahmet Doma’ya göre: “Bu etkinliği Üçüncü İntifada çağrısı ve ‘Arap halk yürüyüşü’ olarak söylenen şeyin bir parçası olarak düzenliyoruz.


Arapları, İsrail’in Mısır, Lübnan, Suriye ve Ürdün sınırlarından kitleler olarak yürümeye çağırmak için Facebook kullanıldı. Bağımsızlık, işgalin sonlanması, dönüş hakkı ve Doğu Kudüs’ün başkent olması istendi.

Mısırlı katılımcıları şunları talep etti:

• Refah sınırı sürekli açık tutulmalı, insanlar ve malzemeler serbestçe geçebilmelidir.
• Mısır, İsrail’e gaz satmayı durdurmalıdır.
• “Siyonist devletle tüm aşağılayıcı anlaşmalar” sona erdirilmelidir.
• Mısır hapishanelerindeki tüm Filistinliler derhal salıverilmelidir.

14 Mayıs Kahire’de öğlen vakti, göstericilere Gazze’ye doğru yürüyüşe geçti ve 15 Mayıs Nakba yürüyüşleri öncesinde varmayı planlıyorlar. Aynı zamanda, göstericiler İsrail’in Giza elçiliği ve Maadi’deki elçinin evi önünde gösteri yaptı.
Mutlak Direniş üyesi Arva, “Filistin’e giden diğer konvoylar, İskenderiye, Süveyş, Dimyat ve Kuzey Sina’dan yola çıkacak. Garibiye, Beni Süveyf, Asyut, Kina ve Sevhac’tan yola çıkacak” dedi.

Kahire’deki katılımcı gruplar:

• Adalet ve Demokrasi Ulusal Cephesi
• Kahire Üniversitesi Filistin Devrimi Destekçileri
• Adalet ve Bağımsızlık Gençlik Hareketi
• Kifaye
• Hepimiz Direnişçiyiz Hareketi
• Hilvan Üniversitesi Direniş Hareketi
• Ahlavi Ahli Futbol Kulübü Taraftarları
• Zamalek Beyaz Şövalyeler Kulübü
• Filistin Aktivistleri
• Filistin Kadın Koalisyonu
• 6 Nisan Hareketi
• Nassırcı Parti
• Diğer Bağımsız Eylemciler

Almanca “Hatırlıyoruz” pankartı taşıyarak Nakba Anmaları yasağına karşı çıkan İsrail’in Zochrot organizasyonu da Tel Aviv’de destek verdi.

Zochrot.org sitesinde şunlar ifade edildi: “1948’in düzeltilmesi ve hatırlanmasında özel bir sorumluluk taşıyan İsrail’deki Yahudiler arasında Filistin Nakba’sı hakkında kamuoyu farkındalığını artırmayı amaçlıyor.”

Filistinliler, “tüm dünyalarını yitirerek” kurban oldular. Fakat İsrail’deki Yahudiler de, “Filistinlilerin ve dünyadaki desteğinin unutmayacağı suçluluk mirası yaşayarak” onların fethinde bir bedel ödüyorlar. Zachrot’un amacı, Filistinli mültecilerin evlerine dönüş hakları dahil “değişim ve düzeltme ve adalet için yeni yollar aramak”tır:

“Dönüş, çatışmanın çözümünde esastır ve dönüşün uygulanması İsrail’deki Yahudi halkına adaletsizlik değildir”. Bu onların sürülüşü değildir. Aksine “tam tersidir: Filistinliler ve Yahudilerin ülkede bir arada var olması, “birlikte barış içinde yaşaması”dır. Dönüş, iki halk arasındaki yıkıcı işgal eden/işgal olunan ilişkisini bitirip, asırlık müsamahasız afeti sonlandırabilir”.

Sonuç olarak Zochrot, Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katılacak. Sitesinde, üyelerinin İsraillilerce 1948’de yıkılan ve etnik temizliğe maruz bıraklık Miska köyünü ziyaret edeceği bildirildi. Yine 1948’de yıkılan el-Damun ve El-Rüveys köylerindeki Dönüş Yürüyüşleri’ne katılacaklarını belirtiler.

15 Mayıs gösterilerin öncesinde Haaretz yazarlarından Anshel Pfeffer, Jack Khoury ve Nir Hasson, “Nakba günü yaklaştıkça Kudüs, Batı Şeria’da İsrail-Filistin gerilimlerinin artığını belirttiler”:

IDF gösterileri ve Filistinliler arasında Batı Şeria ve Silvan, İseviye ve Eski Şehir’ dahil Doğu Kudüs’te Cuma sabahı çatışmalar çıktı. İsrail polisi 11 göstericiyi tutukladı. İsrail polisi, plastik mermi, gözyaşartıcı bomba kullanarak, şiddet-dışı göstericilere ağır şekilde karşılık verdi.

İçlerinde bir Amerikalı ve kısa mesafeden atılan gazla başından yaralanan ve ölen 17 yaşında Milat Said Ayaş’ın olduğu birçok kişi yaralandı. Cumartesi günkü cenazede 2 Filistinli yaralandı. Diğerleri tutuklandı.

Daha da ötesi Haaretz, “on binlerce Filistinli mültecinin (2006 Hizbullah IDF savaşı sırasında savaşın esas noktalarından) güney Lübnan’daki Marun el-Ras köyünde toplandığını” söyledi. Lübnan sınırın İsrail tarafında paralel bir gösteri de düzenleneceğini” yazdı. 

• Uluslararası Orta Asya Medya Merkezi 13 Mayıs IDF-Filistin çatışmalarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
• İsrailliler yolları kapatarak, haftalık duvar-karşıtı göstericilerin belirlenen bölgelere gidişini engelledi.
• Batı Şeria/Kudüs’te 34 göstericinin tutukladılar.
• Ramallah yakınlarında Nabi Saleh’te İçlerinde foto-muhabir Hilmi Tamimi’nin de olduğu 22 Filistinliyi yaraladılar.

Daha da ötesi, içinde öldürülen aktivist/gazeteci Vittorio Arrigoni’nin arkadaşları bulunan İtalyan ve Malezyalı aktivistler Gazze’ye ulaştı. Filistin bağımsızlığı ve adaletine destek için sayıları sürekli artıyor.

Ancak Press TV’ye göre 14 Mayıs’ta Mısırlı yetkililer, Sina’ya girişi kapatarak aktivistlerin Refah’a ulaşmasını engellediler. Aynı zamanda destekçileri taşıyacak otobüsler de ulaşmadı. Ne olursa olsun, Gazze/Refah sınırında Filistinlilere destek için “Cumartesi günü Kahire’nin özgürlük meydanından bir konvoy” hareket etti.

Son bir yorum

12 Mayıs’ta Filisin İstatistik Merkez Bürosu, İsrail askerleri ve yerleşimcilerinin (İkinci İntifada’nın Başlangıcı) 29 Eylül 2000’den 31 Aralık 2010’a kadar 7 bin 342 Filistinliyi öldürdüğünü bildirdi.

PCBS, İsrail güvenlik güçlerinin 1967’den beri, kendi toprakların özgürlük istedikleri için içlerinde 12 bin kadın ve çocukların olduğu neredeyse 750 bin Filistinliyi kaçırdığını söyledi.


İşgalin vahşeti gün be gün Batı Şeria, Kudüs ve muhasara altındaki Gazze’de devam ediyor. 15 Mayıs’ta bölgesel destek, Mısır, Lübnan, Ürdün ve Suriye sınırlarının yanında ve beklide dünyanın diğer kesimlerinde Nakba gününü anmak için Gazze’de birleşecek. Filistinliler, kendi ülkelerinde kendi topraklarında bağımsızlığı çok uzun zaman arzuladılar. Geç kalmış olsa da bu an hiç bu kadar yakın olmadı.

* Stephen Lendman, Chicago’da yaşayan bir aktivist. Progressive Radio Network’de radyo programları yapıyor.

 



Bu haber 737 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,109 µs