En Sıcak Konular

'Türkiye tarihi okunmadan ...'

26 Şubat 2011 22:56 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye tarihi okunmadan Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın, Kafkasya'nın tarihi asla ve asla yazılamaz, bugünkü olaylar da asla anlaşılamaz. Aynı şekilde, dünyadaki hiçbir uzmanın, araştırmacının, gazetecinin, bölgedeki olay

Başbakan Erdoğan, ''Kafkas İslam Ordusu'' belgeselinin TRT Radyo Evi'ndeki galasına katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, bugün çok dolu bir gün yaşandığı için biraz gecikmeli gelebildiğini belirterek, maruzatının kabulünü istedi.

TRT tarafından yaptırılan ''Kafkas İslam Ordusu'' belgeselinin galasında bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, yakın tarihin çok önemli bir sayfasını aydınlatan böyle bir belgeseli yaptıkları için yönetmen Süleyman Gündüz'e, yapımcı firmaya, görüntü yönetmeni Uğur Günyüz'e, Senaryo Kurulu yönetmeni Rıdvan Şentürk'e, TRT kurumu ve yöneticilerine teşekkür etti.

Erdoğan, Kafkas İslam Ordusu ile ilgili yapılan bu belgeselin son derece anlamlı ve isabetli olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bakınız, şu anda yakın çevremizdeki birçok ülkede halk hareketleri yaşanıyor. Tunus'ta başlayan olaylar Mısır, Libya, Cezayir, Fas, Ürdün, Irak ve Bahreyn'e sıçramış durumda. Ne yazık ki Libya ve Irak'ta olayların kanlı şekilde devam ettiğine, birçok masum sivilin hayatını kaybettiğine şahit oluyoruz. Bölgedeki olaylara ilişkin olarak, tüm dünyada olduğu gibi bizde de medya, aydınlar, uzmanlar değerlendirmeler yapıyor, olayların sebepleri ve istikameti üzerine analizler ortaya koyuyorlar. Burada naçizane şu eleştirimi ifade etmek durumundayım; bütün bu bölgede yaşanan olayları, Birinci Dünya Savaşı'nı bilmeden, öğrenmeden, anlamadan, derinlemesine incelemeden analiz etmek asla ve asla mümkün değildir. Bizim yakın tarihimiz, tüm bu bölgenin yakın tarihiyle iç içe geçmiş, ortak tarihimiz ise Birinci Dünya Savaşı'nda araya sınırların çizilmesiyle birbirinden ayrılmıştır. Türkiye'nin tarihini Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Filistin, Ürdün ve diğer tüm bölge ülkelerinin tarihinden kopuk şekilde okuyamazsınız. Aynı şekilde, bu ülkeleri analiz ederken, Türkiye tarihiyle kesiştikleri safhaları devre dışı bırakarak da analiz edemezsiniz. Bu ülkeler nasıl oluştu, sınırlar nasıl çizildi, idareler nasıl şekillendi veya şekillendirildi? Bütün bunlar Birinci Dünya Savaşıyla, Osmanlı Devleti'nin çöküşüyle son derece ilişkili hadiselerdir. Bugün yaşanan olaylarda, Türkiye'nin şu anda bir model olarak gösterilmesi dikkate değerdir. Aynı şekilde Türkiye, bu hadiselere zemin hazırlayan tarihi sürecin de 100 yıl öncesinde içerisinde bulunmuş bir ülkedir.''

Erdoğan, Atatürk'ün hayatı anlatılırken sıkça geçen Selanik, Derne, Tobruk, Trablus şehirlerinin, atasözlerine, deyimlere kadar girmiş Halep, Dimyat, Fizan şehirlerinin, Türk soydaşlarının yaşadığı Gümülcine, Prizren, Kırcaali şehirlerinin esasen bu ortak tarihin gündelik yaşama yansıyan izleri olduğunu vurguladı.

-''TARİHİMİZ BİZE UNUTTURULMAK İSTENDİ''-

Bosna Hersek'in 1992'de bağımsızlığını ilan ettiğinde, Saraybosna'nın, Travnik'in, Mostar'ın kapıları dünyaya açıldığında, oralardaki camileri, minareleri, köprüleri, imaretleri gören birçok vatandaşın şaşkınlık yaşadığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

''Çünkü tarihimize ilgisiz bırakıldık, daha da ileriye gidiyorum, tarihimiz bize unutturulmak istendi. Osmanlı'yı bilmeden, okumadan, Kanal ve Hicaz muharebelerini anlamadan, bugün Filistin meselesini anlamanın asla ve asla imkanı yoktur. Osmanlı'yı okumadan, Kosova, Bosna, Makedonya, Karadağ, Sırbistan'daki olayları analiz etmenin imkanı yoktur. Türkiye tarihi okunmadan Ortadoğu'nun, Balkanlar'ın, Kafkasya'nın tarihi asla ve asla yazılamaz, bugünkü olaylar da asla anlaşılamaz. Aynı şekilde dünyadaki hiçbir uzmanın, araştırmacının, gazetecinin, bölgedeki olayları bizim kadar anlama, analiz etme, değerlendirme imkanı da yoktur.''

Buna rağmen, bu imkana rağmen, Arapça birçok ismin, çok yaygın kullanılan birçok ismin, Batı dilleri üzerinden telaffuz edildiğine üzülerek şahit olduklarını ifade eden Erdoğan, '' Bildiğimiz Muhammed'i, Mohammad olarak yazıp telaffuz edenler çıkıyor. Bildiğimiz Mahmut ismini, Mahmoud olarak yazıp okuyanlar var'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şu son hadiselerde birçok televizyon kanalının canlı yayın tercümelerini doğrudan Arapça'dan yapmak yerine İngilizce'den yapmak durumunda kaldığına işaret ederek, bu noktada da TRT'yi tebrik ettiğini, özellikle TRT Türk ve TRT Arapça kanallarının doğrudan yerli dillerden ve yerel kaynaklardan haber aktarmış olmasıyla iftihar ettiğini söyledi.



Bu haber 796 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,570 µs