İslam karşıtlığı, Avrupa için büyük tehlike

28 Mart 2011 09:40 tsi
Resmi ziyaret için bugün Ankara'ya gelecek olan Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, son dönemlerde artış gösteren İslam karşıtlığının Avrupa için tehlike oluşturduğunu söyledi.

Bugün başlayacak Ankara ziyareti öncesi Zaman'a konuşan Halonen, AB reformlarının devam etmesi çağrısı yaptı. Fin Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini istedi.

Resmi ziyaret için bugün Ankara'ya gelecek olan Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığının Avrupa için büyük bir tehlike olduğunu söyledi. Halonen, "Başkalarının kültürlerine ve dinlerine saygı duymayan insanlar tehlikeli olabilirler." uyarısında bulundu. Bu konuda çözümün hoşgörü, karşılıklı saygı ve işbirliği olduğunu vurgulayan Fin Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bu konuda oynadığı rolü övdü. Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise Finlandiya'nın desteğini tekrarlayan Halonen, "Ne kadar reform yaparsanız size karşı çıkmaları o kadar zor olur." diye konuştu. Basın özgürlüğü tartışmalarıyla ilgili Tarja Halonen, tüm ülkelerde ifade özgürlüğü ve gazetecilerin haklarının garanti alınmasını isterken "Elbette mahkeme karar vermek konusunda bağımsız." demeyi ihmal etmedi. Halonen, Türkiye ziyareti öncesi Zaman'ın sorularını cevaplandırdı.

İki ülke ilişkileri son dönemde büyük bir gelişme içinde. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2008'de, Başbakan Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz sene Finlandiya'yı ziyaret etti. İki taraf da siyasi ilişkilerden memnun, ancak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini istiyor. Tarja Halonen, oldukça tecrübeli bir siyasetçi. Görevi seneye bitecek olan Halonen, 2000'den bu yana cumhurbaşkanı. Bundan önce dışişleri ve adalet bakanlığı görevlerinde bulundu. Gelecekte Birleşmiş Milletler'de üst düzey görevler üstlenebileceği konuşuluyor.

TÜRKİYE'YE ADAY ÜLKE STATÜSÜ KAZANDIRDI

Tarja Halonen ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uzun yıllardan beri tanışıyor. Gül ile Avrupa Konseyi'nde birlikte çalışan Halonen, "Cumhurbaşkanı Gül'ü kişisel olarak iyi tanıyorum." diyor. Fin Cumhurbaşkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da tanıdığını ekliyor. Fin lider, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere Kapadokya ve Doğu Anadolu'yu gezdiğini, Türkiye'ye birçok kez geldiğini hatırlatıyor. Türkiye 1999'da Helsinki'de AB aday ülke statüsü kazandığında Halonen dışişleri bakanıydı. Fin hükümeti zirvede Ankara'yı desteklemişti.

Fin Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin AB üyeliğine ülkesinin açık desteğini tekrarlıyor. "Müzakereler kriterleri yerine getirme süreci." diyen Halonen, Türk politikacılarının ihtiyaç duyulan reformları yapmak için yeterince sabırlı olmasını istiyor. Fransa ve Almanya'nın engellemeleri konusunda ise her zaman böyle düşünceler olabileceğine dikkat çekerek, "Siz ödevinizi ne kadar iyi yaparsanız size karşı olanlar bu pozisyonlarını sürdürmekte o kadar zorlanırlar." tavsiyesinde bulunuyor. "Müzakerelerin sonunda kesinlikle üye olacağınıza eminim. Elbette bazıları bunu görmek istemeyecek." diyen Halonen, "Siz rahat olsun ve kriterleri yerine getirin." görüşünü dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Tarja Halonen, Avrupa'daki İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığıyla ilgili bir soru üzerine önemli değerlendirmeler yapıyor. "Evet, bu Avrupa için büyük tehlike." diyerek insanların çoğunun bu tehlikenin farkında olduğunu savunuyor. Tüm ülkelerde dar kafalı insanlar olduğunu vurgulayan Halonen, "Başkalarının kültürlerine ve dinlerine saygı duymayan insanlar tehlikeli olabilirler." ikazını yapıyor. Fin Cumhurbaşkanı'nın çözüm önerisi ise uluslararası diyaloğun güçlendirilmesi. Türkiye'nin medeniyetler ve dinlerarası diyalog konusunda önemli bir rol oynadığına dikkat çeken Halonen, kendisinin de Hıristiyan, Musevi ve Müslüman temsilcilerle birlikte çalışmaya özen gösterdiğini anlatıyor. Tarja Halonen şöyle konuşuyor: "Şiddet çözüm değil; bunlara en iyi cevap hoşgörü, karşılıklı saygı ve işbirliği."

Tarja Halonen, bir soru üzerine ifade ve medya özgürlüğünün altını güçlü şekilde çizerek "Türkiye'nin bu konuda mümkün olan reformları etkin şekilde yapmasını umuyorum." diyor. Gazetecilerin tutuklanmasının Türkiye dışında da eleştirildiğini kaydeden Fin lider, taraf almaktan kaçınarak, "Söyleyebileceğim tek şey, mahkemenin mümkün olduğunca hızlı ve açık olması." şeklinde konuşuyor. Türkiye'de durum hakkında endişeli olduğunu söyleyen politikacıların olduğunu söyleyen Halonen, "Bunlar mahkemenin bağımsızlığına zarar vermiyor. Elbette mahkeme ne yapacağına karar vermek konusunda bağımsız. Ama tüm ülkelerde ifade özgürlüğü ve gazetecilerin hakları garanti altına alınmalı." ifadesini kullanıyor. Askerlerin darbe iddiasıyla yargılanması konusunda ise ordunun geçmişte Türkiye'de oynadığı rolü bildiklerini vurgulayarak, "Demokrasilerin orduya ihtiyacı var, ama siyasette değil." diyor.

Halonen, Ortadoğu ve Afrika'yı yakından takip ettiğini söylemesine rağmen son gelişmelerle ilgili kapsamlı değerlendirme yapamıyor. Libya'da şiddet olaylarının askerî yollarla bitirilmesi gerektiğini kaydeden Fin Cumhurbaşkanı, "Ama askerî araçların her zaman zor yan etkileri de olur." diyor. Halonen, Avrupa'nın Doğu Akdeniz'de dönüşümün ne kadar güçlü ve hızlı başladığı konusunda şaşırdığını söylüyor.

ALANYA, FİNLANDİYA'NIN VİLAYETİ GİBİ!

İkili ilişkilerde turizmin yerine değinen Halonen, binlerce Fin turistin Türkiye'ye tatile geldiğine dikkat çekiyor. Finlilerin ilk tercihinin Alanya olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, "O kadar ki bir Fin kanalında her akşam Alanya'dan yayın yapılıyor. Alanya neredeyse Finlandiya'nun bir vilayeti gibi!" diyor.

zaman

 

Bu haber 898 defa okundu.