En Sıcak Konular

Alçı kaşındırır

17 Mayıs 2011 00:03 tsi
Alçı kaşındırır Cumhurbaşkanı danışmanı Yusuf Müftüoğlu’nun Twitter ‘eser’lerine Nagehan Alçı arka çıktı.. Alçı’nın gazetecilik dersine ihtiyacı olduğu haylidir hissediliyordu.. Ne diyelim, iyibilgi sevap kaçırmaz…

Objektifliği/tarafsızlığı, yani gazeteciliğin 101’ini en sona bırakıyoruz.. Çünkü Nagehan Alçı’nın daha ilk dersten hayallerini yıkıp, mesleği bırakmasını istemeyiz. (Gerçi bunun da sevap olacağını söyleyen çok çıkar ya...)
 
Konu malum, Cumhurbaşkanı’nın danışmanı Yusuf Müftüoğlu’nun Twitter’da neler yazdığını okumayan, bilmeyen kalmadı. (Ola ki atlamış olanlar çıkar diye: lütfen TIKLAYINIZ). Bu nedenle Müftüoğlu’nun her satırından zerafet, feraset ve “humor” akan Twitlerini tekrarlamayı atlıyoruz.

Önce Nagahen Alçı’nın Müftüoğlu’na omuz veren 14 Mayıs tarihli yazısının o satırlarını aktarıyoruz…

İki gündür bir bardak suda fırtına koparanlar var. Neymiş efendim? Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanlarından Yusuf S. Müftüoğlu Twitter'da CHP'den, MGK'ya, Ertuğrul Özkök' ten Yılmaz Özdil' e kadar birçok kurum ve isme demediğini bırakmıyormuş...”

1 no’lu ders: Herkes adı geçen insanları da kurumları da sonuna kadar eleştirebilir. Keza adı geçenlerin tamamına, (iyibilgi dahil) örneğin son 5 yılda yöneltilen eleştirileri yazan gazeteler yanyana dizilse Çin seddine duvar kağıdı olur. Yani mesele o isimlerle ilgili değil.

O kişi/kurumların daha ilk paragrafta yazılmasının sebebi, Sayın Alçı’nın gazeteciliğinin de bu noktada eleştirilmesine sebep oluyor işte. ‘Ne yazdığınız kadar, okuyanın ne anladığı da önemlidir.’ Esasan basın hukuku da böyle işler. Yani bir bardak su da değil söz konusu olan fırtına da değil. Alçı, arka çıkmaya harç hazırlıyor.

Böyle danışman mı olurmuş... Cumhurbaşkanı danışmanının tarafsız olması gerekmez miymiş vsvs...”

Kim bunu dediyse yanlış demiş. Konuyu bu noktaya sürükleyenler de hata yapar. Çünkü konuşulması gereken bu değil. Aslında onlar da tıpkı Alçı gibi bir tür sis bombası atıyorlar ortaya. Göz gözü görmesin diye.

“Ortalığı bu argümanlarla velveleye verenlere bakıyorum ve şu soruyu sormadan edemiyorum: Acaba bunlar hakikaten bir danışmanın görüşlerini ifade etmesinden mi rahatsızlar yoksa o görüşlere katılmadıkları için mi ortalığı velveleye veriyorlar?”

İşte geliyor… 

“Mesela MGK bildirisi için 'Nazizm' benzetmesi yapmış Yusuf... (Yusuf mu?.. Tanışıyor musunuz? Başbakan hakkında yazarken Recep diye mi yazıyorsunuz?. Garip.) Bunun yerine 'MGK kararları gayet yerindedir' yazsa ortalığı inletenler yine seslerini çıkarırlar mıydı?”

Az dayanın sonuna kadar getirdi…

“Ya da Kılıçdaroğlu'nu eleştireceğine 'CHP'deki değişim umut verici' dese 'bu ne biçim danışman?' diyen olur muydu kendisine?”

Ve işte… 

“Burada esas mesele Yusuf'un görüş belirtmesi, eleştiri yapması değil, belirttiği görüşlerin medyanın önemli bir kesimine ters olması...”

Artık muradın ne olduğunu biliyoruz. Artık danışmanın söyledikleri, söylerken kullandığı dil de görülmüyor…

Şimdi tez kuvvetlendirelecek.. İşte delil…

“Üstelik açık seçik örnekler de var geçmişte. Cengiz Çandar'ı hatırlayalım mesela.. Tarafı belli, çok başarılı bir gazeteciyken Turgut Özal'ın danışmanı olmuştu ve o dönemin politikalarına önemli katkılar sağlamıştı. Çandar gazetede duruşunu belli edince oluyor da MüftüoğluTwitter'da edince mi olmuyor?”

Burada olmayan tek şey gazetecilik. O da yanlış Sayın Alçı. Cengiz Çandar değil mesele. Bir gazeteci bu tür misyonlar üstlenmez. Üstlenecekse de mesleği bırakır.

Ders 2: Neden? Çok basit: Artık tarafsız olamaz. Siz Cumhurbaşkanı danışmanından bunu beklemeyebilirsiniz. Hatta hiç kimseden beklemeyebilirsiniz. Ama gazeteci tarafsızlığını yitirdi mi artık gazeteci olamaz.

Ders 3: Mesleğin belkemiği budur. Gazeteciler kamu görevi yapar. Sadece halka sorumludur. Halkın güvenmesi için ise o ateşten gömleği giymek zorundadır gazeteci. Markası “tarafsızlıktır” o gömleğin.

Neyse.. Devam edelim…

“Yusuf'u 5-6 yıl öncesinden, iletişim danışmanlığı yaptığı yıllardan tanırım.” (Haa.. Şimdi anlaşıldı. Yusuf’u gerçekten tanıyor Alçı. Ama keşke bu satırlar başta yazılsaydı! Çünkü artık tarafsızlığını kabul etmekte zorlanabiliriz. Bir arkadaşınız hakkında yazıyorsunuz ve okur bunu baştan muhakkak bilmeliydi.Günlük basında köşe yazarlarının tekrarladığı pek çok örneği vardır.)  

“LSE'den medya ve iletişim masterlı, üç-dört dili ana dili gibi konuşan, Türkiye'nin alışık olmadığı kadar eleştirel, liberal ve özgürlükçü ve bu yönlerini de hiçbir zaman gizlememiş biri.”

Madem öyle “so what?” diyelim. Bu meziyetler yazdıklarını aklamadığı gibi eğitimin edebi, pardon edebî yapmadığı açık Müftüoğlu’nu…

Geresine artık hiç gerek yok.. Son satırlardan da bir alıntı yapıp, bağlayalım: “Fırtına kopmasının sebebi kullandığı kelimeler değil” diyor Alçı.

Bizi hiç ilgilendiren bir konu değil bu cümlenin nereye gittiği… Nereye varmak istediği anlaşılıyor ama sise bakmıyoruz…

1. Alçı’nın yazdıkları gazetecilik açısından ciddi eksikler barındırmaktadır ve ağır taraflılıkla malûldür.
2. Bu dili kullanan ve  nefretle yazdığı rahatlıkla hissedilen bir danışman da olmaz. Hele ki Cumhurbaşkanlığı'na.

www.iyibilgi.com



Bu haber 3,114 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    2,953 µs