İsrail ile anlaşmalara bir itirazları yok

21 Şubat 2011 09:32 tsi
Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından dikkatlerin çevrildiği Müslüman Kardeşler uluslararası anlaşmalara bağlı kalınması çağrısında bulundu.

Örgütün önemli isimlerinden Saad el Hüseyni, Zaman'a yaptığı açıklamada İsrail ile yapılan barış anlaşmasının iptal edilebileceği iddialarını reddetti. Hüseyni cumhurbaşkanlığı için adayları olmadığını söyledi.

Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra tüm gözlerin çevrildiği Müslüman Kardeşler Örgütü (İhvan) İsrail ve diğer ülkelerle yapılan uluslararası anlaşmalara bağlı olduklarını belirtiyor. Müslüman Kardeşler Rehberlik Ofisi Üyesi ve eski parlamenterlerden Saad el Hüseyni, İsrail ile daha önce yapılan anlaşmalara temelde bir itirazlarının bulunmadığını ifade ediyor.

Başta İsrail ve ABD olmak üzere Batılı ülkeler sık sık, Müslüman Kardeşler hareketinin etkin olacağı bir Mısır'ın başta Camp David olmak üzere bazı uluslararası anlaşmaları iptal edebileceğini öne sürüyor. Kısa vadede iktidara gelmelerinin söz konusu olmadığını belirten el Hüseyni, parlamento seçimlerinde çoğunluğu elde etmek için çaba sarf etmeyeceklerini, cumhurbaşkanlığı için aday göstermeyeceklerini de tekrarladı.

Zaman'a konuşan El Hüseyni, Mübarek rejiminin en karanlık noktasının 'Emnü Devle' (iç güvenlik) olduğunu vurguladı, bu kurumla birlikte polis teşkilatının acilen ıslah edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Her iki kurumun toplam personel sayısının 2 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Halk, Mübarek rejiminin bu iki kurumu kendilerini baskı altında tutmak için kullandığını düşünüyor. Ayaklanmaların başlamasıyla birlikte halk, polis ve iç güvenliğe ait bina ve araçlara saldırmış ve büyük bir zayiat verdirmişti. Olayların büyümesi üzerine polis ve iç istihbarat meydanlardan çekilerek yerini orduya bırakmıştı. Ordunun rejimi devam ettirmek isteyebileceği yönündeki iddialara katılmadığını anlatan El Hüseyni, şu ana kadar ordudan rahatsızlık duyacakları bir adım görmediklerinin de altını çizdi. Eski rejimin geri dönmek için farklı metotlara başvurabileceğini de söyleyen el Hüseyni, "Halk devrimin etrafında kenetlenmiş durumda." diye konuştu. El Hüseyni, cuma günü meydanı dolduran yüz binlerin tek bir ağızdan "Halk ülkenin yolsuzluklardan temizlenmesini istiyor", "Mübarek sarayı terk etti ama rejimi ülkeye halen hükmediyor" sloganlarını atarak aslında gözlerinin rejimin üzerinde olduğunu haykırdığını da belirtti. Hüseyni'ye göre halkın yol haritası belli ve beğenmedikleri bir gelişme olduğu an da Tahrir'i ve sokakları yeniden dolduracak.

Mısır ordusunun 40 yıldan fazla bir süredir sadece vatanı savunmakla yetindiğini anlatan El Hüseyni, Mübarek'in ise rejimi korumak için polis ve Emnü Devle'yi görevlendirdiğini söyledi. Gösteriler sırasında Mübarek'in orduyu halkın üzerine ateş açtırmaya çalıştığını da öne süren El Hüseyni, ancak ordunun bu emri yerine getirmediğini anlattı.

Türk ve Mısır orduları arasında bir benzerlik bulunmadığını da vurgulayan El Hüseyni, "Mısır ordusunun anayasal olarak siyasete müdahale etme yetkisi yok." vurgusunu yaptı. Hüseyni, geçici anayasa hazırlıklarında ordunun kendisine bir rol biçme peşinde olmadığını, buna gücünün yetmeyeceğini de kaydetti.

Türkleri çok sevdiklerini ve Türkiye'yi yakından izlediklerini de anlatan El Hüseyni, "Bize öğretildiği gibi Osmanlı hiçbir zaman işgalci olmadı. Sizin kitaplarda öğretildiği gibi de Araplar hiçbir zaman hain olmadı ve tüm Araplar da Şerif Hüseyin değildir." diye konuştu.

Zaman

Bu haber 1,055 defa okundu.