En Sıcak Konular

Panik atağı kalp krizi zannetmeyin

28 Şubat 2011 11:55 tsi
Prof. Dr. Kemal Sayar, panik atak hastalığına yanlış teşhis konduğunu, bazı hastalarının kalp ameliyatı olmaya kalktığını ifade ederek; "Panik nöbeti bir anda yükselir ve yavaş yavaş azalır. Kişi kalp krizi geçirdiğini zanneder." dedi.

Küçükçekmece Belediyesi, her ay düzenlediği sağlık söyleşileriyle, alanında uzman doktorları vatandaşlarla buluşturarak hastalıklar hakkında bilgilendiriyor. Bu ay Halkalı Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapılan söyleşinin konuğu Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kemal Sayar oldu. Sayar, panik atak ve panik bozukluğunu tüm ayrıntılarıyla anlattı.

Prof. Dr. Kemal Sayar, söyleşisine korku ve endişeyi tanımlayarak başladı. Sayar, daha sonra sürekli hale gelen endişenin panik bozukluğuna neden olduğunu söyleyerek; "Korku, somut bir tehlikeye karşı verilen tepkidir. Endişe ise somut olmayan bir durumdur. Kişinin kötü bir şey olacağını düşünerek beklemesidir. Endişenin devamlı hale gelmesi panik bozukluğuna neden olur" dedi.

Panik atak hastalığına yanlış teşhis konduğunu söyleyen Sayar, bazı hastalarının kalp ameliyatı olmaya kalktığını ifade ederek ; "Panik nöbeti bir anda yükselir ve yavaş yavaş azalır. Kişi kalp krizi geçirdiğini zanneder. Böyle hastalar genelde en son psikiyatriste gelir" diyerek dinleyicileri uyardı.

KADINLAR RİSK ALTINDA

Panik atak hastalığının psikolojik bir hastalık olduğunu söyleyen Sayar, bu hastalığın daha çok duygusal, aşırı bağlanan, gergin ve endişeli insanlarda görüldüğünü söyleyerek; "Bu hastalık kadınlarda iki kat daha fazla görülüyor. Çünkü kadınlar kendilerini üzen konuları bastırıyorlar. Olayları kendi içlerinde yaşıyorlar. Bu nedenle kadınlar bu hastalığa karşı risk altındalar. Erkekler ise kadınlara göre daha dışa dönük." diye konuştu.

Terleme, titreme, sarsılma, göğüs ağrısı, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş gibi olma ve bunun gibi birçok durumla karşılaşan kişilerin hemen uzmana başvurması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Sayar, "Eğer bu hastalığı yaşayan bir yakınınız varsa ona olan davranışlarınıza da dikkat etmeniz gerekiyor. Ona durumun geçici olduğunu anlatın. Düşünceleriyle alay etmeyin, küçümsemeyin. Onunla bol bol konuşun. Hastaya nefes alma egzersizleri yaptırın. Olumlu yaklaşımınız onu rahatlatacaktır." dedi.

Temel prensibin düşünceyi kontrol edebilmek olduğunu anlatan Psikiyatri Uzmanı Sayar "Nöbetin yaklaştığını hisseden hasta bu durumun geçeğini ve gerçek olmadığını düşünürse hastalığı kolayca atlatabilir. Önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür. Tedavide en önemli etken kişinin kendisidir" diyerek tedavi sürecini yorumladı. Sayar, hastaların genelde toplu ortamlara girmekten kaçındığını, kendilerine bir şey olacağını zannettiklerini belirterek, bunun sonu olmadığını korkuların üzerine gidilmesi gerektiğini dikkat çekti.

KONTROLSÜZ İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT

Tedavide kullanılan ilaçları önemine de dikkat çeken Prof. Dr. Kemal Sayar, yeşil reçete ile satılan ilaçlar ve antidepresanlar hakkındaki kötü yargıların yanlış olduğunun da altını çizdi. Sayar "İlaçlar bilinçli kullanıldığında hiçbir zarar vermezler. Aksine %100 hastalığı tedavi ederler. Yeşil reçete ile verilen ilaçlar, doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Aksi taktirde bağımlılık yaratabilir. Antidepresanlar da aynı dikkatle kullanılmalıdır. Reçetesiz ilaç almayın. Bilmediğiniz ilacı kullanmayın. Maalesef Türkiye'de reçetesiz ilaç satılmaya devam ediyor." diyerek durumun önemini vurguladı.

Prof. Dr. Kemal Sayar, söyleşi sonunda izleyicilerin panik atakla ilgili soruları yanıtladı.

(CİHAN)



Bu haber 533 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,634 µs