En Sıcak Konular

Bir devlet bu şekilde ayakta kalır mı?

17 Şubat 2011 09:37 tsi
Bir devlet bu şekilde ayakta kalır mı? "Düşünün, nüfus üç parça. Topraklarınız ve evleriniz sizin değil. Dünya ve hatta Türkiye de sizi tanımıyor. Böyle bir devleti bu şekilde ayakta tutabilmek mümkün mü?"

Kuzey Kıbrıs (KKTC) resmen tanıdığımız, ancak fiiliyatta tanımadığımız, ‘yavru vatan’ muamelesi yaptığımız bir yer. 1974 Barış Harekatı’ndan bu yana yaklaşık 36 yıl geçmiş. Bu açıdan bakarsanız Kuzey Kıbrıs bugün dünya sahnesinde olan pek çok devletten daha yaşlı. Ne var ki fiilen baktığınızda bu devletin kendisini hâlâ şirin ve küçük bir köy ve sakinleri sandığı görülür. Kuzey Kıbrıs bu haliyle 36 yaşında hâlâ kundakta tutulmaya çalışılan bir adam gibi. Ve elbette bunun en önemli sorumlusu Türkiye. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye yıllardır çocuğunu ihmal etmiş bir baba gibi davranıyor. Türkiye “Ne istedilerse verdim, daha ne istiyor” diyor. Fakat hepimiz biliyoruz ki babaların görevi sadece para vermek değildir. Babadan öncelikle saygı ve parayı aşan katkılar beklenir.

Üç farklı Kıbrıslı Türk

1974 Harekatı’ndan önce pek çok Kıbrıs Türkü saldırılar nedeniyle İngiltere ve Türkiye’ye göç etti. Göçler 1974’den sonra da devam etti. Böylece adada Türk-Rum dengesi ciddi bir şekilde bozulmaya başladı. Bunu önlemenin yolu ise Anadolu’dan adaya göçtü. Göçü özendirmek için gelenlere ev ve toprak verildi. Elbette verilen gayrimenkullerin tamamı Rum’dan kalan mallardı. Anadolu göçmenleri adayı sevdiler. Kıbrıs yerlisi Türklerin sayıları azalırken, Anadolu kökenli Türklerin sayıları her geçen gün arttı. Ve karma evlilikler başladı. Doğum oranları arasındaki farkın da etkisiyle bugün göçmen Türklerin sayısı yerli Kıbrıslıların sayısını geçmiş durumda. Kimine göre yerli Türklerin sayısı 50 binin altına düşmüş durumda. Kuzey Kıbrıs’ın nüfusu ise 200 bini biraz aşıyor. Tüm bu rakamları birkaç ay önce KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na sordum, “Sayıları artık karıştırdık. Artık göçmen yok. Aradan geçmiş 35-36 yıl, bunun göçmeni mi kalır” dedi. Eroğlu gibi pek çok Kıbrıslının ailesinde göçmen Türkler de var.

Daha başından beri KKTC’de yerli Kıbrıslılar, göçmen Türklere soğuk davranıyor. Karma evliliklere ve aradan geçen onlarca yıla rağmen ayrım bir türlü giderilememiş. Elbette yerlilerin de hepsi değil, dar bir grup bu ayrımcılığı körüklüyor. Hatta daha dar bir azınlığa göre Rumlar Kıbrıs’ın yerlisi olan Türklere, Anadolu’dan gelen Türklere göre daha yakındır. ‘Kıbrıslılık’ olarak tanımlanan bu yaklaşıma göre Kıbrıs adası Kıbrıslılara (Rum ve Türk) aittir ve Türkiye adada yabancı bir unsurdur.

Sedat Laçiner / Star

Devamı için tıklayın



Bu haber 1,270 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,543 µs