En Sıcak Konular

Öcalan'ın cuma namazı aşkı

22 Nisan 2011 08:16 tsi
Öcalan'ın cuma namazı aşkı Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın karanlık fitnesi...

Adem Yavuz Arslan / Bugün
 
Bugün cuma...Türkiye'nin her yerinde cuma namazları kılınacak. Fakat bir süredir birlik beraberlik sembolü olan bu namaz, Güneydoğu'da yeni bir fitneye araç yapılıyor.
Ortada çok tehlikeli bir senaryo var ve on binlerce dindar Kürt neye alet edildiğinin farkında değil.

Bugün bu projeyi irdeleyecektim.

Fakat YSK öyle bir basiretsizlik örneği sergiledi ki iki gündür her şey alt üst oldu. Neyse ki akşam saatlerinde bu hatalarından döndüler ve kriz şimdilik çözüldü.

Ama bu olay da gösterdi ki birileri Türkiye'nin sinir uçlarıyla oynamak için teyakkuzda.

Açıkçası bütün süreci başlatan ihbar mektubu, YSK'nın son dakika manevrası ve BDP'nin de bunu tepe tepe kullanma eğilimi 'önceden çalışılmış proje' izlenimi veriyor. Kaldı ki istihbarat kulislerinde somut bilgiler var.

Cuma ile ilgili projeye dönersek.

BDP yönetimi bir süredir 'devletin imamlarının arkasında namaz kılınmaz' diyerek camileri de bölme eğiliminde.

Konuya biraz yakından bakınca bu tercihin spontane gelişmediğini görebiliyoruz.

Sırasıyla özetlersek;

Öcalan, 28 Mart'ta kız kardeşi ile yaptığı görüşmede 'PKK'nın cuma namazlarına öncülük etmesi' talimatını verdi. Cuma namazı ise 'sivil itaatsizlik' kapsamında kurulan 'barış çadırları'nda kılınacaktı.

Bu radikal bir dönüşüm çünkü örgüt bugüne kadar Marksist bir çizgideydi. Ancak bir eksen kaymasının sinyalleri de geliyordu.

 Zaten KCK'da dindar Kürtler'i kafalamak için 'Din Adamları Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği' kurmuştu.

'KCK İnanç Komitesi' ise 8 Nisan'da örgütün web sitesinden yaptığı açıklamada 'Bundan sonra Kürt halkının cuma namazlarını bu çadırlarda kılması gerekiyor' dedi.

KCK yapılanmasını bilenler bu ifadenin açık bir emir olduğunun farkındaydı. Aynı günlerde BDP lideri Demirtaş da "devletin imamlarının değil bizim imamlarımızın ardında saf tutulması gerekir" diyerek mesajı pekiştirdi.

Demokratik Özerklik gündemini toplumun her alanına yaymak isteyen BDP, cuma namazlarıyla da uzun yıllar soğuk baktığı dindar Kürtler'e el uzatmış oldu.

Oysa PKK Marksist-Leninist bir örgüt.

Uzun yıllar da dine uzak durdu. Ne zaman AK Parti bölgede varlık göstermeye başladı KCK Diyarbakır merkezli DİAY-DER'i kurdu.

Hatta DTK bünyesinde 6-7 Şubat 2010'da, Mardin'de inanç çalıştayı bile düzenlendi.
Öcalan'ın 'kişisel dönüşümü' ise dikkat çekici.

Mesela 'Din sorununa devrimci yaklaşım' kitabında hiç de yakışık olmayan ifadeler var. 'Oligarşik Cumhuriyet Gerçeği' isimli kitabında ise 'Kürtler Kürtlüğü terk ettikleri oranda İslamlaştılar (s12) ve benzeri ilginç tespitlere yer vermiş.

Öcalan 'Özgür Yaşamla Diyaloglar' isimli 2002 tarihli kitabında ise başka bir boyuta geçiyor. "Lise döneminde büyük felsefi bunalım yaşadım. Tanrı ile savaş verdim ve bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum" diyen Öcalan 1992'de Yalçın Küçük'e verdiği röportajda " PKK'nın çıkışıyla İslamiyet'i karşılaştırıyorum... Peygamber gibi konuşmak, peygamber gibi hitap etmek, nazarımda çok değerlidir. Kaldı ki peygamberce olmak niye kötü olsun!" diyor.

Öcalan'daki dönüşüm M. Ali Birand ile 1992'de yaptığı röportajda başka bir hal alıyor. Öcalan 'yurtdışına çıkışımı peygamberin Mekke'deki sıkışmış durumuna benzetirim" demiş.

AİHM'e verilmek üzere hazırlanan 'Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru" isimli savunmasında ise "Namaz genel anlamda bir tiyatro olarak kabul edilebilir" diye başlayan uzun 'çözümlemeler' yapıyor ve sonunda 'tüm ibadetler çağın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi gerekir" (s234) diyor.

11 Eylül 2004'te Özgür Politika'daki yazısında Hz. İsa'ya da parantez açmış. "Doğuş, oluşum tarzım, sistemin içine giriş, muhaliflik ve yakalanış tarzım Hz. İsa öyküsüne öz ve biçim olarak yakın durmaktadır. PKK başlangıçta on iki kişi civarındaydı."

Görüldüğü gibi Öcalan'ın dinle ilişkisi dönemsel ve biraz da karışık.

BDP'de kafası karışık başkaları da var. Mesela BDP'li İbrahim Binici 26 Temmuz'da yaptığı açıklamada muhtelif yerlerde 'Kürt Kilisesi' kurmaktan bahsetmişti. Ayla Akat ise 'gönül isterdi ki bütün Kürtler Müslümanlığı bırakıp Hıristiyan olsun" mealli açıklamalarıyla hatırlanıyor.

Bu arada hatırlatalım, kurulduğu günden bu yana dine uzak duran, hatta örgüt içi eğitimlerde Öcalan'dan bir 'Tanrı gibi' bahseden PKK yöneticileri işlerine geldiğinde dini kullanmaktan çekinmiyorlar.

Şemdin Sakık'ın ifadelerinde köylüleri kandırmak için nasıl mevlit okuttukları bile vardı.

Fakat aynı PKK, 1992-1996 yılları arasında 41 din görevlisini şehit etmişti. Son olarak da bir Ramazan günü Hakkari'nin çok sevdiği imam Aziz Tan'ı şehit etmişlerdi.

Yani, bugüne kadar nabza göre şerbet veren Öcalan şimdilerde yine dine sarıldı.

Mısır'da başlayan ve diğer Ortadoğu ülkelerine yayılan halk gösterilerinde cuma namazının bir sembol olduğunu gören Öcalan şimdi Diyarbakır başta olmak üzere doğu illerinde PKK'nın imamlarına 'ayrı cuma kıldırın' talimatı veriyor.

Böylece hem dindar Kürtler'i AK Parti'den kopartacak hem de Mısır benzeri bir ayaklanma gerçekleşecekse şimdiden zemin hazırlanmış olacak.

Şimdi bugünkü namazda ayrı saf tutanlara sormak lazım.

Nasıl bir tuzağın içine çekildiğinizin farkında mısınız?

 



Bu haber 2,242 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,122 µs