En Sıcak Konular

Libya kaynamaya devam ediyor...

22 Şubat 2011 14:44 tsi
Libya'daki gerginlik devam ederken, Kaddafi'nin akibeti ise merak konusu...

Libya'nın doğusundaki El Bayda kentinde de uçak ve tankların saldırısında dün gece 26 kişinin öldüğü bildirildi. El Bayda'da yaşayan Maray el Mahri, Reuters'ı arayarak, ölenler arasında erkek kardeşinin de bulunduğunu söyledi. Libyalıların arktık "kendi gölgelerinden korktuğunu" ifade eden Mahri, "Bu, hiçbir insanın anlayamayacağı bir şey. Bizi uçaklarla bombalıyorlar, tanklarla öldürüyorlar" dedi. Kaddafi'ye bağlı birlikleri kenttin sokaklarında gelişi güzel cinayet işlemekle suçlayan Mahri, "Sadece sokakta yürüdüğünüz için bile sizi vuruyorlar" diye konuştu. Mahri, "Yapabileceğimiz tek şey pes etmemek, geri dönmemek. Şöyle ya da böyle zaten öleceğiz. Bizim yaşayıp yaşamadığımıza önem vermedikleri ortada. Bu bir soykırım" ifadelerini de kullandı. Yabancı gazetecilerin ülkeye girişine izin verilmemesi nedeniyle haberleri bağımsız kaynaklarca doğrulama olanağı bulunamıyor ve Libya'dan haberler, tanıkların ya da muhaliflerin telefonla yaptıkları açıklamalar ya da sosyal paylaşım sitelerinden alınabiliyor.

TUNUSLULAR LİBYA'DAN KAÇIYOR

Bu arada, dün gece 3 bin kadar Tunuslunun Diba ve Bin Gerden'den Tunus'a geçtiği bildirildi. Bin 200 Tunuslunun daha bugün hava yoluyla Libya'dan tahliye edilmesi bekleniyor. Yetkililer, Tunus'taki olayların Arap ülkelerinde domino etkisi yapması nedeniyle Libya'da yaşayan enaz 30 bin Tunus vatandaşının hedef haline gelmesinden endişe duyuyor.

İTALYA BİNGAZİ'YE ASKERİ UÇAK GÖNDERİYOR

 İtalya da Libya'daki 100 kadar İtalyan vatandaşının tahliyesi için Bingazi'ye hava kuvvetlerine ait bir nakliye uçağı gönderiyor. Devlet radyosunun haberine göre, Savunma Bakanı Ignazio La Russa, resmi ziyarette bulunduğu Abu Dabi'de yaptığı açıklamada, tahliyeler için Bingazi'ye C-130 tipi nakliye uçağının gönderileceğini kaydetti. Libya'da çalışan ya da ikamet eden yaklaşık 1500 İtalya'nın bulunduğu, bazılarının son günlerde Trablus'tan kalkan uçaklarla ülkeden ayrıldığı belirtiliyor.

14.32: LİBYA'NIN ENDONEZYA BÜYÜKELÇİSİ DE İSTİFA ETTİ

Libya'nın Endonezya Büyükelçisinin de protestocu sivillere yapılan saldırıları protesto için istifa ettiği bildirildi. Büyükelçi Selahaddin El Bishari, Jakarta Post gazetesine yaptığı açıklamada, "Askerler silahsız sivilleri acımasızca öldürüyor. Kendi halkına karşı ağır silahlar, savaş uçakları ve paralı askerler kullanarak. Bu kabul edilemez" dedi. Bishari, bugünden itibaren Singapur ve Brunei'deki görevlerinden de ayrıldığını söyledi. Endonezya Dışişleri Bakanlığı'nın bir sözcüsü de istifa kararının kendilerine bildirildiğini söyledi.

14.13: CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN LİBYA AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'daki Türk vatandaşlarının sağ salim Türkiye'ye getirilmesi için olağanüstü çaba harcandığını belirterek, şu ana kadar herhangi bir Türk vatandaşının can kaybının söz konusu olmadığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül, Mersin Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin Libya'da yaşanan olaylara ilişkin sorularını yanıtladı. Gül, Libya'daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için çalışmalar yürütüldüğü anımsatılarak, can güvenliği açısından herhangi bir sorun olup olmadığı sorusu üzerine, gelişmelerin başından beri yakından takip edildiğini söyledi. Devletin, Türk vatandaşlarının tahliyesi için gerekli her türlü tedbiri aldığını ifade eden Gül,"Vatandaşlarımızı sağ salim Türkiye'ye ulaştırmak hepimizin öncelikli görevidir. Bu konuda olağanüstü çaba harcanıyor. Şu ana kadar Türkler'in can kaybı söz konusu değil" diye konuştu. Gül, Libya halkının ülkelerindeki Türkler'e sevgi beslediğini dile getirerek, "Ancak zaman zaman yaşanan olaylar kimin kimin olduğunu unutturur" dedi.

14.12: THY, LİBYA'DAKİ TÜRKLERİ YURDA GETİRMEK ÜZERE MISIR'IN İSKENDERİYE KENTİNE ÖZEL UÇAK GÖNDERDİ

Türk Hava Yolları (THY), Libya'daki Türkleri yurda getirmek için hazırladığı özel uçağı İskenderiye'ye gönderdi. THY Basın Müşavirliğinden alınan bilgiye göre, THY'nin Mısır'ın İskenderiye kentine göndermek için hazırladığı TK 3681 sefer sayılı A340 tipi özel uçak, Mısır havacılık otoritesinden gereken iznin alınmasının ardından saat 13.40'ta bu kente hareket etti. Öte yandan, Libya'daki olaylar nedeniyle Bingazi Havalimanına 20 Şubat tarihinde gönderilen THY'nin özel uçağının aynı gün Türk yolcularla dönmesinin ardından, THY'nin dün Bingazi'ye gönderdiği ikinci özel uçak ise Bingazi Havalimanındaki güvenlik sorunları nedeniyle iniş yapamadan İstanbul'a geri dönmüştü. Olaylar nedeniyle 20 Şubat tarihinden bu yana Bingazi'ye uçak seferleri yapılamıyor. Bu arada, Libya'nın Trablus kentine ise tarifeli uçak seferleri gecikmeli olarak gerçekleştiriliyor. THY'nin TK 635 sefer sayılı İstanbul-Trablus tarifeli uçağı öğle saatlerinde gecikmeli olarak Trablus'a hareket etti. Trablus'tan İstanbul'a yapılan tarifeli uçak seferleri de bu nedenle gecikmeli olarak yapılabiliyor.

14.05: LİBYA'NIN MISIR SINIRI GÖSTERİCİLERİN KONTROLÜNE GEÇTİ...

13.55: BULGARİSTAN LİBYA'YA 180 KİŞİLİK UÇAK YOLLADI

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov;un talimatı üzerine devlet şirketi "Tehnoeksporststroy"a ait 180 kişilik bir uçağın, Bulgar vatandaşlarını tahliye etmek için Libya;nın Trablus kentine gönderildiği bildirildi. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı bu sabah gönderilen uçağın yerel saatle saat 12.00'de başkent Trablus havaalanından kalkacağını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vesela Çerneva, gerekirse yeni bir uçak daha yollayabileceklerini belirterek Bulgaristan;ın Trablus Büyükelçiliği'nin Libya;yı terk etmek isteyen Bulgaristan vatandaşlarına çıkış vizesi ayarlamaya çalışacağını kaydetti.

ALMANYA

Almanya ise, Libya'daki vatandaşlarını Lufthansa havayolu şirketine ait özel bir uçakla tahliye edecek. Lufthansa şirketi sözcüsü Thomas Jachnow, Alman vatandaşlarının tahliyesi için Lufthansa şirketinin 300 yolcu kapasiteli Airbus A340-600 uçağını bugün Frankfurt'tan Trablus'a göndereceğini, uçağın bu akşam yerel saat ile 19.15'te Frankfurt'a dönmesinin beklendiğini belirtti.

13.53: KÜBA DEVRİMİNİN LİDERİ FİDEL CASTRO: "NATO'NUN PLANI LİBYA'YI İŞGAL ETMEK"

Küba devriminin lideri ve eski devlet başkanı Fidel Castro, NATO'nun planının Libya'yı işgal etmek olduğunu öne sürdü. Küba haber ajansı Prensa Latina'da yayımlanan ve Libya'daki durumu değerlendiren yazısında Castro, Libya'nın yaşadığı kaosun arkasında yatan sebebin "uluslararası büyük Amerikan şirketlerinin elinde olan, başlıca zenginlik kaynağı haline dönüşen ve mevcut durumda medeniyetlerin gelişimine yön çizen: petrolün" olduğunu ifade etti.

Castro, "ABD'nin, Libya'da tam barış için endişe duymadığı benim için apaçık ortadadır ve ABD, NATO'nun bu zengin ülkeyi işgal etmesi emrini vermekte tereddüt etmeyecektir, bu bir zaman veya gün meselesidir" görüşünü savundu. "Kaddafi'nin Venezuela'ya kaçtığı yalanının ortaya atıldığını", ancak bunun hemen Venezuela Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandığını hatırlatan Castro, "Ben, Libya liderinin (Kaddafi) ülkesini terk edeceğini düşünmüyorum" ifadesini kullandı.

Castro, "Samimi bir insan her zaman, dünyanın neresinde olursa olsun, her türlü adaletsizliğe karşıdır ve bunların en kötüsü de Libya halkına karşı suç işlemeye hazırlanan NATO'ya karşı sessizliğini korumaktır" yorumunda bulundu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, 1951 Aralık ayında, Libya'nın bağımsızlığını ilan eden ilk Afrika ülkesi olduğunu belirten Castro, "Libya, topraklarının yüzde 95'i tamamen çöl olan bir ülke. Teknoloji, bu topraklarda önemli miktarda çok kaliteli petrol yataklarının ortaya çıkarılmasını ve bol miktarda doğalgaz yatakları bulunmasını sağladı. Libya, bağımsızlığını ilan ettiğinde nüfusu 1 milyon idi. Şimdi ise 6 milyondan fazla" diye yazdı.

Castro, "Libya'dan her türlü haber geldiğini ve haber kaosu yaşandığını" savunarak, "Kaddafi ile hemfikir olun veya olmayın. Gerçek ve yalanı öğrenmek için bir süre beklenmek gerekiyor" dedi.

13.22: LİBYA, MISIR UÇAKLARININ İNİŞİNE İZİN VERDİ

Libya'nın Mısırlı işçilerin tahliyesi için iki Mısır askeri uçağının ülkeye inmesine izin verdiği bildirildi. MENA'nın haberine göre Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Libya'daki Mısırlıların nakliyesi için askeri uçakların yanı sıra Mısır Havayollarına ait uçaklarla gün içinde 4 sefer yapılacağını belirtti.

--------------------------------------------------------------------------------
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

--------------------------------------------------------------------------------
Ebul Geyt, Libya'dan ayrılmak isteyen vatandaşlarından büyükelçilikle temasa geçmelerini istedi. Mısır uçaklarının hangi havaalanına ne zaman ineceği ise açıklanmadı. Mısır Dışişleri Bakanlığından daha önce yapılan bir açıklamada Bingazi havaalanının çatışmalarda tahrip olduğu bildirilmişti.

13.13: TRABLUS'TA SOKAKLARDA CESETLER OLDUĞU HABERLERİ

Libya'nın başkenti Trablus'ta, sokaklarda güvenlik güçleri tarafından öldürülen göstericilere ait çok sayıda ceset bulunduğu bildiriliyor. AP ajansının duyurduğuna göre, Trablus'tan Dubai'ye geçen muhalif Libya Selamet Cephesi'nden Muhammed Ali, güvenlik güçlerinin açtığı ateşte ölen göstericilerin sokaklarda kan kaybından ölüme terk edildiğini ve Muammer Kaddafi güçlerinin ambulanslara bile ateş açtığını söyledi.

Ali, göstericilerin vurularak öldürülmesi, güvenlik güçlerinin sokağa çıkanların vurulacağı uyarıları üzerine kent sakinlerinin evlerine sığındığını anlattı. Yabancı gazetecilerin de ülkeye girişine izin verilmemesi nedeniyle haberleri bağımsız kaynaklarca doğrulama olanağı bulunamıyor ve Libya'dan haberler, tanıkların ya da muhaliflerin telefonla açıklamalarıyla ya da sosyal paylaşım sitelerinden alınabiliyor.

12.28: DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: "GEMİLERİN BUGÜN ÖĞLEDEN SONRA ORAYA (BİNGAZİ) ULAŞACAKLARINI UMUT EDİYORUZ"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya'ya gönderilen gemilerin bugün öğleden sonra Bingazi limanına ulaşmasını beklediklerini, gerekli izinlerin alındığını söyledi.

Davutoğlu, Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile düzenlediği ortak basın toplantısında Libya'daki Türk vatandaşlarının tahliyesiyle ilgili bilgiler verdi. Hükümet olarak ilgili kurumlarla birlikte kapsamlı strateji geliştirdiklerini kaydeden Davutoğlu, Pazar günü durum kötüleştiği için bütün kurumların katılımıyla değerlendirme toplantısı yaparak birtakım kararlar aldıklarını söyledi. Bu kararların, temelde üç yol kullanılarak oradaki vatandaşların can güvenliğinin ve gerekirse tahliyelerinin sağlanmasına yönelik olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Havayolu üzerinden bazı tahliyeler gerçekleştirdik. Bini aşkın vatandaşımız havayoluyla tahliye edildi. Ancak Bingazi havalimanı olaylar dolayısıyla bütünüyle kontrol dışında kaldığı için hemen harekete geçtik ve bildiğiniz gibi hemen dün gemilerimiz hareket etti. Bugün öğleden sonra oraya ulaşacaklarını umut ediyoruz. Gerekli izinler alındı. Bingazi ve çevresinde 4857 vatandaşımız var. Tek tek bunların hangi fabrikalarda, nerelerde bulunduklarına dair bilgilerimiz de mevcut. Biz bu gemilerle 3000'e yakın vatandaşımızı tahliye edebileceğimizi düşünüyoruz." Başka gemilerin de hazırlandığını ve harekete geçtiğini, tahliye çalışmalarının devam edeceğini belirten Davutoğlu, Bingazi'den, gerekirse Trablus'tan da tahliyeler yapacaklarını söyledi.

Üçüncü yol olarak da Mısır ve Tunus'tan karayoluyla geçişleri ve oradan da havayoluyla transferi planladıklarını vurgulayan Davutoğlu, bu yolu da ihtiyaten gündemde tutacaklarını anlattı. Davutoğlu şunları söyledi: "Bugün öğleden sonra Başbakan Yardımcımız Cemil Çiçek ve Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'la tekrar Dışişleri Bakanlığında kriz masasında bütün kurumlarımızın katılımıyla bir toplantı gerçekleştireceğiz. Şirketlerimizin durumlarıyla ilgili de Dış Ticaret Bakanımız Zafer Çağlayan yurt dışında olacağı için Dış Ticaret Müsteşarımız katılacak. Ve kapsamlı olarak bundan sonra atılacak adımları ele alacağız. Herkesin müsterih olmasını istiyoruz. Hükümetimiz ve bütün kurumlarımız büyük bir çaba ve dikkat içinde çalışmalarını yürütüyorlar."

Son bir yılda farklı ülkelerden çok başarılı tahliyeleri gerçekleştirdiklerini de hatırlatan Davutoğlu, bu konuda bütün kurumların çok önemli tecrübeleri olduğunu ifade etti. Gündemlerinde sadece Türk vatandaşlarının Libya'dan tahliyesinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Libyalı kardeşlerimize de her türlü yardımın ulaşması için de bugün yapacağımız toplantıda ek tedbirler, kararlar almayı düşünüyoruz. Libyalı kardeşlerimizin kaderi de bizim vatandaşlarımız gibi bizim için kutsaldır. Ve onların ihtiyaçları konusunda da Türkiye her türlü tedbiri almaya kararlıdır" diye konuştu.

Davutoğlu, 10'a yakın ülkenin de kendi vatandaşlarının tahliyesi için Türkiye'ye başvurduğunu belirterek, "Bu bir insani meseledir. Biz bütün bu ülkelerin vatandaşları için de neler yapabilirsek onları da yapmaya gayret edeceğiz" dedi. Bir gazetecenin, gemilerin hangi limana gideceği konusunda farklı bilgiler bulunduğunu hatırlatması üzerine Davutoğlu, bu konuda gerekli açıklamaların gerekli olduğu zaman yapılacağını söyledi. Bugün giden gemilerin Bingazi limanına doğru seyir halinde olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ama bu, daha sonraki aşamada sadece Bingazi limanından tahliye gerçekleştirileceği anlamına gelmez. Trablus'tan da tahliye çalışmalarını planlıyoruz. Dolayısıyla tabii bütün bu çalışmaları yaparken mesafenin uzaklığını, bütün bunları da vatandaşlarımızın göz önüne alması lazım. Bir öncelikler sırlaması yaparak bütün bu ihtimalleri devreye sokmaya kararlıyız. Önemli olan şu anda, Elhamdülillah şu ana kadar hiçbir vatandaşımız ne yaralandı ne can kaybına uğradı. Vatandaşlarımızın sükunet içinde olmalarını tavsiye ediyoruz. Bütün bu 25 bin vatandaşımızın hepsinin birden boşaltılmasına ihtiyaç yok, bunu da söyleyeyim. Öncelik sırlaması içinde ulaşabildiğimiz her yere en kısa sürede ulaşmak için tedbirleri alacağız."

Kriz masasının 24 saat esasına göre çalıştığını anlatan Davutoğlu, gece kriz masasına gittiğini ve çalışmaları incelediğini kaydederek, 20'ye yakın çalışanın sürekli telefonlara cevap verdiğini söyledi. Gerekirse bu sayıyı da artırabileceklerini vurgulayan Davutoğlu, Libya'daki vatandaşların akrabalarının da merkezi aramaları nedeniyle yoğunluk yaşandığını ve bütün telefonlara anında yetişmenin mümkün olmadığını ifade etti. Davutoğlu, "Ne gerekiyorsa hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan gerekiyorsa bugün Dışişleri Bakanlığı mensupları 24 saat nöbet tutarlar. Bizim bakanlığımız bunu yapmıştı ve bundan sonra da gerekirse yapmaya hazırdır.

12.23: LİBYA'DAKİ OLAYLAR PETROL FİYATLARINA REKOR KIRDIRIYOR

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi Libya'da tırmanan olayların, bu ülkenin petrol arzını tehlikeye atacağı ve benzer bir durumun Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki önemli petrol üreticilerinde de ortaya çıkabileceği endişeleri, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarına rekor kırdırıyor.

Asya'daki işlemlerde bugün, ABD ham petrolünün varil fiyatı, mart ayı teslimi 94,49 dolara kadar çıkarak Ekim 2008'den bu yanaki en yüksek seviyesini gördü. ABD ham petrolünün varil fiyatı, daha sonraki işlemlerde düne göre 3 dolardan fazla artışla 94,26 dolardan işlem görmeye başladı. ABD ham petrolünün varil fiyatı nisan ayı teslimi ise 7,81 dolar artışla (yüzde 8,4) 97,52 doları gördü. Geçen hafta cuma günü haftayı 86,20 dolardan kapatan ABD ham petrolünün mart ayı teslimi varil fiyatı, şu ana kadar 8,06 dolar değer kazandı. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı, nisan ayı teslimi de 2,19 dolar artışla 107,93 dolardan işlem görüyor. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı nisan ayı teslimi dün 108,70 dolarla son 2,5 yılın en yüksek seviyesini görmüştü.

Londra Brent tipi ham petrolü yılbaşından bu yana yüzde 13'den fazla değer kazandı. Piyasa uzmanları, Libya'daki olaylar nedeniyle piyasanın çok gergin olduğunu, bu durumun fiyatları artırdığını, gelecek birkaç günde durumun daha da kötüleşebileceğini ve bölgedeki belirsizliğin kısa sürede çözüme kavuşacak gibi görünmediğini söylüyorlar. Alman kimya şirketi BASF'a bağlı petrol ve doğalgaz arama şirketi Wintershall, Libya'daki petrol üretimini günlük 100 bin varil azaltma kararı aldı. Bu üretim miktarı, Nijerya ve Angola'dan sonra günlük 1,6 milyon varil petrol üretimiyle Afrika'nın üçüncü büyük petrol üreticisi olan Libya'nın petrol üretiminin yaklaşık yüzde 6'sını oluşturuyor.

Libya'nın doğusundaki El Zuveyye aşireti liderinin, yetkililerin protestoculara karşı kullandığı şiddeti durdurmaması halinde petrol ihracatını keseceği yolundaki açıklaması ve iki İran gemisinin Akdeniz'e çıkmak için Süveyş Kanalı'na girmesinin bölgede gerginliği tırmandırması, petrol piyasasındaki endişeleri artıran unsurlar olarak görülüyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki halk ayaklanmalarının Tunus ve Mısır'da cumhurbaşkanlarının görevlerinden istifa etmelerine yol açması üzerine yatırımcılar, bu olayların bölgedeki önemli petrol üreticisi ülkelere sıçramasından endişe ediyorlar.

En önemli endişeyi ise bu gelişmelerden dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan'ın etkilenmesi oluşturuyor. Suudi Arabistan yetkilileri, Bahreyn'de Sünni hükümeti protesto eden çoğunluktaki Şiilerin ayaklanmasının, kendi ülkelerinde Şii azınlığın büyük bölümünün yaşadığı ve büyük petrol yataklarının bulunduğu doğuya yayılmasından kaygılanıyorlar. ABD ham petrolünün varil fiyatı Temmuz 2008'de 147,27 dolar, Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 147,50 dolarla tüm zamanların en yüksek değerini almıştı.

"PETROL FİYATLARI RİSK OLUŞTURUYOR"

Bu arada, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Baş Ekonomisti Fatih Birol, petrol fiyatlarının tehlikeli bir bölgede olduğunu ve Ortadoğu'daki sıkıntılı durumun devamı halinde daha da yükselebileceği uyarısında bulundu. Endonezya'da bir konferansa katılan Birol, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, "Petrol fiyatları küresel ekonomik toparlanma için ciddi risk oluşturuyor" dedi. Birol, Ortadoğu'da devam eden kargaşa sonucu petrol arzında sorun çıkması durumunda, Petrol İhracat Eden Ülkeler Örgütüne (OPEC) üye ülkelerin acil ham petrol stoklarından piyasaya petrol vermeyi düşünebileceğini sözlerine ekledi.

 Yüksek fiyatlara ve Libya'daki üretimin tehdit altına olmasına rağmen Suudi Arabistan, petrol piyasalarında petrol arzının yeterli olduğunu bildirdi. Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen Uluslararası Enerji Forumu'nda konuşan Suudi Arabistan Petrol Bakanı Yardımcısı Prens Abdülaziz Bin Salman El Suud, petrol piyasasında petrol arzının "fazlasıyla" mevcut olduğunu söyleyerek, "Bu yüzden durum herhangi bir müdahaleyi haklı gösteriyor mu? Sanmıyorum" dedi.

Prens Abdülaziz Bin Salman El Suud, Suudi Arabistan'ın petrolde 70-80 doları "adil fiyat" olarak gördüğü yönündeki görüşünü yineledi. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Petrol Bakanı Muhammed Bin Dain El Hamlı da petrol arzının iyi seviyede olduğunu, gerekli olursa tepki vereceklerini söyledi.

El Hamlı, "Ortadoğu'da olanlar, bizim piyasalara zamanında petrol vermemizi durdurmadı. Piyasa daha fazla petrole ihtiyaç duyarsa karşılık veririz, ancak şu anda petrol arzı iyi durumda. Libya'yı izliyoruz, fiyatların mevcut durumu yansıttığını düşünüyorum" diye konuştu. Dünyadaki petrol üretiminin yüzde 2'sini karşılayan ve günde 1,6 milyon varil petrol üreten Libya, günlük 1,1 milyon varil petrol ihracatı yapıyor. Dünyada petrol üreticileri arasında 17'inci sırada bulunan ve kanıtlanmış petrol rezervleri bakımından Afrika'da ilk sırada yer alan Libya'nın, Avrupa'da petrol piyasasındaki payının yüzde 10 olduğu tahmin ediliyor. Avrupa piyasasının önemli petrol ve doğalgaz üreticilerinden Libya için petrol üretimi, ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Petrol üretimi, Libya'nın ihracatının yüzde 95'ini ve ekonomisinin genel üretiminin de yüzde 25'ini oluşturuyor. Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD, bu ülkeden petrol ithalatı yapmıyor.

12.15: LİBYA'DA İÇ SAVAŞ VE KAOS SENARYOLARI

Libya'da halk ayaklanmasıyla birlikte Muammer Kaddafi'nin iktidarının zayıflamasıyla, ülkede iç savaşın çıkabileceği belirtiliyor. Sığınacak bir yer bulduğu varsayılarak ülkesinden kaçması halinde, Kaddafi'nin 40 yılık nevi şahsına münhasır yönetimden sonra arkasında barışçıl geçiş için "pek az normal yapıya sahip" bir ülke bırakacağı kaydediliyor.

Kaddafi'nin kurduğu sistem yüzünden ülkede açık bir kurumsal sistemin olmaması ve kurumsal bir muhalefet yapısının bulunmamasının iktidar boşluğunu kimin dolduracağı sorusunu ortaya koyduğu belirtiliyor. Mısır ve Tunus'ta her ne kadar yolsuzluğa batmış olsalar da yerleşmiş bir kurumsal sistemin bulunduğunu belirten uzmanlar, bunun yumuşak bir geçişe imkan tanıdığını belirtiyorlar.

Libya'da, Kaddafi'nin kurduğu "cemahiriye" sisteminin "halk komiteleri" ve "halk kongreleri"yle bir hükümet görüntüsü verse de gerçekte sistemin tek amacının iktidarın kendi ellerinde kalmasını garanti etmek olduğu kaydediliyor. Anayasanın bulunmadığı ülke, Kaddafi'nin "Yeşil Kitabı"nda ortaya koyduğu öğretilere göre yönetiliyor.

KADDAFİ SONRASI

Şimdiye kadar Kaddafi ayrıldıktan sonra yerine oğullarından birinin geçeceği ve en muhtemel adayın reform yanlısı Seyfülislam olduğu düşünülüyordu. Ancak Seyfülislamın önceki gün televizyona çıkıp bir taraftan reform sözü verirken diğer yandan "iç savaş" tehdidinde bulunmasından sonra bu seçeneğin de ortadan kalktığı belirtiliyor. Cambridge Üniversitesi Mağrib uzmanı George Joffe'e göre, Kaddafi oğullarını birbirine karşı kullanarak onlardan birinin iktidara gelme şansını zayıflattı.

Guardian gazetesinin görüştüğü Joffe, "Kendisi giderse, bütün aile gider. Rejim çökerse onunla bağlantılı herkes lekelenir" dedi. Kaddafi giderse yönetimi ordunun ele almasının da zor olduğu, çünkü kendisi de asker olan Kaddafi'nin orduyu kasten zayıf tuttuğu belirtiliyor. Rejim özel taburlarca korunuyor ve ordunun bir kolu oğul Mutassım'ın yönetiminde diğer koluysa Hamis'in kontrolünde bulunuyor. Böylece ülkenin korkulan güvenlik organında iktidar tekeli bulunmuyor. Sivil toplumun neredeyse olmadığı ülkede iş dünyasının da hala çok genç ve zayıf olduğu belirtiliyor. Hiç kimse İslamcıların Kaddafi sonrasında ülkede büyük rol oynamasını beklenmiyor. Libya İslami Savaş Grubu yenilgiye uğramış durumda. Ülkenin bir zamanlar güçlü aşiretlerininse gelecekte görece daha önemli rol oynayabileceği belirtiliyor.

İÇ SAVAŞ TEHLİKESİ

Ortadoğu uzmanı Philip McCrum, "Kaddafi sonrası dönem belirsizliklerle dolu, "Ülkede ne organize bir muhalefet ne de insanların etrafında toplanabileceği sivil kurumlar var" dedi. McCrum, sürgündeki muhalefetin küçük ve parçalanmış olduğunu, bu nedenle ülkede yeni bir siyasi düzenin kurulmasının zaman alacağını, bu esnada aşiretler gibi çeşitli rakip gruplar, ordu, İslamcılar ve liberaller iktidar için yarışırken, siyasi gerilimin yükseleceğini söyledi. Kaddafi'nin taviz vermesinin pek ihtimal dahilinde olmadığını, ordunun Mısır'da olduğu gibi rejim değişikliğinde rol oynamayacağını, kendi çıkarlarını korumak için satükonun sürmesini isteyeceğini belirten McCrum, Libya'daki olayların "giderek daha kanlı olacağı" tahmininde bulundu.

Katar'daki Brookings Doha Merkezi'nden Şadi Hamid de, "Libya iç savaş için en muhtemel aday çünkü hükümet kendi topraklarının bir bölümü üzerindeki kontrolü kaybetti" dedi. Bingazi'nin kontrolünün muhalefete geçtiğini, diğer bazı küçük kentlerin de aynı yolda olduğunu belirten Hamid, bunun Kaddafi rejiminin tolere edebileceği bir şey olmadığını söyledi. Libya'yı yıllarca Lockerbie davasında savunan Cezayirli avukat Saad Dicebbar da, Kaddafi'nin gitmesi gerektiğini belirterek, Libya liderinin son yıllarda iktidar çemberini yakın aile ve aşiretlerle daralttığını, 1969'da iktidara gelmesinden sora kendisini destekleyen müttefiklerini ve aşiretleri yabancılaştırdığını söyledi. Dicebbar, "Kendi aşiretlerini tepeden tırnağa silahlandırdığından eminim... Eğer Kaddafi aşiret kartını kullanırsa, ülke Somali'ye döner" diye konuştu.

12.02: BM İNSAN HAKLARI TEMSİLCİSİNDEN ULUSLARARASI SORUŞTURMA ÇAĞRISI

BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, Libya'da hükümet karşıtı gösteri düzenleyen halka yönelik saldırılarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısında bulundu. Pillay, yaptığı açıklamada, Libya'da gösteri düzenleyen halka yönelik saldırıların, insanlığa karşı suç kapsamına girebileceğini belirtti.

Libya'da insan hakları ihlallerinin derhal durdurulması çağrısında bulunan BM temsilcisi, sivillere yönelik savaş uçakları, makineli tüfekler ve keskin nişancılarla saldırı haberlerini kınadı. BM temsilcisi, "Sivil halka yönelik yaygın ve sistematik saldırıların, insanlığa karşı suç kapsamına girebileceğini" vurguladı.

11.55: FİLİSTİN YÖNETİMİ, İSRAİL'DEN LİBYA'DAKİ FİLİSTİNLİLERİN BATI ŞERİA'YA DÖNMESİNE İZİN VERMESİNİ İSTİYOR

Filistin Yönetimi, İsrail'in Libya'da bulunan Filistinli işçilerin Batı Şeria'ya dönmesine izin vermesini istiyor. Filistin Yönetimi'nin yetkilisi Hüseyin El-Şeyh, yaptığı açıklamada, Libya'daki durumu yakından takip ettiklerini belirterek, Filistin liderliğinin, Libya'da yaşayan Filistinlilerin derhal Filistin topraklarına dönüşlerinin sağlanması için Arap ülkelerinden ve uluslararası gruplardan İsrail'e baskı yapmaları talebinde bulunduğunu söyledi.

El-Şeyh, Libya'daki Filistinlilerin çoğunda Filistin kimliği bulunmadığına işaret ederek, Filistin hükümetinin bu kişilerin ihtiyaçlarına yönelik bir plan hazırladığını vurguladı. Libya'da binlerce Filistinlinin bulunduğu belirtiliyor. Filistin Yönetimi Dışişleri Bakan Yardımcısı Taysir Caradat, Trablus'taki elçilikleri vasıtasıyla bu ülkedeki Filistinlilerle temas halinde olduklarını bildirdi.

Caradat, Libya'daki Filistinlilerin durumunun iyi olduğunu ve kendilerine olaylar sırasında herhangi bir zarar gelmediğini de ifade etti. Filistin Dışişleri Bakanlığının, özellikle Trablus, Bingazi ve Masrata'daki üniversitelerde öğrenim gören Filistinli öğrencilerin ülkeye dönüşlerini sağlamaya çalıştığı da bildirildi.

11.40:  ZBS ALFAÇELİK, LİBYA YATIRIMLARINI DURDURDU

Libya'da Tripoli (Trablus) ve Bingazi'de stadyum inşa etmeyi planlayan Türk yapısal çelik şirketi Zbs Alfaçelik, ülkede yaşanan karışıklıklar nedeniyle şimdilik yatırımlarını durdurdu. Zbs Alfaçelik İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Zbs Alfaçelik, Libya'daki olaylar nedeniyle bu ülkedeki yatırımlarını bir süre erteleme kararı aldı. Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Zbs Alfaçelik İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Rıdvan Murat, bu yıl Libya'nın Tripoli ve Bingazi şehirlerinde stat inşa etmeyi planladıklarını belirterek, "Ancak ülkede yaşanan karışıklıklar nedeniyle tüm yatırımlar durduruldu. Biz de Libya'da durum normale dönene kadar bekleme kararı aldık. Bu kararı almamızda çalışanlarımızın can güvenliği birinci etken oldu" dedi.

11.24: İRAN'DAN LİBYA HALKINA DESTEK VE ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI

İran, Libya'daki halk hareketinin kanlı bir biçimde bastırılmasını kınayarak, uluslararası toplumun harekete geçmesini istedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, Libya'daki Kaddafi rejiminin, halk hareketine karşı şiddet uygulamasının endişe verici olduğunu söyledi.

 "İran, Libya halkının haklı taleplerini destekliyor" diyen Mihmanperest, bu ülkedeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini bildirdi. Mihmanperest, sivil halka yönelik hava saldırısının ve kıyımın dehşet verici olduğunu belirterek, "Uluslararası tüm ilgili kurum ve kuruluşlardan derhal harekete geçmesi ve şiddetin durdurulması için etkili adımlar atması bekleniyor" ifadesini kullandı. Libya savaş uçaklarının, kendi halkına hedef gözetmeden ateş açması sonucu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği basında yer almıştı. Tahran yönetimi, Tunus ve Mısır'daki halk hareketlerini de desteklemişti.

11.22: LİBYA'DAKİ TÜRK VATANDAŞLARININ TAHLİYESİ
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Libya'dan şu ana kadar bin 83 Türk vatandaşının Türkiye'ye getirildiğini bildirdi. Çiçek, Sincan Lale istasyonunda, Başkentray 1. Etap İnşaatı temel atma ve Sivas Modern Beton Travers Fabrikası iştirak anlaşması imza töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Libya'dan kaç Türk vatandaşının tahliye edildiği yönündeki sorusu üzerine Cemil Çiçek, "Libya'dan şu ana kadar bin 83 Türk vatandaşı Türkiye'ye getirildi" dedi.

11.18: LİBYA TELEVİZYONU "KATLİAM" HABERLERİNİ YALANLADI

Libya devlet televizyonu, göstericilere karşı "katliam" yapıldığına dair açıklamaları yalanladı. El Cemahiriye televizyonu, "birçok kentte, köyde ve mahallede katliam yapıldığının söylendiğini" belirterek, "psikolojik savaşın bir parçası olan bu dedikodu ve yalanlarla mücadele etmeleri gerektiğini, bu haberlerin ülkenin morali, istikrarı ve zenginliğini yok etmeyi amaçladığını" açıkladı. Görgü tanıkları, başkent Trablus'un bazı bölgelerinde "katliam" yapıldığını anlatmışlardı.

11.01: BİNGAZİ HAVAALANINA UÇAKLAR İNİŞ YAPAMIYOR

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Libya'daki Bingazi Havaalanına pistin tahrip olması yüzünden uçakların iniş yapamadığını açıkladı. Mısır'dan yapılan açıklamada, Libya'daki şiddet yüzünden Bingazi
havaalanı pistinin tahrip olduğu belirtildi.

10.58: UÇAKLAR İNİŞ YAPAMIYOR

Mısır Dışişleri Bakanlığı, Libya'daki Bingazi Havaalanına pistin tahrip olması yüzünden uçakların iniş yapamadığını açıkladı. Mısır'dan yapılan açıklamada, Libya'daki şiddet yüzünden Bingazi havaalanı pistinin tahrip olduğu belirtildi.

10.15: TÜRKİYE, LİBYA'YA İKİ GEMİ DAHA GÖNDERİYOR

Türk vatandaşlarının tahliyesi için iki feribotu Libya'ya gönderen Türkiye, bugün ''Samsun'' ve yarın ise ''Ankara'' isimli gemiyi yola çıkarmaya hazırlanıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, can ve mal güvenliğinin tehlikede olduğu Libya'dan Türk vatandaşlarının yurda getirilmesi için dün bu ülkeye feribot gönderen Türkiye, iki gemiyi daha yola çıkarmayı planlıyor.

Buna göre, her biri yaklaşık 1250 yolcu kapasitesine sahip olan feribotların Libya'daki Türk vatandaşları için yetersiz olacağını belirleyen yetkililer, güvenlik koşulların sağlanamaması nedeniyle, uçakların inemediği Libya'dan yapılacak tahliyelerde, deniz yoluna ağırlık verme kararı aldı.

Bu doğrultuda Deniz Ticaret Odası'na bağlı özel şirketlere ait ''Samsun'' isimli geminin bugün öğleden sonra, ''Ankara'' adlı geminin ise yarın yola çıkması için hazırlıklar yapılıyor.

Yaklaşık 800'er yolcu kapasitesine sahip bu iki gemi, İstanbul'dan Libya'nın Derne Limanı'na 40 saatte varabilecek.

Türk gemileri, vatandaşları Derne Limanı'na en yakın Türk limanı olan Fethiye'ye ulaştıracak ve yeniden sefere çıkacak.

İstanbul'dan Libya'ya varış süresi yaklaşık bir gün olan İDO feribotlarının, Derne'den alacakları vatandaşları Fethiye'ye ulaştırmaları hava koşullarının da iyi olması durumunda yaklaşık 12 saat sürecek.

Libya'da yaklaşık 25 bin Türk vatandaşının bulunduğunu kaydeden yetkililer, acil durumlarda gemilerin kapasitelerinin üzerinde yolcu alabileceğini de belirttiler.

10.08: MALEZYA'DAKİ LİBYA BÜYÜKELÇİLİĞİ, ÜLKESİNDEKİ PROTESTOCULARIN "BARBARCA" ÖLDÜRÜLMESİNİ KINADI

Libya'nın Malezya Büyükelçiliği, ülkede yönetim karşıtı protestocuların "barbarca" öldürülmesini kınadı.

Elçilikten yapılan açıklamada, "Libyalılarla dayanışma içinde olacakları" belirtildi.

Açıklamada, "masum sivillerimizin barbarca katledilmesini şiddetle kınıyoruz" denildi.

Açıklamanın, Malezya'da bulunan çoğu üniversite öğrencisi 200 dolayındaki Libyalı'ya elçiliği açmalarından sonra yayımlandığı kaydedildi.

Malezya'daki Libyalıların bir saat kadar Kaddafi karşıtı gösteri yaparak, "Oyun bitti Kaddafi" şeklinde slogan attığı bildirildi.

Elçilik görevlisi Usame Salih, Büyükelçi ve çalışanların çoğunun yarın işlerinin başına döneceğini, hiçbir diplomatın istifa etmediğini söyledi.

Libya'nın Yeni Delhi Büyükelçisi Ali El İsavi ise hükümetinin Libyalı sivillere uyguladığı şiddeti hoşgöremediği için bugün istifa ettiğini açıklamıştı.

09.52: MISIR, LİBYA SINIRINI GÜÇLENDİRİYOR

Mısır'daki geçiş hükümetinin, yönetim karşıtı gösterilerin düzenlendiği Libya'yla sınırına asker takviyesi yapacağı bildirildi.

Bir askeri kaynak, yönetimdeki Yüksek Askeri Konsey'in sınır muhafızlarının sayısını artıracağını belirtti.

Aynı kaynak, hasta ve yaralıların Mısır'a geçebilmesi için Libya sınırındaki Sellum geçidinin açılacağını da kaydetti.

Libya'da güvenlik güçleri, yönetim karşıtı gösteriler yapan protestocuları bastırmak için aşırı şiddet kullanıyor.

09.51: ARAP BİRLİĞİ OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYOR

Arap Birliği'nin Libya'daki yönetim karşıtı ayaklanmayı ele almak üzere olağanüstü toplanacağı bildirildi.

Arap Birliği'nden yapılan açıklamada, delegelerin bugün Mısır'ın başkenti Kahire'de olağanüstü toplantı yapacağı belirtildi.

Güvenlik güçlerinin hükümet karşıtı protestoculara karşı aşırı güç kullandığı Libya'da olaylar ülkenin doğusundan başkent Trablus'a da yayılmıştı.

09.22: LİBYA'NIN HİNDİSTAN BÜYÜKELÇİSİ İSTİFA ETTİ

Libya'nın Yeni Delhi Büyükelçisi, Libya hükümetinin yönetim karşıtı protestoculara uyguladığı şiddeti durdurması çağrısıyla istifa etti.

Libyalı Büyükelçi Ali El İsavi, AP'ye yaptığı açıklamada, hükümetinin Libyalı sivillere uyguladığı şiddeti hoşgöremediği için istifa ettiğini belirtti.

El İsavi, "Yetkililer, barışçı halkı öldürüyor. Bu kabul edilemez. Bu katliamı durdurmalıyız" diyerek, akan kanın durdurulmasının uluslararası toplumun sorumluluğu olduğunu söyledi.

08.51: KONSEY, LİBYA'DAKİ DURUMU GÖRÜŞMEK ÜZERE BUGÜN TOPLANMA KARARI ALDI

Kaddafi'ye liderlikten çekilme çağrısı yapan Libya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı İbrahim Dabaşi, BM Güvenlik Konseyi'ni, Libya'da akan kanı durdurmak için harekete geçmeye davet etti.

Dabaşi, gazetecilere yaptığı açıklamada, Konsey'e, bir an önce toplanıp Libya'da akan kanı durdurmaları için harekete geçmelerini isteyen bir mektup yazdığını söyledi.

Libya'nın BM Daimi Temsilciliğinde görevli Libyalı diplomatlarca desteklenen Dabaşi, ''Bu olanlar Libya halkına karşı savaş ilan etmek demektir, Kaddafi rejimi Libya halkına karşı soykırım yapmaya başlamıştır'' diye konuştu.

Uluslararası topluma da çağrıda bulunan Dabaşi, komşu Tunus ve Mısır'dan, Bingazi'ye tıbbı malzemelerin gelmesi için güvenli geçiş yolu sağlanması, Kaddafi'nin de Libya'dan kaçmaya kalkışması durumunda hiçbir ülkenin kapılarını ona açmaması gerektiğini vurguladı. 

Dabaşi'nin Associated Press'e de ''Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısından, Kaddafi'nin hem şimdi, hem de 42 yıldır Libya halkına karşı işlediği suçlarla ilgili soruşturma başlatmasını istediklerini'' söylediği öğrenildi.

BM DAİMİ TEMSİLCİSİ

Bu arada, nerede olduğu bilinmeyen Libya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Muhammed Şalgam'ın El Hayat gazetesi muhabirine telefonda, ''Benden başka Libya'nın BM Daimi Temsilciliğindeki tüm diplomatlar Dabaşi'yi destekliyor'' dediği, kendisinin ise Kaddafi hükümetiyle temasta olduğunu ve onları bu hareketlerine son vermeleri yönünde ikna etmeye çalıştığını söylediği bildirildi.

YILANIN BAŞINI KESİN

Libya'nın BM Daimi Temsilciliği, Dabaşi'nin liderliğinde ayrıca bir yazılı açıklama yaparak, Kaddafi'ye karşı ayaklanan halkın yanında olduklarını ve Kaddafi rejiminin derhal sona ermesi gerektiğini belirterek, Libya ordusunu ''Tiran (despot) Kaddafi'nin devrilmesine yardımcı olmaya'' çağırdı.

Yazılı açıklamada, Kaddafi'nin ayaklanmayı bastırmak için Afrikalı paralı askerler kullanması da kınandı ve ''Trablus'ta benzeri görülmemiş bir kıyım beklendiği''  ifade edildi.

''Kaddafi'nin Libya ve Libya halkından ne kadar nefret ettiğinin de açıkça göründüğü'' kaydedilen açıklamada, Libya ordusunun subaylarına ve askerlerine de ''nerede olurlarsa olsunlar ve rütbeleri ne olursa olsun organize olup, Trablus'a gitmeleri ve yılanın başını kesmeleri'' çağrısında bulunuldu.

Libya'nın BM Daimi Temsilciliği, BM'den, Libya üzerindeki hava sahasını da uçuşa kapatmasını, böylece rejime silah ve paralı asker gönderilmesinin önlenmesini istediklerini de açıkladı.

Öte yandan, Konsey de bir açıklama yaparak, Libya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dabaşi'nin talebi üzerine, Libya'daki durumu görüşmek üzere bugün TSİ 16.00'da basına kapalı danışma toplantısı yapacağını duyurdu.

03.40: LİBYALI DİPLOMAT, KADDAFİ'YE ''LİDERLİĞİ BIRAK'' ÇAĞRISI YAPTI

Libya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı İbrahim Dabaşi, Kaddafi'ye liderlikten çekilme çağrısında bulundu.

Dabaşi, BM'de gazetecilere açıklama yaparken, ''Eğer çekilmezse, halk ondan kurtulmasını bilir'' dedi.

Libya'nın BM Daimi Temsilciliğinde çalışan diplomatlar olarak istifa etmediklerini bildiren Dabaşi, bunun nedenini de ''rejime değil, Libya halkına hizmet verdiklerini belirterek açıkladı.

Dabaşi, uluslararası topluma da çağrıda bulunarak, Libya'ya uçuş yasağı uygulayarak rejime silah ve ücretli asker gitmesini önlemelerini istedi.

Bu arada, Libya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Muhammed Şalgam'ın ortalıkta görünmemesi dikkati çekti.

GENEL SEKRETER BAN

Öte yandan, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un, Libya'da savaş uçaklarının sivillere ateş açtığı yönündeki haberlerden çok endişeli olduğu bildirildi.

BM Sözcülüğünden yapılan açıklamada, ''Eğer sivillere yönelik bu tür saldırıların yapıldığı teyit edilirse, bu uluslararası insani hukukun ciddi biçimde ihlali anlamına gelir ve Genel Sekreter tarafından da en güçlü şekilde kınanacaktır'' denilmişti.

Libya'daki olaylarla ilgili olarak önemli ülkelerle yakın temasta olduğu belirtilen Genel Sekreter Ban, Libya lideri Muhammed Kaddafi ile de telefonda görüşmüştü.

03.18: CLINTON, "KABUL EDİLEMEZ KAN GÖLÜNÜN" SONA ERMESİNİ İSTEDİ

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Libya'daki gelişmelerden dolayı endişe duyduğunu, ''ülkedeki kan gölünün kabul edilemez olduğunu ve bitmesi gerektiğini'' bildirdi.

Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı paralı askerlerin ve güvenlik güçlerinin halka ateş açmasını kınayan Clinton, yaptığı yazılı açıklamada, "Bütün dünya Libya'daki olayları endişe ile izliyor ve ABD, uluslararası toplumla birleşerek Libya'da meydana gelen şiddet olaylarını kesin bir dile kınıyor" dedi.

Clinton, Libya hükümetinin Libya halkının evrensel haklarını korumakla yükümlü olduğunu ve "kabul edilemez kan gölüne" bir son vermesi gerektiğini ifade etti.

BM GENEL SEKRETERİ

BM Genel Sekreteri Ban-Ki moon, Kaddafi'ye bağlı güvenlik güçlerinin savaş uçakları ve helikopterlerle halka ateş açması karşısında "utanç" duyduğunu belirterek, Kaddafi'yi bu şiddet olaylarına "hemen" son vermeye çağırdı.

Genel Sekreterin sözcüsü Martin Nesirky, yaptığı açıklamada, "Eğer halka ateş açıldığı doğrulanırsa, bu çok ciddi bir uluslararası insan hakları ihlaline girer ve sertçe kınanır" dedi.

Ban-Ki moon'un dün 40 dakika Kaddafi ile konuştuğunu bildiren sözcü, "Genel Sekreter, şiddetin artmasından dolayı derin endişelerini dile getirdi, şiddetin hemen son bulmasını ve Kaddafi'nin de göstericilerle diyalog kurmasını istediğinin altını çizdi'' diye konuştu.

KANADA

Kanada Başbakanı Stephen Harper, Kanada'nın batısında yer alan Vancouver kentinde düzenlediği bir basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, Libya'da göstericilere ateş açılmasını, "utanç verici ve kabul edilemez" olarak niteledi.

Harper, Kaddafi'den halka saldırmaktan "hemen" vazgeçmesini istedi.

AA



Bu haber 677 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,742 µs