En Sıcak Konular

'YSK normatif ölçülere göre hareket etti'

21 Nisan 2011 15:06 tsi
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarının iptali ile ilgili verdiği karar ile normatif ölçülere göre hareket ettiğini söyledi.

Yazıcı, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği'nde düzenlediği basın toplantısında YSK'nın kararını değerlendirdi. "Buna benzer olayları daha önceki süreçlerde genel başkanımızla alakalı olarak yaşadık" diyen Yazıcı, "Demokrasi çıtası yükselmiş ülkelerde anayasal kurumlar, özellikle yargı fonksiyonu icra eden kurumlar, verdikleri kararlarla hep bu çıtanın yükselmesine katkı sağlamış, zemin teşkil etmişlerdir." dedi.

YSK'nın burada normal ölçülere göre hareket ettiği düşüncesinde olduğunu belirten Yazıcı şöyle konuştu: "Bunu iki açıdan ele almak gerekir. Az önce söylediğim perspektiften bakıldığında ise o yorum ve değerlendirmenin, çıtanın yükselmesine, sosyal olguları da gözetmek suretiyle bir bakış beklentisine cevap verecek şekilde de yapılabilir. Ama ona karşı gösterilen tepkiler, elbette ki insanlar sözlü olarak değerlendirme yaparken sert eleştiri yapabilir. Bunları doğal karşılıyorum. Ama bir fiili güç olarak tepkiyi sokaklara taşımanın, hele hele can kaybına yol açacak olayların doğmasına sebebiyet vermenin de savunulacak bir tarafı olmadığının altını çizmek istiyorum. Belki biraz daha esnek davranarak, şayet belgeleri eksikse... Ama elbette yasalar kişinin mevcut bir pozisyonu dolayısıyla aday olmasına engelse, 'YSK bunu görmesin, adaylığı onaylasın' diyemez. Aksi takdirde keyfilik olur. Hukuk devletinde esas olan hukukun egemen olmasıdır. Ama siz 'ben salt hukuku egemen kılacağım' diye pozitif yasa kurallarının düzenlemelerini görmezden gelerek bir sonuç bekliyorsanız, bu da keyfiliğe yol açabilir. Herhalde YKS bu kararı vermeden önce, şayet memnu hakların iadesi ile sorun aşılabilir ise belki bunları süre vererek isteyebilirdi. Dosyalarda memnu hakların iadesine ilişkin karar yok. 'Bu şekliyle adaylığa engeldir' diyerek bu kadar gerginlik olmazdı diye düşünüyorum. Zaten karar verildikten sonra oluşan tepkiler üzerine YSK başkanının (memnu hakların iadesi kararları getirilirse yeniden değerlendirilir) şeklindeki açıklaması da olumlu. Nitekim izlediğim kadarıyla dün önemli bir kısmı memnu hakların iadesi kararını aldı, YSK'ya ulaştırdı. YSK bugün toplanıp sanıyorum bu konuyu irdeleyecektir. Sonuç itibariyle mahkumiyetleri dolayısıyla ismi geçen kişiler memnu hakların iadesini kararını almışsa, YSK'nın yapacağı bir şey yok. Bunların adaylığına ilişkin engelin kalktığına karar verecektir. Ama alamamışsa 'mahkumiyetleri var, bunları görmezden gelelim. Bunlar aday olsun' demek de hiç kimsenin hakkı değildir. Böyle bir beklenti Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu pozisyonda olanların durumu Anayasanın eşitlik prensibi çerçevesinde değerlendirilir diye düşünüyorum.''

Yazıcı, bir gazetecinin CHP'nin Ergenekon davası kapsamında yargılanan bazı kişilerin milletvekilliği adaylıklarına ilişkin soyuya ise; bir gazeticinin açıklamasıdan alıntı yaparak cevpa verdi: ''Geçenlerde bir meslektaşınızın; 'Meclis'te kanunlarla ilgili torba, CHP'de çorba'. yazısı çok hoşuma gitmişti. Bu değişik insanların toplamasına ilişkin nükteli bir eleştiriydi. Tabi kendilerinin takdiri. Her parti kimi aday yapacağını kendisi belirler.'' dedi.

Özellikle aday listelerinin bildirilmesinden önce kimse hakkında konuşma yapmama kararı aldığını hatırlatan Yazıcı, "Çünkü şöyle düşündüm. Bu kişiler aday gösterilip seçilirse büyük olasılıkla yasama organı ile yargı karşı karşıya gelecek. Orada büyük bir tartışma başlayacak. O zaman bunları seçilecek yerden aday gösterip Meclise gelmesini sağlayanlar 'olur mu bunlar seçildi geldi, biz bunu bilmiyorduk. Uyarılsa idik' demesinler diye bu hatırlatmayı aday listelerinin verilmesinden bir iki gün önce yaptım. Ben hukuki durumu açıkladım. Anayasanın 83. maddesi gayet açık. Milletvekillerinin elbette yasama dokunulmazlığı var. Bu kural. Yasama dokunulmazlığı, bu kişilerin hakkında kovuşturma soruşturma yapılamaz demek. Bunun devam etmesi Meclis Genel Kurulunun kararına bağlıdır. İkincisi daha önce işlemiş oldukları suçlar dolayısıyla sürdürülen soruşturma ve kovuşturmalar durdurulur. Meclise başvurulur. Meclis yasama dokunulmazlığını kardırırsa süreç devam eder. Genel kural böyledir. Ama istisna var. Bizim Anayasamızda hep istisna var zaten. Bu da o istisnalardan birisi. Buna göre suç üstü hali seçilmeden önce soruşturması, kovuşturması başlamış olması kaydıyla Anayasa'nın 14. madde kapsamına giren suçlardan ötürü yargılananlar bu madde kapsamı dışındadır. Yani onların dokunulmazlığı yoktur. Şimdi aday gösterilen Ergenekon davası olarak nitelenen dava kapsamında sanık durumunda bulunan kişilerle ilgili iddianameyi incelediğinizde, TCK'nın 312, 313, 314, Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi kapsamına giren suç işlediği iddiası var. İddia böyle, doğru veya yanlış. Ama Anayasa'nın, yasaların yetkili kıldığı yargı erki içinde bulunan Cumhuriyet savcılarının düzenlediği iddianame bu. Dolayısıyla bu maddeler de Anayasanın 314. maddesi kapsamına giriyor. Bunların aday olmasına bir engel yok. Ancak bunların seçilmiş olmaları tutuklu iseler tahliyeleri anlamına gelmez. Böyle bir şey yok. Kişinin tahliyesi veya tutukluluk halinin devamı, dosyadaki duruma, delillere ve onu takdir edecek mahkemenin kararına bağlıdır. Yani hiç kimse 'biz bunu seçtik, sen bunu tahliye et' diyemez.''

'HAKLARINDA TUTUKLAMA KARARI KALDIRILMAZSA TBMM'YE GİREMEZLER'

Bakan Yazıcı, aAnayasanın diğer bir maddesinin de buna engel olduğunu kaydederek şöyle devam etti: ''Buna göre 'hiç kimse görüşülmekte olan bir dava ile ilgili hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez. Bu konularda Mecliste görüşme de yapılamaz' diyor. Şimdi kalkar da 'bunlar seçildi, bunları tahliye et' derseniz, buralara talimat veriyorsunuz demektir. Peki denilebilir ki erkler ayrımı var. Yasama, yürütme, yargı. Yasama organı niye bunlara talimat veremesin. Veremez, çünkü yasama organı sadece iki halde yargıya müdahale edebilir. Bunlar şunlardır: Kanun çıkartma tekeli yasama organına aittir. TBMM çıkarttığı kanunla bir fiili suçu, suç olmaktan çıkartabilir veya öngördüğü cezanın azaltılması şeklinde bir düzenleme yapabilir. Bu şekildeki tasarrufları ile yargının elindeki konulara yasa koyma tekeli ile müdahale edebilir. İkincisi yasama organı belirli sosyolojik olguları değerlendirmek suretiyle af kanunu çıkartarak yargının cezalandırdığı bazı vatandaşların cezasını azaltabilir veya tahliyelerine imkan sağlayabilir. Onun dışında yargı kararlarına müdahale etmesi söz konusu değildir. Ben bunları hatırlattım. Dolayısıyla bu kişiler seçilirlerse, haklarındaki tutuklama kararı kaldırılmazsa yemin de edemeyeceklerinden parlamentoya gelemezler. Tahliye edildi, parlamentoya geldiler, yemin ettiler, yasama dokunulmazlığı aldılar. Bu durum başka fiiller, bundan sonra işleyeceği suçlar açısından oluyor. Yargılaması devam eden konularla alakalı yine dokunulmazlığı yok. Mahkeme yargılamasını bitirir. Karar aşamasına gelir. Şayet deliller yeterli ise mahkumiyet kararı da verebilir. O zaman da 'kişi parlamentoda nasıl mahkum ediliyor?' denilecek. Adamların kaşı gözü için hukuku bir yana mı iteceğiz? Hukuk devletinin önemli göstergelerinden birisi herkesin kanun önünde eşit olmasıdır.''

Bakan Yazıcı, daha sonra sokaktaki vatandaşlarla selamlaşarak Rize Belediyesine geçti.Yazıcı, burada kendisini karşılayan belediye çalışanlarıyla selamlaşarak Rize Belediyesi Halk Oyunları ekibiyle tulum eşliğinde horon oynadı.



Bu haber 884 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,255 µs