MHP: Başka seçimin çocukları!

Köşk tartışmaları Türkiye’de yükselen milliyetçi duruşu ve kendini bulduğu MHP’yi dışladı. Bu normal sayılabilir. Fakat bu onların bir anda yok olduğu anlamına gelmiyor. Dahası artık çok yaklaşan seçimlerden TBMM’ye ülkücülerin gideceği de bir gerçek.

Bir bilinmeyen de son haftalar da yoğunlaşan siyasi gündemin milliyetçiliğe yönelik ilgiyi azaltıp azaltmadığı. Popüler tartışma konusu olmaktan çıkardığı bir gerçek ancak yükselişi durdurduğu öngörüsü iddialı sayılabilir.

Şimdilik Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonraki TBMM’ye kaldığı fikri benimsenirse, açıkçası bir sürpriz olmazsa, Köşk hakkında söyleyeceği sözler olan hatta adayı olacak partilerden biri de elbette MHP.

Ancak şimdilik unutulsa da yükselen milliyetçiliğin getireceği olası politik primin nasıl ezahür edeceği ya da paylaşılacağı da tartışma konusu. Parlayan milliyetçiliğin bir başka politik adresi olan BBP’de de “ölçüsü” tam kestirilemeyen bir nema alıyor.

Fakat, Dink cinayetinden Köşk tartışmalarına uzanan süreçte bu eğilimin eridiği de analizler arasında. Bir anlamda ne kadarı MHP de vücut bulur bilinmez ama tek adres olarak Devlet Bahçeli ortayı çıkıyor.

Tabii tek başına kalmak, potansiyeli sandığa yansıtmak anlamına gelmiyor. Çünkü görüldüğü kadarı ile MHP bu yönde “işleyen” bir strateji kurgulanmış değil. Buna fikre MHP Genel Merkezi’nde karşı çıkan çok.

Bahçeli’nin kurmaylarına göre MHP’yi dışlamış görünün sıcak konjonktür aslında MHP ve milliyetçilik gündemdeyken de partinin stratejisini görüyor değildi. Nedeni de basi onlara göre.

MHP, TBMM dışında olduğundan yaptıkları ve söylerdikleri medyaya pek yansımıyor. İkinci neden ise partinin daha çok tabana yönelik girişimlerde ve çalışmalarda bulunması. Bu da doğal olarak kamuoyuna yansımıyor. Ama sandığa yansıyacak.

Peki MHP daha düne kadar değil Türkiye’de, dış dünyada bile israrla dikkat çekilen yükselen milliyetçiliğin dışlanmasını bir ön alma olarak görüyor mu?

MHP mahfillerine göre bu önerme hem doğru hem değil. Doğru çünkü, Cumhurbaşkanlığı ve şimdi de hızla yaklaşan erken seçim MHP ve milliyetçi gelişime yönelik odağı kaydırdı. Beğenilmese de normal karşılanabilir.

Yanlış çünkü, özellikle dış güçlerin MHP ve Türk milliyetçiliğini gözden düşürmek için girişimlerde bulunduğu doğru. Bunun örneklerini “yakın zamanda” da gördük. Dikkate değer ama etkisi sınırlı hatta hiç olacak.

Nedenine gelince… Bugün AKP’ye yönelik eleştirilerin bir çoğu milliyetçiliğin ve MHP’nin üzerine gidip ortaya çıkardığı hükümetin Batı sevdası ve bağımlılığına yönelik ikazlar.