En Sıcak Konular

NATO, Libya'yı işgal etmeyi mi planlıyor?

25 Şubat 2011 10:59 tsi
NATO, Libya'yı işgal etmeyi mi planlıyor?
Kaosun ortasında Libya'da her türlü olaydan müteşekkil bir karışım üretiliyor ve ABD ülkedeki barışla ilgili zerre kadar endişe duymuyor

Fidel Castrı / Counter Punch

Petrol, ulusötesi büyük Yankee şirketlerinin elinde en büyük zenginlik haline geldi ve bu enerji kaynağı sayesinde, dünyadaki siyasi güçlerini arttırmanın aracına sahip oldular. Küba Devrimi’ni vatanımız daha ilk adil ve egemen yasalarını kabul eder etmez kolayca boğmaya karar verdiklerinde de başlıca silahları buydu: Küba’yı petrolden mahrum bırakmak.

Petrolün efendisi ABD
Günümüz uygarlığı bu enerji kaynağı üzerine kuruldu. Bu yarıkürede en ağır bedeli ödeyen ülke, Venezüella oldu. ABD, Tabiat Ana’nın bu kardeş ülkeye bahşettiği devasa petrol sahalarının efendisi haline geldi. İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda ABD, İran’ın yanı sıra Suudi Arabistan, Irak ve onların etrafında yer alan Arap ülkelerindeki sahalardan petrol çıkarmaya başladı. Bu ülkeler, başlıca tedarikçiler haline geldi. Dünya tüketimi, hızla artarak günde yaklaşık 80 milyon varile ulaştı; buna ABD’de çıkarılan petrol de dahildi, ki sonradan petrole doğalgaz, hidro ve nükleer enerjiler de eklendi. 20. yüzyılın başına, yani sıvı yakıt tüketen milyonlarca otomobil ve motor üretilene dek sınai gelişmeyi mümkün kılan temel enerji kaynağı kömürdü. Petrol ve doğalgazın har vurup harman savrulmasıysa, insanlığın yüz yüze geldiği ve henüz çözümü de ufukta görülmeyen en büyük trajedilerden birini yarattı: İklim değişikliği. Devrimimiz yükseldiğinde, Cezayir, Libya ve Mısır henüz petrol üreticisi değildi ve Suudi Arabistan, Irak, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin mümbit rezervlerinin çoğu daha keşfedilmemişti.

Aralık 1951’de Libya, İkinci Dünya Savaşı sonrası bağımsızlığını kazanan ilk Afrika ülkesi oldu. Savaş sırasında toprakları, Alman ve Britanya birlikleri arasında, General Erwin Rommel ve General Bernard L. Montgomery’ye şan şöhret getiren önemli muharebelere sahne olmuştu. Libya topraklarının yüzde 95’i tamamen çöl. Teknoloji sayesinde hayati önemde petrol yatakları keşfedildi; buradan çıkan petrol mükemmel kalitede ve şu an günde 1.8 milyon varillik üretim yapılıyor.

Ülke, doğalgaz kaynakları açısından da çok zengin. Bu doğal zenginlikler, Libya’da ortalama yaşam süresinin 75’e çıkmasını ve Afrika’nın kişi başına düşen yıllık geliri en yüksek ülkesi olmasını sağladı. Sert çölün altında, Küba’nın üç katı büyüklüğünde muazzam bir fosil sıvı denizi var; bu da ülkenin bir ucundan diğer ucuna uzanan geniş bir taze su boru hattı şebekesi inşa edilmesini mümkün kılıyor.

Libya Devrimi, 1969 Eylül’ünde gerçekleşti. Başlıca lideri, Bedevi kökenli bir asker olan Muammer Kaddafi’ydi ve genç yaşlarında Mısır lideri Cemal Abdül Nasır’ın fikirlerinden etkilenmişti. Kuşkusuz ki aldığı birçok karar, Mısır’da olduğu gibi, Libya’daki zayıf ve çürümüş monarşinin devrilmesiyle ortaya çıkan değişimlerle bağlantılı.

Haksızlığa karşı koymak
Kaddafi’ye katılırsınız katılmazsınız. Dünya bilhassa kitle medyası üzerinden her tür haberin istilası altında. Neyin gerçek neyin yalan olduğunu öğrenmek için bir süre beklemek gerekiyor; kaosun ortasında Libya’da her türlü olaydan müteşekkil bir karışım üretiliyor. Benim için kesin olan bir şey varsa o da şu: ABD, Libya’daki barışla ilgili zerre kadar endişe duymuyor ve bu ülkeyi işgal etmek üzere NATO’yu devreye sokmakta tereddüt etmeyecek.

Hain niyetlerle Kaddafi’nin Venezüella’ya gittiği yalanını ortaya atanlar, bu ülkenin Dışişleri Bakanı Nicolas Maduro’dan hak ettikleri cevabı aldı. Maduro, şunları söyledi: “Libya halkının, kendi egemenliği dahilinde, sorunlarına barışçı bir çözüm bulmasını diliyoruz; bu çözümün emperyalizmin müdahalesi olmaksızın, Libya’nın bütünlüğünü korumasını umuyoruz.”

Ben Libya liderinin ülkesini terk edeceğini; kısmen veya tamamen yanlış olsa da sahip olduğu sorumluluklardan kaçacağını sanmıyorum. Dürüst bir insan, dünyadaki herhangi bir halka reva görülen haksızlığın daima karşısında duracaktır ve şu an en kötüsü, NATO’nun Libya halkına karşı işlemeye hazırlandığı suçun karşısında sessiz kalmak olacaktır.


Radikal




Bu haber 1,361 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,115 µs