En Sıcak Konular

'Modern mahrem'den günümüze

16 Mart 2011 16:50 tsi
'Modern mahrem'den günümüze "Nilüfer Göle  modern ile gelenekselin, Doğu ile Batı’nın ayrışma ve temas noktalarına yaptığı dikkatli gözlemleri ve analizleri sürdürüyor."

Paris EHESS Üniversitesinde öğretim görevlisi olan, daha önce Türkçe'de Mühendisler ve İdeoloji (1986), Modern Mahrem (1991), İslamın Yeni Kamusal Yüzleri (2000), Melez Desenler (2000), İç İçe Girişler: İslam ve Avrupa(2009) kitapları çıkmış olan Nilüfer Göle'nin son kitabı Mahremin Göçü çıktı. Hayy Kitaptan, Söyleyecek Sözü Kalanlar serisinin 5. kitabı olarak çıkan kitap, Express ve Aktüel yazarı Ayça Çavdar'ın yaptığı bir nehir söyleşi şeklinde.

Nilüfer Göle  modern ile gelenekselin, Doğu ile Batı’nın ayrışma ve temas noktalarına yaptığı dikkatli gözlemleri ve analizleri sürdürüyor. Bu iki alanın birbirinde değdiği noktalarda, bir arada olması mümkün değilmiş gibi yapmalarına ama her değişte birbirlerini değiştirdiklerine ilişkin tesbitleri son kitabında da sarsıcılığını sürdürüyor.   Avrupamerkezci bir modernite eleştirisi ve Batı dışı modernlik kavramlarını yeniden ele alıyor. 

İslam'la modernite arasında gerilimli ilişkinin İslam'ı kamusal alandan tasfiye edişi, daha sonra bu alanda  daha bütünlüklü toplumsal taleplerin canlı bir deseni haline gelişi, batı-dışı modernlik kavramıyla da dikkat çektiği gibi modernitenin merkezi sayılabilecek Avrupa ile onun mutlak ötekisi olan İslam'ın, aralardaki sınırları bulanıklaştırırcasına iç içe geçişini anlatan önceki çalışmalarının isimlerini taşıyor Mahremin Göçü'nün bölümleri. Ayça Çavdar'ın önsözünde de belirttiği gibi, Paris'te yaşayan Göle'nin kendisiyle birlikte göç etmiş olan mahremi okuyoruz. Arka planda ise güncel siyaset sahnemize kadar gelen toplumsal dönüşümlerin bir okuması, dolayısıyla günümüze dair esaslı tespitler bulunuyor.

1980'lerin siyaset ile kültür alanları arasındaki ayrışma olduğunu düşünen Nilüfer Göle, o dönemdeki solcu hareketlerin bir devrim aceleciliği içinde toplumu tam okuyamadığını, kendini ve toplumu dönüştürme süreçlerini bir arada götüremediğini söylüyor. Bu anlamda toplumdaki dönüşümü daha yakından kavrayan ve ülkeyi dönüştüren Özal'dır. Özal'ın Türkiye'ye "şimdiki zamanı" getirdiğini söylüyor Göle. Peşinde küçük Anadolu'yu getiren Özal dönemi, kentin, yeni elde edilmiş zenginliğin keyfini sürmekle de ilgiliydi. Bu anlamda AKP ise frene basılan bir dönemi işaret ediyor. AKP'de belirginleşen toplumsal tavır bu eğlencenin dozunu kaçırmış tavırdan daha farklı, daha ağırbaşlı. Belki de yine Göle'nin deyimiyle daha "püriten".

Bunula birlikte AKP'nin ülkenin tüm farklılıklarını barındıran bir tablo sunmadığını da vurguluyor. Karmaşık görüntüleri olmayan, tüm heterojenlik iddiasına rağmen Türkiye'nin tamamını temsil edemediklerini söylüyor. Burdan İslami harekete dair bir şeyler söylenecekse bunun İslami hareket değil de belki de çağdaş İslam adıyla değerlendirilmesi gerektiği fikrinde. İçinde hizmetin olduğu, ancak erkeklerin ahlaki açıdan daha belirleyici olduğu geleneksel bir yönü var. Ancak aynı zamanda da çağdaş; çünkü, önceki toplumsal hareketler eşliğinde günümüzün, şimdiki zamanın içine giriyor.

Batı merkezciliği eleştiren Göle, Batı'nın istediğinin mutlak bir öteki tanımlamak olduğunu belirtiyor. Bu mutlak ötekiyi doğrular nitelikteki görüntüler batı merkezciliği rahatlatıyor. Bu anlamda Türkiye, Batı'ya, aslında Batının dilediğinden daha yakın. Neredeyse içerde zaten, bu yüzden de Batı, aklındaki öteki imajına tamamen oturmaması, daha farklı olması nedeniyle Türkiye'yi bir türlü isteyemiyor. Onun dayattığı modern anlayışı doğrulamayan bir modeli nereye oturtacağını bilemiyor.

Tam da bu modern ve mahrem noktasında, Modern Mahrem (1991) kitabının 10. yılı için yapılmış bir atölye çalışmasının sonucu olarak yazılan makalelerle kapanıyor kitap.

Nihal Bengisu Karaca / Habertürk



Bu haber 4,073 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,825 µs