'Darbe girişimleri başarılı olsaydı...'

6 Mart 2011 15:51 tsi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, 28 Şubat darbe girişimlerini hatırlatarak, "Eğer 28 Şubat gibi postmodern darbe girişimleri başarılı olsaydı, bugün Türkiye Ortadoğu'daki halkların liderlerine karşı yürüttüğü bir devlet

Kayseri'de partisinin Türkiye Buluşmaları toplantısına katılan Milletvekili Ömer Çelik, burada yaptığı konuşmada gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Çelik, öncelikli olarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan halk ayaklanmalarını hatırlatarak, Türkiye'deki 28 Şubat darbe girişimlerinin yaşanmış olması durumunda bugün benzer gelişmeleri Türkiye'de de yaşanacağını ifade etti. Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Oradaki halklar 'ülkemizi kendimiz yöneteceğiz. Hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz, itibarımızı ve haysiyetimizi koruyarak, milli değerlerimizi koruyarak, meydanlara dolarak, dünyada güçlü bir ülke olacağız' diyen meydanlara dolarak ödediği bedeli, 50 yıllık demokrasi mücadelesi içinde bizim halkımız sandıklarda verdi. Ve en son bu mücadeleyi AK Parti iktidara getirilerek taçlandırıldı. Bu sebeple AK Parti'nin iktidara gelmesi ve yaptıkları devrimin tam kendisidir. AK Parti'nin bu dönemde yaptıkları reform ve yenilik hareketleri Avrupalılar tarafından sessiz devrim olarak nitelendirilmiştir."

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı'nın bir konuşmasında, 'Türkiye'de bu kadar sorun varken neden sayın Başbakan Lübnan'ın hükümet kurulması işine karışıyor' ifadesini hatırlatan Çelik, "Bu söylediği Türkiye'yi dünyadan koparma çabasıdır. Lübnan, Kafkas bölgesi, Ortadoğu bunların huzuru Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren işlerdir. Bizim oralara emperyal bir gözle bakmak gibi bir arzumuz kesinlikle yoktur. Fakat oralara olan ilgimiz sadece strateji ve siyasi bir ilgi değildir. Oralarla ilgimiz varoluşsal bir ilgidir. MHP milliyetçilik vizyonsuzluğuna sahip olması nedeniyle bunu anlamakta güçlük çekiyor. Anlaşılması gereken şudur; Bağdat huzurluysa İstanbul'un huzuruna bunun katkısı olur. Bunların huzuru Ankara'nın huzuruna Kayseri'nin huzuruna katkısı olur. Eğer Bağdat, Bakü güvende değilse İstanbul, Kayseri, Ankara kendini huzurlu hissetmez. Bosna'da bir sıkıntı olduğu zaman biz burada huzurlu olamayız. Türkiye'nin Bosna'yla, Bağdat'la ilgilenmesi Bahçeli'nin zannettiği gibi gereksiz bir şey değildir. Tam tersine Türkiye'deki milliyetçiliğin gereğidir. Oradaki sorunlar bizi ilgilendirir. Ancak biz bu gözle değerlendirirsek kendi ülkemiz içindeki refahımızın artmasına ve huzurun artmasına yol açar. Gerçek milliyetçilik toplumun öz güvenine katkın sağlamaktır. Milletin kararına güvenmektir. Ama millete korku salmak gerçek milliyetçilik değildir. Bu yüzden Milliyetçi Hareket Partisi'nin milliyetçiliği milletsiz bir milliyetçiliktir. Milletin ruh kökünden kopmuş bir ulusalcılıktır. Gece gündüz hükümetimize iftiralar atarak İmralı'yla pazarlıklar yapıldığını ortaya atarak, koskoca Türkiye devletinin tarihini ve gücünü, devletin elindeki bir mahkumlar kıyaslayarak sadece kendi korkularını itiraf ediyor." diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU, İNSANLARINI ÖLDÜREN İSRAİL'DEN ÖZÜR DE DİLERDİ"

'CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun en son söylediği söz, maalesef bu millete leke düşürmeye çalışan ve yakışmayan bir sözdür' diyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İki hafta önce gittiği İngiltere'de Kılıçdaroğlu şunu söylüyor. 'Biz İsrail ile ilişkilerin bozulmasını istemezdik, bu hükümet bozdu, ben iktidar olsaydım Mavi Marmara Gemisi'nin hareket etmesine izin vermezdim.' Ben şunu ifade etmek istiyorum, 365 bin kilometre kare bir toprak düşünün, burada bir buçuk milyon insan yaşıyor. Burası Gazze. En temel gıda maddeleri, çocuklar için çikolata bile girmiyor. 2009'da Birleşmiş Milletler bir karar aldı. Bu karar doğrultusunda Gazze'ye gıda gireceği ve buna destek verileceği söylenmiştir. Bu kararın alınmasında Türkiye önemli bir rol oynuyor. Mavi Marmara gemisinin oraya gitmesinin ardında Birleşmiş Milletler kararı vardı. Oraya bu gemilerin gitmesinin ardında 1836 Birleşmiş Milletler kararı vardır. Ahlaki değerleri bırakın kanuni olarak bunlar vardır. Gerçek bir hukuk devletinin demokrasi için yola çıkan bir gemiye engel olması mümkün değildir. 37 ülkeden barış gönüllüleri hiçbir yasa dışı bir şey taşımaksızın yola çıkmıştır. Bu gemiyi Kılıçdaroğlu, 'göndermezdim' diyor. Türkiye'de ulusalcılık yapacaksın, yurt dışında İsrail'den özür dileyeceksin. Böyle bir şey yok. İsrail ile ilişkileri kim bozmuştur. 9 insanımızı katleden kimdir. İsrail'dir. Sen diyorsun ki sen buna rağmen ilişkilerimiz bozulmasın diyorsun. Biz değil, ilişkileri 9 insanımızı öldürerek İsrail bozdu. Demek ki sen iktidarda olsaydın, 'insanlarımızı öldürdünüz ama ben yine de sizden özür dilerim' derdin. Sen İngiltere'de bunları derken ülkene gelince Halkçı Kemal'im diyeceksin."

Cihan

Bu haber 729 defa okundu.