Suriye'de neler oluyor

3 Mayıs 2011 15:38 tsi
İşte dakika dakika Suriye'de yaşananlar...

14.28: FRANSA AB'DEN, SURİYE YÖNETİMİNE YAPTIRIM UYGULAMASINI İSTEDİ

Fransa, Avrupa Birliği'nin, rejim aleyhtarı göstericilere baskı uyguladığı gerekçesiyle Suriye yönetimine yaptırım uygulamasını istedi.

Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, basına yaptIğı açıklamada ''Biz AB'deki ortaklarımızla bu konuda ortak hareket etmek istiyoruz'' dedi.

Suriye lideri Beşşar Esad'ın bu yaptırımların hedefi olup olmayacağı yolundaki bir soru üzerine Juppe, ''Fransa'nın istediği bu'' diye konuştu.

AB ülkelerinin büyükelçileri, cuma günü Brüksel'de Suriye'ye uygulanması istenilen yaptırımları görüşecek. Suriye'ye silah ambargosu, yönetimin mal varlıklarını dondurulması, halka baskı yapan kişilere vize yasağı getirilmesi gibi konular toplantıda ele alınacak.

13.45: İSRAİL SAVUNMA BAKANI BARAK: "ESAD REJİMİ SONA YAKLAŞIYOR"

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kendi halkına karşı güç kullanımı yoluna gitmesinin, kendi çöküşünü de hızlandırdırdığını öne sürdü.

Barak, İsrail'in Kanal 10 televizyonuna yaptığı açıklamada, "Esad'ın iktidarını kaybedeceği ana doğru yaklaştığına inanıyorum. Giderek artan vahşet, O'nu köşeye sıkıştırıyor. Ne kadar çok insan ölürse, Esad'ın kendini kurtarma şansı da o kadar azalır" dedi. İsrail'in Suriye'de Esad'ın yerine başka birisinin gelmesi ihtimalinden endişelenmesi gerektiğine inanmadığını da söyleyen İsrail Savunma Bakanı, Ortadoğu'da yaşanan bu sürecin uzun dönemde daha olumlu sonuçlar doğuracağını kaydetti. Ortadoğu'daki bu değişikliğin otokratik rejimleri sonlandıracağını, ancak yerine istikrarlı demokrasilerin gelmesinin de zaman alacağını belirten Barak, "kısa dönemde kimsenin burada Batı tarzı demokrasilerin ortaya çıkmasını beklemediğini" de ifade etti.

Barak, Beşar Esad'ın, gösterileri bastırmak için askerlerine güç kullanmaktan vazgeçmeleri talimatı verse bile, bunun Esad'ın iktidarını uzatması için muhtemelen "çok geç" olacağı görüşünü de dile getirdi. Barak, "İnsanları öldürmeyi durdursa bile, kendisine olan güveni yeniden sağlayabileceğini düşünmüyorum. Bir veya iki ayda görevi sona erer mi ermez mi bilemem. Durumu toparlayabilir. Ancak bundan sonra hiçbir şeyin aynı olacağını sanmıyorum. Onun yolu da diğer Arap liderleri ile aynı yöne gidiyor sanıyorum" diye konuştu.

13.25: MUHALİF LİDERE GÖRE, GÜVENLİK GÜÇLERİ VE SİLAHLI KİŞİLER BANYAS KENTİNE YERLEŞİYOR A

Suriyeli muhalif lider Enes El Şügri, Devlet Başkanı Beşşar Esad'a bağlı güçler ile silahlı kişilerin Banyas kenti merkezinde konuşlandığını söyledi.

Şügri, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Beşşar Esad'a bağlı güçlerin haftalardır demokrasi yanlısı göstericilerin kontrolündeki kentin merkezine yerleştiğini ifade etti. Enes El Şügri, asker ve silahlı kişilerin işyerlerinin bulunduğu alana hareket ettiğini, ordunun kentin kuzey ve güney girişini kapattığını, kente hakim tepelerdeki Alevi köylerini silahlandırdığını, doğu girişinde ise milislerle karşı karşıya kaldıklarını anlattı.

13.29: MÜLTECİ HAKLARI KOORDİNASYONU: -"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN TOPRAKLARINA SIĞINAN KİŞİLERE SINIRLARINI KAPAMAMIŞ OLMASI MÜLTECİ HAKLARI KOORDİNASYONU TARAFINDAN OLUMLU KARŞILANMAKTADIR"

Mülteci Hakları Koordinasyonu, Türkiye'nin Suriye'deki olaylardan kaçarak topraklarına sığınan kişilere sınırlarını kapamamış olmasını olumlu karşıladığını bildirdi. Mülteci Hakları Koordinasyonundan yapılan yazılı açıklamada, yaklaşık bir ay önce Türkiye'ye en uzun kara sınırı olan Suriye'de başlayan protesto gösterilerinin gün geçtikçe şiddetlendiğine dikkat çekildi.

Suriye hükümetinin özellikle son iki haftadır göstericilere askeri önlemlerle, ağır silahlarla karşılık vermesinin yüzlerce sivilin öldürülmesine, binlerce sivilin yaralanmasına neden olduğu vurgulanan açıklamada, Suriye'deki bu kaos ortamından kaçarak Türkiye'ye sığınmak isteyenlerin Türk yetkililer tarafından kabul edildiği hatırlatıldı. Bu çerçevede, Türkiye'nin 252 Suriyeli sığınmacının güvenlik, barınma, gıda, sağlık ihtiyacını karşılamak üzere önlemler aldığı belirtilen açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarına sığınan kişilere sınırlarını kapamamış olması Mülteci Hakları Koordinasyonu tarafından olumlu karşılanmaktadır" denildi.

Açıklamada, bundan sonra atılacak adımlar konusundaki önerilere de yer verilerek, olası sığınma hareketleri için Suriye sınırının kapatılmaması, gelenlerin sınırdan geri çevrilmemesi, sığınma amacıyla gelenlerin koruma altına alınması istendi. Suriye'den gelen sığınmacılar Türkiye'ye kabul edilirken ve daha sonraki ihtiyaçları karşılanırken etnik köken, din ve benzeri konularda ayrım yapılmaksızın eşit yaklaşılması talep edilen açıklamada, kendi imkanları ile ihtiyaçlarını karşılayabilecek olanların veya akrabalık ilişkisi nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ile birlikte yaşamak isteyenlerin bu taleplerinin değerlendirmeye alınması gerektiği görüşüne yer verildi. Açıklamada ayrıca, sığınmacıların kabul süreciyle ilgili tüm aşamalarda sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışılması, misafir edildikleri yerlere ve sığınmacılara sivil toplum örgütleri yetkililerinin erişiminin sağlanması da istendi.

12.28: SURİYE'DE SON OPERASYONLARDA 1000 KADAR KİŞİNİN GÖZALTINA ALINDIĞI BELİRTİLİYOR

Suriye insan hakları savunucuları, yetkililerin son operasyonlarda binden fazla kişiyi gözaltına aldıklarını bildirdiler.

Suriye Ulusal İnsan Hakları Örgütü Başkanı Ammar Kureybi, örgütün, cumartesinden beri çeşitli vilayetlerde ev ev yapılan aramalarda gözaltına alınan bin civarında kişinin ismini tespit ettiğini söyledi. Kurabi, birçok kişinin de kayıp olduğunu belirtti. Rejime karşı gösterileri bastırmaya çalışan Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın bu politikasını yoğunlaştırdığı kaydediliyor.

12.12: KIZILHAÇ SURİYE'DEN, ŞİDDET OLAYLARININ KURBANLARINA ULAŞILMASINI SAĞLAMASINI İSTEDİ

Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı, Suriye'den, yönetim karşıtı gösterilerde çıkan şiddet olaylarında yaralanan ve gözaltına alınanlara hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlamasını istedi.

Kızılhaç'tan yapılan açıklamada, şiddetin çok sayıda ölü ya da yaralıyla neticelenmesinden endişe duyulduğu, durumun daha da kötüleşmesi halinde daha çok can kaybı olacağından korkulduğu belirtildi.

Teşkilatın Şam heyeti başkanı Marianne Gasser, acil durum hizmetlerinin, ilk yardım çalışanlarının ve can kurtarmada görevli diğer kişilerin ihtiyacı olanlara kolayca ulaşmasının acil gereklilik olduğunu söyledi.

Gasser, Suriye'de haftalardır süren gösterilerde tutuklanan ve gözaltına alınanlara insani muamele yapılması ve bu kişilerin iyi koşullarda tutulması gerektiğini de kaydetti.

12.09: BM MÜLTECİLER YÜKSEK KOMİSERLİĞİ TÜRKİYE SÖZCÜSÜ ÇORABATIR:''SURİYE'DEKİ OLAYLAR NEDENİYLE TÜRKİYE'YE SIĞINAN KİŞİLERE, TÜRK HÜKÜMETİNİN GÜVENLİK SAĞLAMASI, KENDİ TOPRAĞINI AÇMASI, MİSAFİR ETMESİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TARAFINDAN BÜYÜK BİR MEMNUNİYETLE KARŞILANDI''

Suriye'deki olaylar nedeniyle ülkelerini terk ederek, sığınmacı olaran Suriyeliler'e, Türkiye'nin kapılarını açmasının Birleşmiş Milletler (BM) tarafından memnuniyetle karşılandığı bildirildi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Sözcüsü Metin Çorabatır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir ülkeden can güvenlikleri olmadığını ileri sürerek sınırına gelenlere kucak açmanın, kapı açmanın her ülkenin sorumluluğunda olduğunu ve Türkiye'nin son olayda tereddütsüz sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirerek örnek bir davranış sergilediğini söyledi.

Sığınma konusunda uluslararası toplumun görevlendirdiği bir örgüt olarak, her zaman Türk hükümetinin yanında oldukların ifade eden Çorabatır, şunları kaydetti:

''Suriye'deki olaylar nedeniyle Türkiye'ye sığınan kişilere, Türk hükümetinin güvenlik sağlaması, kendi toprağını açması, misafir etmesi BM tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Türkiye bu insanlara kucak açarken, BM olarak biz de Türkiye'nin yanındayız. Yardım etmeye hazırız. Bu yardım çeşitli şekillerde olabilir. Şu anda sayılar küçük, öyle bir durum yok. Ama biz bu alandaki ihtisas örgütü olarak, kamplar nasıl olmalıdır, (sığınma talep ediyorum) diyen kişinin BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne erişimi nasıl sağlanır, kamp düzeni nasıl olur, gibi yardımlarda bulunuyoruz.''

Sığınmacıların statüsünün ne olacağı noktasında henüz net bir karar olmadığını anlatan Çorabatır, şöyle devam etti:

''Henüz statüleri çok net değil. Geçmişe baktığımızda, hem Türkiye hem de başka ülkelere kitle göçü olduğu zaman,  tek tek kişilerle mülakat yapılmaktansa genelde ülkeler, ikincil koruma ya da geçici koruma uyguluyor. Çünkü geldikleri ülkedeki karışıklık biliniyor. Güvenli bir bölgede misafir edildikten sonra, ülkelerindeki durum normalleşince bu insanlar ülkelerine dönebiliyor. Geçmişte, Bosna'da, Kosova'da böyle olmuştu. Ancak ülke normalleşmesine rağmen dönemeyecek olanlar varsa, bireysel bir korkusu olanlar olursa, onların BM  Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne erişimi gerekecek.

Gelenlerle ilgili çok az şey biliyoruz. Kendi ifadeleri iç karışıklıktan kaçtılar, onun için, Türkiye muhtemelen durumları normalleşene kadar misafir edecektir. Bu konuda Türk Kızılayı, hem doğal afetler hem insani operasyonlarda büyük tecrübeye sahip. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da söylediği gibi çok sistematik etkili bir şekilde gelenlere yardım sağlandı.''

KİTLESEL BİR HAREKET OLUR MU?

Kitlesel bir göçün olup olmayacağı yönünde çok fazla soruyla karşılaştıklarını bildiren Çorabatır, olası senaryolara göre hazırlıklı olduklarını belirtti.

Çorabatır, Suriye'deki durumun anlık olarak izlendiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Bu sığınma taleplerinin arkası gelir mi? Suriye'deki ofislerimiz komşu ülkelerdeki ofislerimizle koordineli bir şekilde danışmalarda bulunuyoruz. Durumu izliyoruz. Suriye'deki siyasi olaylar nasıl gelişir, iyiye mi gider kötüye mi. Olası senaryolara göre, planlar hazırlıyoruz. Bir beklenti içindeyiz, inşallah her şey olumlu olur, insanların canı acımaz, kan dökülmez. Olasılıkları düşünmek lazım. Biz hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.''

11.22: YAYLADIĞI SINIRINA GELEN 16 KİŞİNİN BİR SÜRE BEKLEDİKTEN SONRA GERİ DÖNDÜKLERİ BİLDİRİLDİ

Suriye'nin Lazkiye kentinden Hatay'ın Yayladağı sınırına geldikleri öğrenilen 16 kişinin bir süre bekledikten sonra geri döndükleri, kaçak geçen 1 kişinin ise çadır kente getirildiği öğrenildi.

Alınan bilgiye göre, dün Türkiye'ye geçebilmek için Suriye'nin Lazkiye kentinden Hatay'ın Yayladağı sınırındaki Güveççi köyü yakınlarına gelen ve aralarında bir ailenin de bulunduğu toplam 9 kişiye, gece saatlerinde 7 kişi daha katıldı. Sayıları 16'ya çıkan bu kişiler, bir süre bekledikten sonra geldikleri köylerine geri döndü.

Bu arada, gece saatlerine sınırı kaçak geçen ismi açıklanmayan bir erkeğin de yakalanıp, Yayladağı'ndaki eski TEKEL binası bahçesine kurulan çadır kente getirildikleri ifade edildi.

Dün, Türk vatandaşı oldukları belirlenen 4 kişinin ayrıldığı çadır kentteki misafirlerin sayısının ise 260'a çıktığı kaydedildi.

Bu arada, çadır kentteki misafirlerin, haklarında verilecek kararı merakla bekleyişi sürüyor. Çadır kentteki yakınlarını görmeye gelen bazı kişilere ise birinci derece akraba olmadıkları gerekçesiyle izin verilmiyor. (AA)

Bu haber 812 defa okundu.