Siyasi rehin: Abdullah Gül!

0 0 0000 00:00 tsi
Abdullah Gül kendisini ‘havuza iteni’ arıyor mu bilinmez ama son zamanların ‘prangalı politikacı’ kimliğinden kurtulamıyor. Cumhurbaşkanlığı adaylığını ‘kerhen’ kabul ettiği iddialarından bugüne Gül, ‘adaylıktan ç

“ O aday da Kardeşim Abdullah Gül” sözleri AKP Meclis Grubu’nda duyulduğu andan bu yana yaşanan Cumhurbaşkanlığı sürecinin kuşkusuz en mutsuz ismi Abdullah Gül. Denebilir ki tüm siyasi hayatı boyunca uğramadığı eleştirilere bu birkaç gün içinde uğradı.

Yine de üslubunu bozmama ve sinirlerine sağlam tutma basiretini gösterdi. Ama hiçbir zaman ağzından bu yönde bir imâ duyulmamış olsa da Gül, bu işten aslında başından beri çok memnun değildi. Zira muhtemelen “bunların” olacağını biliyordu.

Ohhh….

Tıpkı Anayasa Mahkemesi kararından sonra TBMM Grubu’nda “şükür” diyen milletvekilleri gibi, 367’nin bulunamayışından da Gül’ün ne kadar şükredeceği tartışmalı ama bir an önce Cumhurbaşkanlığı süreci gerginliğinin bitmesini istediği aşikar.

Nihayet tekrarlanan birinci oylamada da gerekli sayının bulunamaması Gül’ün zaviyesinden “bu iş bitti” anlamına geldi. Zaten yapılamayan seçimin hemen ertesinde verdiği verdiği beyanlar da bu yöndeydi.

“Adaylıktan çekiliyorum...” Bu kadar açık beyanlardan öte, fiilen bu işin gerçekleşmeyeceği de büyük oranda ortaya çıktı. Fakat Abdullah Gül yine kurtulamadı. Adaylıktan resmen çekildiğini gösterir başvuruyu Meclis başkanlığına veremedi.

Taktik!..

Sebebine gelince… Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği anlaşıldığından, Anayasa’nın kesin hükmü gereğince “derhal” seçimlere gidilmesi gerekiyor. Muhalefete göre bu aynı zamanda Meclis’in yasama faaliyeti yapamaması demek.

Diğer yandan da Anayasa değişikliklerinin görülüşülmesi gerekiyor. Yani Gül çekildiğini resmen Meclis’e bildirirse yasama faaliyetleri durur iddilarını önlemek için adaylığını “mecburen” sürdürüyor.

Buna ilişkin nihai tarih, yani Gül’ü kurtaracak zaman önümüzdeki Çarşamba günü olan 9 Mayıs. İşte bu tarihte istifasını verecek ve bu “altın kelepçe” kurtulacak. Erken seçim süreci ile birlikte de muhtemelen “bu işi bana kim yaptı” diye etrafına bakacak. Zira seçimlerden sonra da aynı havuza düşme ihtimali bulunuyor!

Bu haber 255 defa okundu.