Kılıçdaroğlu suç işledi

17 Şubat 2011 08:32 tsi
Kılıçdaroğlu’nun kaos planları, onlarca suikast ve Danıştay cinayetine rağmen “Ergenekon’a üye olacağım” şeklindeki çıkışı tartışılıyor.

Hukukçulara göre Kılıçdaroğlu yargıya açıkça müdahale ederek suç işledi. Hakkında işlem yapılması gerekiyor. Bu arada Ergenekon iddianamelerinde deşifre edilen planlara dikkat çekiliyor.

Bunlardan bazıları şöyle sıralanıyor:

Azınlıklar ve Aleviler hedefte

* Alevi-sünni çatışması çıkarmak için Alevi Bek taşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç’ e suikast planlandı. Ele geçen belgelere göre Genç, akrabalarından birinin adıyla evine gönderilecek bombalı kargo ile öldürülecekti.

* Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, bomba yüklü araç uzaktan kumandayla patlatılarak öldürülecekti. 7 kişilik tim tüm hazırlıkları tamamlamıştı. Balkız, eylem planının ayrıntılarını gördükten sonra şu açıklamayı yaptı:

Ölümümü gördüm

* Ermeni Patriği Mesrop Mutafyan’ın LAW silahıyla öldürülmesinin planlandığı tespit edildi. Ele geçen belgeler de, patrikhanenin krokileri, binanın ayrıntılı fotoğrafları yer alıyordu. 7 kişilik ölüm suikast timinin isimleri de deşifre edildi.

Alışveriş merkezi bombalanacaktı

* Kuvva-i Milliye Derneği’nin Ankara’daki genel merkezinde yapılan aramada AKP’den birinin cumhurbaşkanı olması durumunda Fener Patriği Bartholomeos ve İshak Alaton’un öldürülmesini içeren yazı bulundu.

* Danıştay saldırısının Ergenekon terör örgütü tarafından yürütme organını devirmeye kalkışma eylemi olarak planlandığı dile getirildi.

* Örgütün daha çok Sünni vatandaşların gittiğini belirttiği Ankara Eryaman’da bir alışveriş merkezine bombalı saldırı için tüm hazırlıklar yapılmıştı. 7 kişilik ekibin görevleri, bombaları koyacağı yerler ve kaçış planı tüm detaylarıyla tamamlanmıştı. Bombalardan biri daha çok çocuğun ölmesi için buz pistine konulacaktı.

* Örgütün Türt-Kürt çatışmasının başlamasına sebebiyet verecek DTP’li Ahmet Türk, Osman Baydemir ve Sebahat Tuncel gibi şahıslara suikast hazırlıkları ve planları yaptığı tespit edildi.

Örgüt değil parti çatısını seçmeli

Emekli Başsavcı Reşat Petek: Siyasi partiler, siyasi iktidarı demokrasi içinde sandık yoluyla halkın iradesi ile elde etmeye çalışır, amacı budur. Savcıların özetlemesine göre ETÖ'nün hedefi Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak ve bu ortamda sosyal olayların önlenemez seviyeye gelmesi için provokatif olaylar, suikastlar, cebir şiddete dayalı eylemler yapmak suretiyle kaosu kargaşa döndürdükten sonra da cebir ve şiddet ile siyasi iktidarı devirmektir. Siyasi partinin demokratik yoldan elde etmek istediğini ETÖ'nün cebir ve şiddetle amaçladığı bir iddianame olarak tevli edilmiş durumda. Henüz subuta ermemiş olmakla birlikte iddianamede bu şekilde tanımlanan bir örgüte ana muhalefet liderinin 'ben de üye olayım' demiş olması siyaseti bırakıp bir örgüt içinde cebir şiddetle iktidarı devirme yolunu seçmesi anlamına gelir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu ikisinden birini seçmelidir. Eğer siyasete devam edecekse terör örgütü hedefleri doğrultusunda çalışan örgütlere katılmayı değil parti çatısını seçmeli. Terör örgütünü seçmişse ne yasalar müsaade eder cebirle hükümet devirmeye ne de halk buna pirim verir.

Halkı suça teşvik

Adalet ve Hukuk Derneği Başını Ayhan Gültekin: Devam eden davalarda yargıyı etkileyebilecek ifadeler kullanılması doğru değil. Türk yargısını ve savcılarını küçük düşüren aşağılayıcı bir beyan. Bunlar, hakimleri etki altında bırakabilecek ifadeler. Siyaseti adalete bulaştırmamak gerekir Ergenekon'a üye olmak istiyorsa onların hareketini tasvip ediyor demektir. Ama bunun yardım ve yataklık suçu ile halkı suça teşvik etmek şeklincte Ceza Kanunu'nda ilgili maddeler var. Bu açıklama hakkında işlem yapılmasını gerektirecek.

Örgütü aklamaya çalışıyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Çok talihsiz bir açıklama. Bir siyasetçi bunları söylememeli. Davası devam eden, hatta bazıları soruşturma evresinde olan bir konu hakkında, öyle bir örgüt varsa onu aklamaya yönelik beyanlardır. Yargıya müdahaledir ve adli görevlerini yapanları etkilemeye teşebbüstür. Ergenekon ismiyle anılan bir örgütün varlığından bir iddianamede bahsediliyorsa böyle bir örgütün avukatlığını yapmak veya üye olmayı istemek bir siyasetçinin kendi kendini inkarından başka bir şey değildir. Siyaset sivil zeminlerde yapılır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, laik, sosyal hukuk devleti olduğunu bilen kimseler daha özenli konuşmalı.

Yargıya karşı psikolojik harekat

Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Özellikle yargıya etkin bir asimetrik psikolojik harekat başlatılmıştır. Bu tarz açıklamalar yargıyı etkilemek ve hakim, savcı, tanık, bilirkişiler üzerine etki oluşturmak için yapılıyor. TCK'nın 288 maddesi açıktır. Bu adil yargılamayı etkilemeye teşebbüstür. Kılıçdaroğlu'nun açıklaması yargıyı etkilemek olduğu gibi yargıya karşı topyekun asimetrik psikolojik harekat niteliğindedir. Toplum barışına ciddi şekilde zarar verecek bu yaklaşım maalesef yargıya olan güveni sarsmayı ve devam eden Balyoz, Ergenekon gibi darbe iddialarının yargılandığı davalarda mahkemeleri etkileme amacına matuftur. Cezai niteliği vardır ve suçtur.

Suç oluşumlarına açık bir destek

Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı Bilal Çalışır: CHP baştan beri böyle bir oluşumu bazen zımnen bazen de açık açık destekliyor. Bu insanların yargılanma sebepleri hükümeti yıkmak, devleti bir nevi gayrimeş-ru yollardan ele geçirmek. Bu Kılıçdaroğlu'nun iktidarı da olabilir. Bu örgüte üye olacağını beyan etmesi bu suç örgütleri ve oluşumlarına yönelik açık bir destektir. Hiçbir şekilde bir siyasiden beklenen tavır değildir. Suçluyu ve suçu övme anlamında değerlendirilebilir.

bugün

Bu haber 927 defa okundu.