Denizlerdeki dengeyi sarsacak füze

16 Şubat 2011 09:00 tsi
ABD donanmasının üst düzey komutanlarından Koramiral Scott van Buskirk, Çin’in yükselen askeri gücünün sembolü haline gelen 'uçak gemisi katili' Dong Feng 21D füzesinin, Pasifik’teki operasyonlarını etkilemeyeceğini açıkladı.

Analistler, Çin’in geliştirdiği Dong Feng 21D füzesinin, İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan beri ABD’nin kurallarının geçerli olduğu Pasifik’teki dengeleri değiştirebileceğini öne sürdü.

Ancak, ABD donanmasının 7’nci Filo Komutanı Koramiral Buskirk, söz konusu füzenin, uçak gemilerine karşı baş edilemez bir tehdit oluşturmadığını savundu. Batı Pasifik’te konuşlandırılan USS George Washington uçak gemisinin köprüsünde AP’ye açıklamalarda bulunan Buskirk, “Bu füze uçak gemilerimizin veya donanmamızın Aşil topuğu değil. Bu bir silah sistemi, geliştirilmiş bir teknoloji” ifadesini kullandı.

UÇAK GEMİLERİNE KARŞI EN BÜYÜK TEHDİT

DF 21D füzesinin, USS George Washington gibi çok iyi bir savunmaya sahip hareket eden bir hedefi tam isabetle vurabilecek kapasiteye sahip tek füze olduğu belirtiliyor. Ruslar, bu özelliğe sahip bir füze geliştirmeye çalışmış ancak projenin altından kalkamamıştı.

DF 21D, sahip olduğu hız sayesinde ateşlendikten sonra vuracağı hedefin tüm savunmalarını delebilecek. Kısaca, uçak gemileri ve diğer büyük gemilerine savunma için önlem alma şansı tanımayacak.

Bu durum, Washington’un Tayvan ile Kuzey Kore arasında çıkacak olası bir çatışmaya müdahale etmesi şansını çok zorlaştıracak. Aynı zamanda, ABD gemilerinin, 18 bin kilometre uzunluğundaki Çin kıyı şeridi yakınlarından uluslararası sulara güvenli geçişini ortadan kalkacak.

Pasifik ve Hint Okyanusu’ndan sorumlu Buskirk'ün komutasında 60-70 savaş gemisi ve 40 bin denizci bulunuyor. Buskirk, bugüne dek karşılarına çıkan en büyük tehdit olarak gösterilen füzenin, henüz gücünü kanıtlamadığını belirtti. Buna rağmen, bazı endişeleri olduğunu saklamadı ve “yeni bir silah, gözümüzün üzerinde olması gereken bir şey” dedi.

ÇİN’İN SALDIRGANLIĞI ARTIYOR

DF 21D füzesi Pekin’in karasuları ve toprak paylaşımı konusunda daha agresif bir tavır sergilemeye başladığı günlerin hemen ardından geldi. Geçtiğimiz yıl, Çin ve Japonya her ikisinin de üzerinde hak iddia ettiği adalar yüzünden gerginlik yaşamıştı. Nisan ayında, Çin'e ait 10 savaş gemisinden oluşan bir filo, ABD gemilerinin devriye gezdiği Miyako Boğazı’ndan geçmişti.

Uzmanlar, Çin’in bu hareketini, ABD ve Japonya’nın denizlerdeki gücünü göstermeye davet eden bir hamle olarak değerlendirdi.

Çin aynı zamanda, ABD’nin Kore Yarımadası civarında uçak gemileriyle düzenlediği operasyonlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş, operasyonların Pekin için bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirtmişti.

WASHINGTON ALARMA GEÇTİ

DF 21D füzesinin beklenenden çok daha hızlı geliştirilmesi, Washington’un alarm durumuna geçmesine neden oldu. ABD Savunma Bakanı Robert Gates, uçak gemilerine karşı geliştirilen füze sistemlerine karşı endişesini geçmişte ifade etmişti.

Aralık ayında, ABD Pasifik Komutanlığı (PACOM) başkanı Amiral Robert Willar, Japonya’nın Asai Şimbun gazetesine, Çin’in geliştirdiği füze programında “işlevsel kapasiteye” ulaştığını belirtmişti. Bu amaç altında, hava savunma sistemleri, savaş gemileri ve gelişmiş balistik füze sistemlerini, bir uydu ağıyla bir araya getirmek bulunuyor.

Tam kapasiteye ulaştığında, DF 21D’nin en güçlü savunmaya sahip savaş gemilerinin 1,500 km mesafeye kadar vurabileceği düşünülüyor. Pasifik’te yaşanan güvenlik endişelerini bastırmak isteyen Buskirk, Çin’in bölgedeki amaçları hakkında daha net olması gerektiğini ifade etti: “ABD, uluslararası sularda rutin ve normal operasyonlar düzenlemek konusundaki niyetini açıkça ortaya koyuyor… Bu bölgede operasyon düzenleyecek diğer ülkelerden de beklentimiz bu.”

Hürriyet

Bu haber 1,681 defa okundu.