iyibilgi özel" /> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Hesaplı sessilik

22 Nisan 2011 08:00 tsi
Hesaplı sessilik Herkes aynı soruyor: Başbakan neden suskun? Biz de diyoruz ki: Merak etmeyin, o da bir cevap...iyibilgi özel

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 bağımsız milletvekili adayı için verdiği seçime giremezler kararıyla ilgili bugün Ankara'da kritik bir toplantı yapıldı. 8 saat süren toplantının sonunda YSK, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü, Gülten Kışanak, Salih Yıldız ve Sebahat Tuncel'in seçime girebileceğine karar verdi. Böylece günlerdir Türkiye'nin başını ağrıtan krizin de devlet düzeyindeki sebepleri aşılmış oldu. Bu "raund"un sonuçları başka bir yazının konusu. Ancak şu an üzerinde durulması gerekilen daha önemli bir boyut var.

Bütün bu süreç boyunca gözler hep Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerindeydi. Evet, AKP'den krizle ilgili parça parça açıklamalar geldi. Ömer Çelik, Burhan Kuzu, Mehmet Şahin gibi çekirdek kadronun önemli isimleri, konuyla ilgili AK Parti adına yorumda bulundular. Bilhassa Ak Parti adına konuştular keza süreç boyunca krizin sorumlusu olarak Ak Parti gösterildi. Buna rağmen yürütmenin başı olarak, hem krizin çözümü için hem de partisi adına iddialara yanıt vermesi için mikrofonlar Başbakan Erdoğan'ı aradı. Oysa Erdoğan konu hakkında hiç konuşmadı. Bir hafta önce AB Parlamentosunda fırtına gibi esen Erdoğan, bu krizde ekranların karşısına çıkmadı. Ve herkes doğal olarak şu soruyu sordu: Erdoğan neden gözükmüyor?

Bu sorunun cevabını belki günler, belki yıllar sonra kendisi verecektir. Şu an için tek yapabileceğimiz şey fikir teyattisinde bulunmak, eskilerin deyişiyle rüzgarı dinlemek. Biz rüzgarı dinledik ve şöyle bir sonuca vardık: Bu hesaplı, üzerinde düşünülmüş bir sessizlik.

Neden?

Çok basit. Seçimlere iki ay kala Türkiye'nin siyasi gündemi her geçen gün daha da hızlanıyor. Çeşitli kartlar açılıyor. Gerek yurt dışı kaynaklı, gerekse yurt içi bağlantılı derin yapılar hamle üzerine hamle yapıyor. Bu hareketlerin yapıldığını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Jeopolitik konjonktüre bakmak yeterli. Ve tabii ki medyaya. 11 Nisan tarihli Milliyet gazetesi köşe yazarı Kadri Gürsel* imzalı makalenin başlığı şöyle: "Arap baharı, Kürt yazı* ". Şöyle diyor Gürsel:

"Arap Baharı"nın Türkiye'yi dolaylı bir etki altına almaya başladığını görüyoruz..Ama daha önemlisi, "Ortadoğu'da kitlelerin aktörleşmesi" ile dünkü yazıda dikkat çekmek istediğim "Kürt sorununun kitleselleşmesi" arasındaki tarihsel çakışma... Ve "Arap Baharı"nın sonucunda bu bölgede kitlesellikle savunulan her türlü dava ve talebin dünyanın gözünde haklı kılınıp tahkim edilir hale gelmesi...Kitlesellik artık bir meşruiyet makinesidir.
Ortadoğu'yu bu makineyi iyi kullananlarla onların karşısına çıkacak olanlar arasında geçecek çetin mücadeleler bekliyor."

Son cümle çok açık bir uyarı niteliğinde. Çetin bir mücadelenin habercisi rolüne bürünen Gürsel, Türkiye'yi konu aldığı yazısına, "Ortadoğu'da makinayı iyi kullananlar olacak" diyerek noktayı koyuyor.

Aynı şekilde Prof. Mahir Kaynak da buna benzer bir "algı üretimine" dikkat çekmişti, iyibilgi ile yaptığı söyleşide.

İşte böyle bir ortamda, bizce, Erdoğan "bu makinayı" kullananların kendisini test ettiğinin farkında olarak, elindeki kartları göstermemeyi tercih etti. Toplumsal tepkinin devreye girmesi ile kendisinin boy göstermesine hiç gerek kalmadı bile! Konuya (en azından) kamuoyu önünde müdahil olmayarak, sessiz kalarak, makinanın başındakine elini göstermedi. 

Çünkü şunu çok iyi biliyor.

O makinanın açacağı daha çok kart var.

Fakat Erdoğan konuşmasa da, aynı gün içersinde, üç farklı kaynaktan peşpeşe, çok önemli açıklamalar geldi.

Birincisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den.

İkincisi Devlet Bakanı Ali Babacan'dan.

Üçüncüsü de Obama yönetiminden.

Üçü de farklı aktörleri muhattap alıyormuş gibi gözükse de, aslında verdikleri mesaj aynı adrese gitti:

Makinanın başındakine

www.iyibilgi.com özel


* Hürriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından dikkatle takip edilmesi tavsiye edilen Gürsel'in yazısı, aynı gün sadece İngilizce yayın yapan Hürriyet Daily News'da da yayınlandı.

** İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu günler öncesinde benzer bir cümle kurmuştu: Arap Baharı, İran Kış'ına dönebilir



Bu haber 3,575 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    12,615 µs