Kaddafi'ye bir darbe daha

28 Mart 2011 15:09 tsi
Günlerdir devam eden hava saldırıları sonrasında muhaliflerin eli güçlenmeye başladı...

13.42: KADDAFİ'YE BAĞLI BİRLİKLER MİSRATA'YI BOMBALIYOR

Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı birliklerin, Misrata kentini bombaladığı bildirildi. Muhaliflerin sözcülerinden biri, El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, birliklerin kenti bombaladığını, keskin nişancıların da evlerin çatılarında olduğunu söyledi. Bir diğer muhalif sözcü de El Arabiya televizyonuna, kentte Kaddafi'ye bağlı güçlerle muhalifler arasındaki çatışmalarda 8 kişinin öldüğü, en az 24 kişinin yaralandığı açıklamasını yaptı.

13.26: RUSYA DIŞİŞLERİ BAKANI LAVROV, BATININ LİBYALI MUHALİFLERE ASKERİ DESTEĞİNİ KINADI

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batılı koalisyonun Libyalı muhaliflere askeri destek sağlamasını kanayarak, bunun ''Libya'nın içişlerine karışmak'' anlamına geldiğini söyledi.

İnterfaks ajansının haberine göre Lavrov, ''Koalisyonun bir iç savaşa müdahalesinin BM'nin kararında onaylanmamış olduğu görüşündeyiz'' dedi.

BM kararının Albay Muammer Kaddafi rejiminin baskılarına karşı sivillerin korunması için güce başvurulmasını öngördüğünü hatırlatan Lavrov, Batılı liderlerin açıklamalarının bir kısmında amaçlarının ''Libya liderini devirmek olmadığını'' söylediklerini, bir kısmında ise silahlı muhaliflerin desteğiyle Kaddafi'nin askeri temellerini sarsmaya yönelik hava saldırıları yapıldığı bilgisinin geldiğini, bu ikisinin birbiriyle çeliştiğini vurguladı.

Rusya, Libya'da halkın korunması için güce başvurulmasına imkan veren 1973 sayılı kararın oylamasında veto hakkını kullanmamış, ancak çekimser kalmıştı.

13.06: KATAR, LİBYA'DAKİ ULUSAL KONSEYİ TANIDI

Katar, Albay Muammer Kaddafi rejimine karşı ayaklananların yönetim organı olan Libya Ulusal Geçiş Konseyi'ni tanıyan ikinci ülke oldu. Resmi QNA ajansının haberine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Katar Devleti, Konseyi Libya halkının tek meşru temsilcisi olarak tanıma kararı almıştır" dedi. Böylece Katar, Fransa'dan sonra Konseyi tanıyan ikinci ülke, ayrıca Konseyi tanıyan ilk Arap ülkesi oldu.

12.30: LİBYA AJANSI JANA: "SEBHA KENTİ SABAHA KARŞI BOMBALANDI"

Libya'nın güneyindeki Sebha kentinin sabaha karşı NATO'ya bağlı güçler tarafından bombalandığı bildirildi.

Resmi Libya ajansı Jana'nın haberinde, "Haçlı ve sömürgeci" güçlerin bombardımanında, pazartesi günü sabaha karşı Sebha kentinde yerleşim yerlerinin hedef alındığı, bazı evlerin yıkıldığı belirtildi.

Haberde, ambülanslar ve itfaiye ekiplerinin, bombalanan bölgelere gittiği belirtilirken, Sağlık Bakanlığı kaynaklarının, bu bölgelerde aralarında sivillerin de bulunduğu yaralananlar olduğunu söyledikleri kaydedildi. 

11.35: KADDAFİ'NİN DÖNEN PARALI ASKERLERİ SAHEL'DE TEHDİT OLARAK GÖRÜLÜYOR

Libya'da yönetime bağlı güçlerin safında savaşan ve bu ülkeye müdahale edilmesiyle birlikte silahlarıyla dönmeye başlayan paralı askerler, Sahel bölgesinde barışa tehdit olarak görülüyor.

AFP'nin haberine göre, Libya lideri Muammer Kaddafi tarafından orduya alınan paralı askerlerden Malili yüzlerce Tuareg, silahlarıyla ülkelerine döndü.

Mali'nin kuzeydoğusundaki Kidal bölgesinin Meclis Başkanı Abdüsselam Ag Assalat, Libya liderinin saflarında savaşan genç Tuareglerin birkaç günde bin dolara kadar para kazandıklarını söyledi.

Assalat, "Herkes için tehlike var. Çok sayıda kişi Magreb El Kaidesi'ne satmak üzere Libya'da silah aldı. Bu ağır silahlar bütün Sahel'i istikrarsız hale getirecek" dedi.

Muammer Kaddafi güçlerinin gerilemesiyle gelecek günlerde daha çok sayıda kişinin döneceğine işaret eden Assalat, Libya'ya 19 Martta müdahale edilmesinden bu yana 40'ı aşkın Malili Tuareg'in bombardımanda öldüğünü söyledi.

Paralı asker trafiğinin Mali, Nijer ve Libyalı aracılara önemli para kazandırdığı da belirtiliyor. Paralı asker olmak isteyen gençler Nijer üzerinden Libya'nın güneyindeki Sebha'ya gidiyor. Nijerli bir güvenlik kaynağı, "Sebha'dan cepheye gönderiliyorlar" dedi.

Malili Tuaregler, Bamako'daki bir Libyalı diplomatı, Kaddafi yönetimine cephe almadan önce, Libya ordusuna paralı asker sağladıktan sonra "birkaç milyon doları" cebe atmakla suçladı.

Aynı kaynaklar, Malili iki aracının da kısa bir sürede evler ve arabalar aldığını anlattı.

Libya'dan getirilen silahlar arasında karadan havaya Sam7 füzeleri ile tanksavar RPG7 roketlerinin de bulunduğu bölgedeki askeri kaynaklar tarafından dile getirildi.

Libya'dan dönen paralı askerlerden bir genç ise Magreb El Kaidesi'ne silah satıldığı iddialarına karşı çıktı. Libya'dan getirdiği bir 4x4 aracı satmaya çalışan Tuareg genci, "Tuaregleri bütün sıkıntılardan sorumlu tutmaya son verilmeli" diye konuştu.

Göçebe bir topluluk olan Tuareglerin nüfusunun 1,5 milyon dolayında olduğu tahmin ediliyor. Tuaregler, Nijer, Mali, Cezayir, Libya ve Burkina Faso'da yaşıyor.

11.37: MUHALİFLERİN ELİNDE BULUNAN BİNGAZİ, ECDEBİYE VE BREGA KENTLERİNDEKİ AKARYAKIT İSTASYONLARINDA YAKIT SIKINTISI YAŞANIYOR

 Libya'da muhaliflerin elinde bulunan Bingazi, Ecdebiye ve Brega kentlerindeki akaryakıt istasyonlarında yakıt sıkıntısı yaşanıyor.

Libyalı muhaliflerin, 17 Şubatta Muammer Kaddafi yönetimine karşı ayaklanmasının ardından yaşanan çatışma ortamı beraberinde birçok sorunu da getiriyor.

Muhaliflerin kalesi durumundaki Bingazi ile stratejik öneme sahip Ecdebiye ve Brega kentlerinde elektrik ve su probleminin yanı sıra akaryakıt da büyük bir sorun olarak göze çarpıyor.

Araçlarına yakıt alabilmek için istasyonların önünde uzun kuyruklar oluşturan vatandaşlar, saatlerce sıranın kendilerine gelmesini bekliyor.

Kaddafi'ye bağlı birliklerin petrol çıkarılan kentleri kuşatması nedeniyle bazı istasyonlarda sınırlı miktarda yakıt bulunduğunu belirten istasyon sahipleri, muhaliflerin ülkenin batısına doğru ilerleyişinin devam etmesiyle akaryakıt sorununun da kısa sürede çözüleceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Bingazi kentindeki bir istasyonda bir saati aşkın süre bekleyen bir vatandaş da sürücülerin yaklaşık 10 gündür kentte akaryakıt bulmakta sıkıntı çektiğini ifade etti.

Muhaliflerin ekonomi, maliye ve petrolden sorumlu temsilcisi Ali Tarhuni, önceki gün yaptığı açıklamada, kontrolü ele geçirdikleri bölgelerde günlük petrol üretim hızını artırarak ihraç edecek duruma geleceklerini belirtmişti.

09.28: İHH'NİN LİBYA'DAKİ YARALILARIN TEDAVİSİ İÇİN GİRİŞİMİ: 13 YARALI İSTANBUL'A GETİRİLDİ

 İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Libya'da tedavileri yapılamayan 13 yaralıyı İstanbul'a getirdi.

İHH tarafından Bingazi'den Mısır'ın İskenderiye şehrine götürülen 13 Libyalı yaralı, buradan kalkan Türk Hava Yolları'nın TK 697 sefer sayılı uçağıyla, sabah saatlerinde Atatürk Havalimanı'na geldi. İHH yetkilileri yaralıları, 10 ambulans ve sağlık ekipleriyle karşıladı.

Yanlarında biri Türk 2 doktor bulunan yaralılar, daha sonra Esenler'deki Avicenna Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı.

Yaralıların karşılanması sırasında bir açıklama yapan İHH Başkanvekili Yaşar Kutluay, Libya halkının Türkiye'yi arkasında görmek istediğini belirterek, bu çerçevede vakıf olarak 13 yaralıyı Türkiye'ye getirdiklerini ifade etti.

Kutluay, ''Bingazi'de binlerce yaralı var. Bir daha ki sefere onları getirmeye çalışacağız. Ya aynı yolla ya da gemiyle 100'ün üzerinde yaralıyı getireceğiz. Yaralıları almaya giden geminin kargo bölümünde, yaklaşık 30 TIR'lık yardım malzemesi de bu ülkeye gönderilecek. Şu an için Libya'da, acil olarak tıbbi malzemeye ihtiyaç var. Bölgeden çok ciddi yardım çağrıları var. Türk halkının devletiyle bu çağrılara kulak vereceğine inanıyoruz'' dedi.

08.52: AMERİKAN YÖNETİMİNDEN ÜST DÜZEY YETKİLİ: ''BU ANDAN İTİBAREN ASKERİ GÜÇ KULLANIMI KONUSUNDAKİ TÜM OPERASYON NATO KOMUTASI ALTINDA OLACAK. BU, TÜRKİYE'NİN POZİSYONU VE ŞİMDİ NATO'NUN 28 ÜYESİNİN TAMAMININ POZİSYONU''

Amerikan yönetiminden üst düzey bir yetkili, 'Bu andan itibaren Libya'da askeri güç kullanımı konusundaki tüm operasyonun NATO komutası altında olacağını' belirterek, ''Bu, Türkiye'nin pozisyonu ve şimdi NATO'nun 28 üyesinin tamamının pozisyonu'' dedi.

NATO'nun Libya operasyonunu tüm unsurlarıyla devralması yönünde mutabakata varılan Kuzey Atlantik Konseyi toplantısına dair gazetecilerin sorularını yanıtlayan yetkili, ''Türkiye'nin, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlerin havadan bombalanmasına güçlü itirazları vardı. Bu itirazları nasıl aştınız?'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Türkiye ya da başka bir müttefikten herhangi bir itiraz duymadıklarını'' belirtti.

İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, ''Duyduğumuz, uçuşa yasak bölge ve sivillerin korunmasının yanısıra silah ambargosu ve insani yardımı da içeren şekilde, operasyonun tüm unsurlarının NATO tarafından yürütülmesi yönündeki güçlü tercihti. Bu tercih, Türkiye tarafından da paylaşıldı. Bu, Türkiye'nin de birçok ülkenin de pozisyonuydu. Nitekim, Kuzey Atlantik Konseyi'nin bugün (dün) aldığı poziyon da bu'' diye konuştu. Yetkili, bu andan itibaren askeri güç kullanımı konusundaki tüm operasyonun NATO komutası altında olacağını belirterek, ''Bu, Türkiye'nin pozisyonu ve şimdi NATO'nun 28 üyesinin tamamının pozisyonu'' ifadesini kullandı.

Bunun, NATO komutanlarının Kaddafi güçlerine ait bir unsuru hedef almayı kararlaştırdıklarında, NATO'nun tüm üyelerinin, herhangi bir saldırı üzerinde mutabakata varmaları gerektiği anlamına gelip gelmediği şeklindeki bir soru üzerine de yetkili şunları söyledi: ''Hayır o anlama gelmiyor. NATO'nun, sivillerin korunması misyonunu üstlenmeyi kabul ettiği anlamına geliyor ve bu misyon, mümkün gördükleri en iyi biçimde komutanlar tarafından icra edilecek. Pratikte bu NATO'nun askeri operasyonu, koalisyonun bugüne kadar yürüttüğü şekle çok benzer, ne fazla, ne eksik şekilde yürüteceği anlamına geliyor. NATO'nun 28 üyesinin her biri, bunun böyle olması gerektiği üzerinde görüş birliğine vardı. Ve eğer komutanlar tarafından, Libya rejimine ait güçlerin bombalanmasına gerek olduğu değerlendirmesi yapılırsa, o zaman Libya rejiminin güçleri bombalanacak ve hiç kimse buna karşı çıkabilecek pozisyonda olmayacak. Bu, askeri yetkililer tarafından yapılacak askeri bir değerlendirme ve biz İttifak olarak, bugün NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığına bu yetkiyi verme hususunda anlaştık.''

Yetkili, NATO'nun operasyonun tüm unsurlarını devralmasının, NATO komutası altına girene kadar operasyona katılım konusunda isteksiz görünen bazı ülkelerin de operasyona katılımını teşvik edeceğini belirtti. Komşu Arap ülkelerin de operasyona katılmasının arayışı içinde olacaklarını ifade eden yetkili, ''Daha fazla ülkenin operasyona katılacağını göreceğiz ve bu durum, ABD'ye, öncülüğü üstlenmek zorunda kalması yerine, çok daha büyük bir çabanın parçası olması imkanını sağlayacak. İşte bu nedenle, günlerle ifade edilecek bir zaman diliminde komutayı devretmek istedik ve şimdi de bunu yaptık'' dedi.

08.18: LİBYA'DAN 13 YARALI TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ

Libya’daki çatışmalarda yaralanan 13 sivil, tedavi için Türkiye’ye getirildi. İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından uçakla İstanbul’a getirilen yaralılar, ambulanslarla özel bir hastaneye kaldırıldı.
Gıda ve tıbbı yardım için çatışmaların devam ettiği Libya’da bulunan İHH, çatışmalarda yaralanan Libyalıların Türkiye’ye getirilmesi için çalışma başlattı.

İlk olarak yaralı 13 Libyalı, tedavi edilmek üzere Mısır üzerinden uçakla İstanbul’a getirildi. Atatürk Havalimanı’na saat 06.00’da inen uçaktan alınan yaralılara biri Libyalı 3 doktor ile 3 sağlık teknisyeni eşlik etti. Yaralılar havalimanında ambulanslara konularak özel bir hastaneye nakledildi.
İstanbul’a getirilen Libyalılar, yardımlarından dolayı Türkiye ve Türk halkına minnettar olduklarını dile getirdi. Libyalı yaralılar, çatışmaların devam ettiği bölgede insanların çok zor durumda olduğunu ve acil yardım beklediklerini söyledi.

İHH Başkanvekili Yaşar Kutluay da ciddi çatışmaların yaşandığı Libya’da çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu belirtti. Kutluay, bölgede özellikle tıbbi malzeme, çocuk maması, çocuk bezi ve gıda malzemesi sıkıntısı yaşandığını ifade etti. Libyalıların Türkiye’yi arkasında görmek istediğini anlatan Yaşar Kutluay, bu bakımdan yaralıların Türkiye’ye getirilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Kutluay, yardım malzemesi taşıyan bir geminin daha bölgeye gönderileceğini ve aynı gemi ile 100 yaralının daha tedavi için Türkiye’ye getirileceğini kaydetti.

07.07: LİBYA MUHALEFETİ: "SİRTE ELE GEÇİRİLDİ"

Libya'da muhaliflerin bir sözcüsü, Muammar Kaddafi'nin memleketi Sirte'yi ele geçirdiklerini açıkladı. Bu açıklamayı bağımsız kaynaklarca henüz doğrulama olanağı bulunmuyor.

07.06: DEVLET TELEVİZYONU: "KADDAFİ TRABLUS'TAKİ YERLEŞKESİNDE"

NATO'nun dün Libya'daki askeri operasyonların komutasını üstlenmeyi kabul ettiğini açıklamasından sonra Libya hükümeti, NATO'yu sivil halka "terör saçmak"la, ülkeyi zayıf ve küçük düşürmeye yönelik küresel plan çerçevesinde vatandaşlarını öldürmekle suçladı. Hükümet sözcüsü Musa İbrahim, "Her yerde terör, korku, gerginlik. Ve her gün dehşet saçılanlar da siviller" dedi.

"Hava saldırılarının gereksiz biçimde sürmesinin, Libya hükümetini zayıf müzakere pozisyonuna getirmenin bir planı olduğunu düşündüklerini" kaydeden İbrahim, "NATO'nun insanları öldürmeye, askeri eğitim kampları, ordu kontrol noktaları ve diğer yerleri imhaya hazırlandığını" söyledi.

Hükümet, koalisyon güçlerinin hava saldırılarında da 100'den fazla sivilin öldürüldüğünü kaydederken, koalisyon ise sivilleri Muammer Kaddafi güçlerinden koruduklarını, uçuşa yasak bölge ilanını uygulamak için sadece askeri tesisleri hedef aldıklarını belirtiyor. Ülkenin doğusundaki muhalif güçlerin batıya doğru ilerlediğini kabul eden İbrahim, hükümet birliklerinin geri çekildiği yerlere ilişkin bilgi vermedi.

Öte yandan, devlet televizyonu dün, canlı yayında Trablus'taki yerleşkesinde otomobil içinde Kaddafi'yi gösterdiğini duyururken, Libya liderinin kendisi ise beyaz araç içinde görünmedi. Kısa görüntüde korumaların otomobile yaklaşmaya çalışan Kaddafi yandaşlarınını uzaklaştırmaya çalıştığı yer alırken, otomobilin içinde Kaddafi'nin bulunduğu belirtildi. Kaddafi, geçen salı günü yaptığı bir konuşmadan bu yana televizyonda hiç görünmedi.

05.04: SAMSUN FERİBOTU GÖREVİNİ TAMAMLAYARAK İSTANBUL'A GELDİ

Libya'da meydana gelen olaylar nedeniyle bölgede bulunan Mısırlıların ülkelerine ulaştırılması için tahsis edilen Samsun Feribotu, görevini tamamlayarak İstanbul geldi. Libya'da bulunan Mısır vatandaşlarını tahliye ederek ülkelerine götüren Samsun Feribotu, 42 personeliyle saat 04.30'da Sarayburnu Limanı'na yanaştı. Limana yaklaşması sırasında feribota sahil güvenlik polisi de eşlik etti.

02.02: HÜKÜMETE GÖRE, MUHALİFLER "BARIŞ KONVOYU"NA SALDIRDI

Libya hükümeti, Bingazi kentine doğru giden bir "barış konvoyu"nun muhaliflerin saldırısına uğradığını ve saldırıda 29 kişinin yaralandığını ileri sürdü. Hükümet sözcüsü Musa İbrahim, saldırının muhaliflerin kontrolünde olan ülkenin doğusundaki Bin Cavad yakınlarında düzenlendiğini söyledi. Saldırı bağımsız kaynaklarca henüz doğrulanamazken muhaliflerden de herhangi bir açıklama yapılmadı. Bir aşiretin ileri gelenlerinden Muhammed Şerif'in, önceki günlerde, uzlaşma görüşmelerinin başlatılması amacıyla sembolik bir süreç çerçevesinde hükümet adına bazı kişileri bölgeye davet ettiği kaydediliyor.

"TECAVÜZE UĞRADIĞI SUÇLAMASINDA BULUNAN KADIN SERBEST"

Hükümet ayrıca, dün yabancı gazetecilerin bulunduğu otele koşarak girerek askerlerin kendisine tecavüz ettiğini anlatırken güvenlik güçleri tarafından zorla alıp götürülen kadının serbest bırakıldığını açıkladı. Hükümet açıklamasında, İman el Ubeydi'nin serbest ve ailesinin yanında olduğu kaydedildi. Açıklamada ayrıca, olayla ilgili aralarında üst düzey bir yetkilinin oğlunun da bulunduğu dört kişinin sorgulandığı bildirildi. Ubeydi, 23 Mart Çarşamba günü Trablus'ta bir kontrol noktasında askerler tarafından gözaltına alındığını, içki içen askerlerin kendisini kelepçelediğini ve daha sonra 15 askerin tecavüzüne uğradığını söylemişti.

AJANSLAR

Bu haber 573 defa okundu.