En Sıcak Konular

Çelik'ten Alevi raporu değerlendirmesi

31 Mart 2011 15:15 tsi
Devlet Bakanı Faruk Çelik, Madımak Oteli ve din kültürü derslerinden sonra 3. sıraya koydukları en önemli sorunun cemevlerinin statüsü olduğunu belirterek, ''Seçimden sonra bu sivil yapının yerel yönetimler bünyesinde mi merkezde mi nasıl bir yapı olaca

Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, ''Alevi Çalıştayları Nihai Raporu''nu açıklayan Çelik, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bakan Çelik, bir gazetecinin, ''Cemevlerinin statüsünde tıkanmış gibi bir durum var mı?'' sorusu üzerine, hiçbir yerde herhangi bir tıkanıklığın olmadığını, sürecin gayet sağlıklı bir şekilde çalıştığını kaydetti.

Nihai raporun, çalıştaylara katılan bilim insanları tarafından okunduğunu ve rapora son şeklinin verildiğini ifade eden Çelik, ''Rapor, aslında bizim çalışmalarımızın arkasından geldi. Bizim düşündüğümüz, çalıştaylarda elde ettiğimiz bilgiler rapora yansırken bir yandan da çalışmaları uygulamaya koyduk'' dedi.

-''TESPİT EDİLEN SORUNLARIN ÇÖZÜM YOLUNA GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ''-

Bu süreçte en önemli kazanımın diyalog ortamı olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi:

''Tespit edilen sorunların çözüm yoluna girdiğini görüyoruz. Madımak ve Din Kültürü derslerinden sonra gelen ve 3. sıraya koyduğumuz en önemli sorun cemevlerinin statüsüydü. Taraflarla yaptığımız değerlendirmede, statünün tanınmasıyla ilgili geldiğimiz nokta, konu inanç boyutu olduğu için sivil bir yapı içinde bunun çözülmesinin doğru olacağı, bu çerçevede talep edilenlerin çok rahat karşılanacağı şeklinde bir değerlendirme oldu. Seçimden sonra bu sivil yapının yerel yönetimler bünyesinde mi merkezde mi nasıl bir yapı olacağı konusunu taraflarla konuşup tartışacağız. Bizim yaptığımız değerlendirmede vakıf diye bir şey çıktı, ama belki de yapacağımız o geniş değerlendirmede bir sivil yapının, yerel yönetimler, valilik, belediyeler bünyesinde merkezi bir anlayış çerçevesinde nasıl entegre edileceğini taraflarla konuşup nihai bir şekle bağlamış olacağız.''

''Cemevleri meselesinde işin adı konulmadan Alevi kesimi ne kadar memnun olur?'' sorusunu Bakan Çelik, bu konuları Alevi kesimiyle görüştüklerini, bu konuda bir itilafları olmadığını belirtti.

Çelik, insan hakları ve inanç hürriyeti bağlamında konunun ele alınması gerektiğini vurgulayarak, herkesin çözümden yana olduğunu söyledi.

-''ÖN YARGILAR KIRILMAYA BAŞLAMIŞTIR''-

Faruk Çelik, ''Cemevlerinin hukuki statüsü konusunda, yasaların engel olduğunu belirttiniz? Bununla ilgili yeni Anayasa'da herhangi bir düzenleme yapılacak mı?'' sorusu üzerine engel çıkarmanın peşinde olmadıklarına işaret etti.

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Talepler, karşısındaki hukuk devletinde ne gibi karşılık buluyor. Bunların açıkça ortaya konması gerekiyor ki popülist bir yaklaşım içerisinde mevsimlik bir siyaset anlayışına bunlar kurban edilmesin. 'Şöyle bir cümle koyun bu iş çözülsün' cümlelerini Mecliste çok duyuyorum. Yazılsın, çözülsün demeyle bu iş olmuyor. Oturup bunları konuşmamız gerekiyor. Bunları, çözümleri, seçim süreçlerine alet etmememiz gerekiyor. Çünkü konunun ciddi boyutları, hukuki boyutları var. Bunları görmemezlikten gelerek bir çözümün peşinde olmayı da ben sağlıklı görmüyorum. Çözümün peşindeyiz. Bazı sorunlar çözüldü. Diyalog ortamı devam edecek. Diğer sorunları da çözeceğiz. En önemli sorun kafalardaki sorunların çözülmesi, ön yargıların kırılmasıdır. Ön yargılar kırılmaya başlamıştır.''

-''ÇÖZÜME YÖNELİK ADIMLARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ''-

''Bu işi, yeni Anayasaya ve seçim sonrasına bırakarak, bu seçimde Alevilerden gelecek oyları da hesaba katmamış mı oluyorsunuz?'' sorusuna Bakan Çelik, bu konuyla ilgili 3 Haziran 2009'da çalışmalar yapmaya başladıklarını, bunun siyaset meselesi olmadığını, siyaset üstü bir mesele olduğunu kaydetti.

İnanç konularının tarih boyunca çok kanlı, olumsuz, çatışmacı süreçlerden geçtiğini bildiren Çelik, ''Şimdi yeniden, siyasi süreçlere kurban etmenin bir anlamı yok. Biz Başbakanımızın talimatıyla çıktığımız bu çalışmada, kesinlikle bir oy hesabı yapmadık, bundan sonra da kesinlikle yapmayacağız. Çünkü kronik bir sorundur. Bu sorun çözülmelidir anlayışıyla adımımızı attık ve aynı anlayışla devam ediyoruz. Yoksa oy meseleleri olsa, biz bu kesimle ilgili işi şova dönük çok adım atabilirdik. Hiç o yolu tercih etmedik. Çözüme yönelik adımlarımızı sürdürüyoruz'' şeklinde konuştu.

-''TÜRKİYE'DE DİN EĞİTİMİ SORUNU VARDIR''-

Devlet Bakanı Çelik, ''Din Bilgisi ve Ahlak Kültürü dersine çocuklarını sokmak istemeyen aileler var, sadece Aleviler değil ateistler de var. Müfredatı değiştirmiş olmak sorunu çözer mi?'' şeklindeki bir soru üzerine şunları anlattı:

''Üzerine basa basa söylüyorum, Türkiye'de din eğitimi sorunu vardır. Türkiye'de bütün kesimlerin, Sünni kesimlerin de çocuklarına din eğitimi, Anayasa'da bu hüküm olmasına rağmen, din eğitimini aldıramama sorunu ile karşı karşıyadır. Bunu açıkça ifade etmemizde fayda var. Gelişmiş ülkelere bakınız, çağdaş ülkelere bakınız. O ülkelerde ebeveynin talebi doğrultusunda çocuklar din eğitimini alırken, bizim ülkemizde din eğitiminin hangi noktada olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorunun aşılması gerekiyor. Din eğitimi sorunu aşıldığı zaman din öğretimi sorunu sorun olmaktan çıkar, ama Türkiye'de din eğitiminde sorun yaşandığı için öğretimle eğitim karışık hala ve kimse de bunu ayırt edemiyor. Eğitimi mi konuşuyor, öğretimi mi konuşuyor belli değil. Şimdi bizim şu andaki uygulamada, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimi vardır, pratik değildir, genel kültürdür. Biz de bu genel kültür, AİHM kararları çerçevesinde konması gereken, kuşatıcı, 73 milyonu kuşatıcı ne ihtiyaç varsa onları taraflarla görüşerek, Din Kültürü Ahlak Bilgisi kitabına koymuş bulunuyoruz.''



Bu haber 614 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,502 µs