MHP barajı aşacak mı?

16 Mayıs 2011 08:47 tsi
Birileri çıkmış, “yapılan en son kamuoyu anketlerine göre MHP önümüzdeki seçimde yüzde 14-15 civarında oy alacak” diyor.Hiç sanmıyorum... İbrahim Kiras yazdı...

İbrahim Kiras / Star

Bir kere daha tekrarlayacağım: Ben, şahsen, önümüzdeki dönemde MHP’nin Meclis içinde yer almasını arzu edenlerdenim. Türk siyasetinin ağırlık merkezlerinden birinin temsil edilmediği bir Meclis tablosunda özellikle yeni anayasaya ilişkin müzakerelerin sıkıntılı olabileceğini düşünüyorum çünkü.

Ne var ki MHP’nin önümüzdeki seçimde barajı aşmasına yetecek miktarda oy alabileceğine ihtimal vermiyorum. Yapılan anketlerin çoğunda MHP oylarının yüzde 14-15 seviyelerinde gösterilmesini de, kusur bakmasınlar ama, araştırmacı tembelliğine bağlıyorum.

MHP’nin önümüzdeki seçimdeki performansına ilişkin tahminlerim bugünkü gelişmelerle ilgili değil. Hele “kaset maset işleri”yle hiç ilgili değil. Bunların MHP oyları üzerinde çok fazla etki yaptığını da düşünmüyorum zaten.

Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP’nin bugünlerde bu sıkıntıları
yaşayacağı çok daha önceden belliydi. Çünkü perşembenin gelişi çarşambadan belli olur.

Mesele şu: 12 Eylül 2010 günü yapılan anayasa referandumunda MHP tabanında ciddi bir erozyon gerçekleşti. MHP seçmen kitlesi içinde, parti yönetiminin net tavrına ve çağrılarına kulak asmayan geniş bir kesim “evet” cephesinde yer aldı. Buna karşılık parti yönetimi o günkü siyasi çizgisini ve tutumunu aynen sürdürdüğüne göre, bu “kaybedilen” kesimin önümüzdeki seçimde “yuvaya” dönmesini beklemek için bir gerekçe yok ortada.

***

Geçen iki yıl boyunca MHP hakkında yazdıklarıma şöyle bir baktım da, “sanki Devlet Bahçeli’nin fahri danışmanı gibi çalışmışım” dedim kendi kendime! Bakın daha anayasa değişikliği tasarısı referanduma bile gitmemişken, ne yazmışım:

“Bugün MHP’nin elinde bir fırsat var. Konunun referanduma gitmeden Meclis’te çözülmesine katkı verdiği takdirde bundan ‘siyasi fayda’ sağlaması mümkün. Ama konu referanduma gidecek olursa fayda yerine zarar görecektir. Nasıl mı? Diyelim ki MHP muhalefet olmanın gereği olarak referandumda ‘hayır’ kampanyasının bir parçası oldu, bu durumda tabanının CHP ve bürokrasi cephesinde yer almayı tercih edeceği düşünülebilir mi? Referandumda iktidar partisinin tarafında yer alabilecek ‘taban’ın ne kadarı birkaç ay sonra yapılacak seçimde partiye geri döner? Bunu MHP yönetimi düşünmeli.”  (Star, 9 Mart 2010)

***

Türk toplumuna ilişkin sosyolojik gerçeklere gözünüzü kapamazsanız, özellikle sağ seçmen tabanının davranış kurallarını veya teamüllerini bilirseniz MHP yönetiminin yaptıklarını yapmazdınız. Oysa MHP yönetimi kendi parti tabanını bile tanımıyormuş gibi davranıyordu. Biz de kendilerine kendi tabanlarının özelliklerini hem de tane tane anlatmaya devam ediyorduk:

“MHP 1999 seçimlerinde yüzde 18 oy almıştı; bir sonraki seçimde ise bu oran yüzde sekize düştü. 1995 seçimlerinde aldığı oy oranı yüzde sekiz. 1999’da yüzde onsekize çıkıyor, 2002’de tekrar yüzde sekize iniyor. Son seçimde yeniden yüzde onaltıya yükseldi. Demek ki bir ‘kırılma’ durumunda bu partinin mevcut oyların ancak yarısını (yani toplamda ‘yine’ yüzde sekizi) muhafaza edebileceğini söylemek kehanet olmaz.” (Star, 13 Mart 2010)

***

Doğal olarak MHP yönetimi bizim uyarılarımıza aldırış etmedi. Anayasa değişikliği Meclis’te yeterli oyu alamadığı için referanduma götürüldü. O zaman da şunları söyledik:

“MHP seçmeni şunun farkında: Muhafaza edilmek istenen ‘statüko’ esasen yüksek bürokrasi ile CHP’nin çıkar ve arzularından başka bir şey değil. Dolayısıyla MHP yönetiminin Anayasa değişikliği girişimlerine karşı ‘CHP-yüksek bürokrasi bloğu’ ile beraber hareket etmesinin izah edilebilir bir gerekçesi yok. Taban ikna edilemez.”  (Star, 23 Mart 2010)

Nitekim taban ikna edilemedi. Ve bugünlere gelindi. Bugünlere gelinirken Bahçeli’nin politik dili ve pozisyonu bir milim değişmedi.

Şimdi birleri çıkmış, “yapılan en son kamuoyu anketlerine göre MHP önümüzdeki seçimde yüzde 14-15 civarında oy alacak” diyor.

Hiç sanmıyorum. Halep oradaysa arşın burada!

 

Bu haber 1,050 defa okundu.