En Sıcak Konular

Mısır'ı bekleyen büyük felaket!

14 Şubat 2011 11:06 tsi
Mısır'ı bekleyen büyük felaket! Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Doç. Dr. Gökhan Bacık, Mübarek sonrasının fotoğrafını çekti.

Bütün dünya Mısır'da 30 yıllık Mübarek döneminin kapanışını izledi. Mübarek'in gidişi zafer şarkılarıyla kutlanıyor. Ancak, şimdi bütün dünya Mısır'da ne olacağı sorusunun cevabını arıyor. Mübarek'in yetkilerin orduya devredilmesi zaten anayasanın askıya alınması anlamına geliyordu, dün yönetimi üstlenen Yüksek Askeri Konsey'in yaptığı açıklama malumun ilanı oldu. Yeni durum Mısır'da otoriter rejimin yerine demokratik bir sürecin inşasını hedefleyen bir değişim sürecinin başlangıcı mıdır, yoksa statükonun ambalajlanarak halka yeniden takdimi midir zaman gösterecek. Söylenen özgürlük şarkılarını şimdilik ihtiyatlı bir iyimserlikle karşılamakta fayda var. Mısır'da değişenleri, olup bitenleri ve bundan sonra olması muhtemel gelişmeleri, Ortadoğu'da devlet-toplum ilişkileri üzerine yazdığı "Melez Egemenlik" isimli kitabı ABD'de yayınlanan, Zirve Üniversitesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Doç. Dr. Gökhan Bacık ile konuştuk.

RÖPORTAJ: Seda ŞİMŞEK (sedasimsek@bugun.com.tr)

ORDU REJİM MUHAFIZLIĞINA SOYUNURSA BU FELAKET OLUR


Mısır ordusunun 30 yıldır ülkeyi dönüştüren aktörlerinden biri olduğunu hatırlatan Bacık "Ordu beklentilere yönelik davranırsa 'geçiş yönetimi' denilecek. Ancak, ordu 'eski rejimi en az hasarla bu krizden çıkaralım' derse bu darbeye dönüşecek. Süreç darbeye dönüşmemeli. Çünkü artık iktidarla halk arasına ihtilal pazarlığı harcı konulmuştur" dedi.

■ Mısır'ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Mısır rejimi dediğimiz yapı, Mübarek'in kişisel hobisi değil, kişisel olarak var ettiği bir yapı değil. Mısır'da 30 yıldır özellikle askeri bürokrasi, askeri istihbarat desteği ile ortaya çıkmış büyük bir zümre var. Ordu, Tahrirdeki milyonlarca insanın protesto ettiği şeyin aslında kendisinin de içinde olduğu bir şey olduğunun farkındaydı, bu geçişi olabildiğince az maliyetle sürdürmeye çalıştı. Mübarek'in açıklaması Mısır rejiminin üzerine dayandığı elitler arasında uzlaşının artık olmadığını gösterdi. Görüldüğü kadarıyla Tantavi merkezli subaylar Mübarek çevresindekilere baskıyı arttırıp istifa kararını aldırdı. 30 yıllık rejimin ta kendisi olduğu halde ordu rol yaparak, "biz bu işin dışındayız" görünümü ile hareketin kendisine yönelmesini engellemeye çalışıyor.

■ Son noktada ordu Mübarekle kaderini ayrıştırma yolunu mu seçti?

Orduda "Biz bir şey yapmazsak bu çığ rejimi tamamen tasfiye edebilir" psikolojisi var. Mısır ordusu, 30'a yakın büyük KİT'ten oluşuyor, bunlar zaman zaman yarım milyar dolara kadar ihracat yapıyor. Mesela bunların içinde büyük ilaç şirketleri var. Üst düzey generaller bu KİT'lerin yöneticisi, generaller sayıları azalsa bile Mısır'da hükümetin üyesi, yerleşik çıkarlarmın yok olması söz konusuydu.

■ Ordu bu süreci nasıl dönüştürebilir?

Ordu beklentilere yönelik davranırsa "bir geçiş yönetimi" denilecektir. Ancak, ordu "eski rejimi en az hasarla bu krizden çıkaralım" derse bu darbeye dönüşecektir. Başta İhvan olmak üzere milyonlarca insan önlerine konulan çareye bakıp "bu bir darbedir" derse o zaman Mısır felaketin eşiğine gelebilir.

Tantavi'ye talih kuşu kondu

■ Tantavi'nin Yüksek Askeri Konsey'in başına gelmesi ne anlam ifade ediyor?

Mübarek çevresindeki küçük subay kliği mücadeleden vazgeçmiştir. Şu durumda Mısır'da askeri bir rejim vardır. Ancak, bu askeri rejim bir geçiş rejimi mi olacak yoksa bir cuntaya mı dönecek bunu zaman gösterecek.

■ Mübarek, Ömer Süleyman, Baradey denilirken heybeden Tantavi çıktı.

Bugün Mısır'ı emanet alan ordu, 30 yıldır Mübarek ile eski rejimi kuran, dönüştüren ve koruyan aktörden başkası değildir. Ancak burada ince bir nokta var. Tantavi'ye tarihi bir talih kuşu konmuştur. Şunu unutmamak lazım Tantavi zeki, süreci iyi okuyan bir komutan. Gates gibi üst düzey ABDlilerle birkaç yıldır görüşen bir adam. Bir askerden daha ziyade bir siyasetçi gibi durumu okuyor. Bence Tantavi, sürpriz şekilde ihvanla bir itilaf anlaşması yaparsa, üstü kapalı bile olsa, işler çok değişebilir.

■ Bundan sonra süreç nasıl işler?

İki ihtimal var. Birinci ihtimal, ordunun hızla beklenen reformları yerine getirmesi. Özellikle anayasanın 76. maddesi gibi kısımlarının değiştirilmesi çok önemli. Bu maddeye göre neredeyse rejimin istemediği biri seçimlerde başkanlığa aday olamıyor. 2. ihtimal, eğer ordu tarafsız rolünü yitirir ve rejim muhafızlığı yaparsa muhalefet orduyla çatışabilir.

■ Tahrir Meydanı mı kazandı ordu mu?

Burada büyük bir zafer var. Halk, Mübarek gibi eleştirilemez bir adamı yerinden etmiştir. Bundan sonra bu halk "dün yaptım, yine yaparım" diyebilir. Böylece Mısır devleti ve halkı arasında bir halk ihtilalı pazarlığı harcı konulmuştur. Bundan sonra kim başkanlık sarayında oturursa otursun böyle bir endişeyi taşır. 2. kazanım, bölge için. Mısır'dan sonra her rejim bir tür vites değiştirmek zorunda kalacak.

 

GOOGLE, FACEBOOK, TWITTER ARTIK POST MODERN DEVLET

* Ortadoğu'da yaşananlar facebook'lu, twitter'li yeni dünya düzeninin ilk büyük etkisi mi?

Google'nin başındaki adam artık post modern bir devletimsi yapının başkanıdır. Facebook, twitter gibi sanal araçların etkisi sandığımızdan daha fazladır. Bunları küçümsememek gerekiyor, sadece topluma ulaşmak açısından değil, çok büyük ekonomik aktörler. Google gibi birimler artık mekansal olmayan birer devletlere dönüştü. Alışık olduğumuz devlet fiziksel mücadele refleksine göre kurgulanmıştır, dolayısıyla bu devletin sanal alanda yetenekleri daha gelişmemiştir, gelişmesi gerekiyor. Fiziksel dünyada güçlü devlet, sanal saldırılara karşı acze düşüyor. Mısır'da da bu olmuştur. Kendini reforme etmediği sürece elimizdeki devlet formunun sanal dünyadaki bu dinamizme ayak uydurması mümkün değil. Çünkü, klasik devleti memurlar idare ediyor, bu post modern devletimsi yapıların aktörleri memurlar değil.

Ortada ne varsa İhvan'ın payı büyük

■ Batının, ABD'nin Mısır'da demokratikleşme istememesinin nedeni İhvan korkusu mu?

Bu değil, batı İhvan'ı bahane olarak kullanıyor. İşin özü şudur: Otoriteryan bir  elit yapı kurarsanız bunu daha çabuk yönlendirebilirsiniz, ama sistem demokratikleşirse ister İhvan isterse Eymen Nur gelsin her zaman bir risk vardır.

■ İhvan bu süreçte kendisini nasıl konumlandırdı?

İhvan'ın beyin takımı dünya politikaları iyi okuduğu için, demokratikleşmenin zarar görmemesi için profilini hep düşük tutuyor. İhvan en azından şimdiye kadar, çok ufku açık bir siyaset izliyor. Bir bakıma ülke çıkarlarını kendi önlerine koyuyor. Yüzde 5 oy almayacak isimler bir kahraman gibi medyada anılırken ihvan düşük profilli kalarak faydalı olmaya çalışıyor. Bugün saydığımız isimler Nur, Baradey bunlar on yıl önce yoktu Mısır'da muhalefet olmanın kahrını çeken seksen yıldır ihvan'dır. O açıdan ortada ne varsa bunda ihvan'ın payı büyüktür.

Mısır rejimi 40 canlı kedi

■ Mısır'da bu halk hareketi başarıya ulaşamazsa, rejimi değiştiremezse bir savaş ihtimali görüyor musunuz?

Kan dökülebilir. Mısır'da sokakta milyonlarca insan var, devlet bu insanlarla televizyonla konuşuyor, yani devlet askıya alınmıştır. Bu milyonlarca insanı ama kandırıp, ama istediklerini verip, ama orta yolda uzlaşıp eve göndermelisiniz. Bu insanlar "şansımızı denedik olmadı deyip eve gitmezler, polisi döverler, tankları yakar, bu da tekrar darbeyi tetikleyebilir. Mısır rejimi tipik bir Ortadoğu rejimidir, 40 canlı bir kedidir, her zaman dirilir, 30 yıldır ne badireler atlatmış, Sovyet rejimi yıkılmış, Mısır rejimi yıkılmamış. Bu hep entrikaların ürettiği bir yapıdır, bir şekilde hayatta kalmayı hesap eder.

■ Günlerdir üretilen politika ile rejimin devam etmesi mi amaçlandı?

Rejim zaman kazanarak toparlanma istiyor Ortadoğu'daki tipik ordu rejimi korumak içindir, düşmana karşı savaş kazanan bir Arap ordusu ben bilmiyorum. Bu ordular rejimi koruyorlar. Niye koruyorlar?


Para kazanmak istiyorlar


Ekonomik çıkarlar, zümre çıkarları var. Milyarlarca dolar silahlanma, çoluk çocuk batıda eğitim görüyor, Şalm El Şeyh'de tatil...Mısır rejimi bundan vazgeçmek ister mi? Mübarek'in 30 yıl Mısır'ı otoriter bir yapıyla yönetmesinin temel enstrümanı ordudur. Mısır'ı Turizm Bakanlığı'ndaki bürokratlarla yönetmedi. Ordu şunu biliyor Mısır demokratikleşirse, halk sonra bunları da sorgulayacaktır.

Mübarek, Obama'yı çukura çekti

■ ABD nasıl bir sınav verdi?

Bence Mısır krizi ve Mübarek rejimi Obama'yı yani ABD'yi çukura çekmiştir. Yani, bu olaydaki ABD'nin tutumunundan sonra, hiç kimse ABD'nin Ortadoğu'da ve küresel düzende batı yanlısı demokratik bir düzen yapı taraftarı olduğuna inanmaz. ABD dış-politikası bugün "Sovyetizasyona" uğramıştır. ABD neredeyse SSCB gibi tepki veriyor, bir tanklarını gönderip, halkı bastırıp, Mübarek rejimini restore etmediği kaldı.

■ Sovyetizasyona uğramasının anlamı nedir?

Mesela, 1956'da Macaristan'da Imre Nagy demokratik bir şekilde iktidara gelince, Rus tankları Macaristan'a girmiş ve "demokratik bir Macaristan Rusya'nın çıkarlarına değildir" demiştir. ABD bunu anımsatan bir duruma düştü. Aynı durum şu an Mısır'da var. ABD başından itibaren "tam demokratikleşmiş Mısır" diyememiştir, aksine az maliyetli bir geçişi ordu üzerinden yapıyor görüntüsü vererek bir tür Sovyet profili çizmiştir. Demokratikleşen yerlere, ülkelere girersiniz, demokrasi talep edenleri püskürtür, eski rejimleri tekrar kurarsınız. Bu 50'lerde kalmış bir düşünce.

■ ABD açısından Mısır'ın anlamını nasıl okumak lazım?

Mısır Ortadoğu'da İsrail'in sahip olduğu en sağlam güvenlik bandıdır. Dolayısıyla, ABD-İsrail-Mısır üçgeninin radikal bir şekilde sarsılmasını ABD istemeyecektir. ABD'lilerin geçişten kastettiği tam demokratikleşme değildir. Mesela, Müslüman Kardeşler, İşçi Partisi ve George Ishak'ın hareketinin temsilcilerinin olduğu bir hükümetin ABD'yi mutlu edeceği kanaatinde değilim. Yerleşik Amerikan algılamasında, halen demokratikleşerek çevreden gelen aktörlerle ABD'nin çıkarlarının garanti edilemeyeceği kanaati var. Mesela, Mısır demokratikleşirse ihvan ABD'yi, israil'i sorgulayacaktır. ABD Mısır'da oyunun özünü değiştirmeden, Mısır'ı kontrollü olarak liberalleştirmek istiyor. ABD Ortadoğu'da demokratikleşmeyi savunursa 20 tane birinci sınıf müttefikini kaybeder. ABD ölüm kalım savaşı veriyor

■ Neden bu kadar önemli Mısır?

Mısır 1945 sonrası kurulan batı merkezli Ortadoğu sisteminin temel ayaklarındandır, "Mısır düşerse" ABD için bu bir krizdir. Burası dönüşürse, ABD açısından bir kaotik durum ortaya çıkacaktır. O nedenle ABD Mısır'da Ortadoğu stratejisi açısından bir ölüm kalım savaşı veriyor. 1979 Camp David anlaşması Mısır'ın Lozanı'dır, Mısır'ın rolünü tanımlamıştır. "Sen Ortadoğu'da bizim güvenlik kalkanımız olacaksın, bunun karşısında şu kadar para ve receğiz, uluslararası sistemde hiç görmediğin ilgiyi göreceksin" denilmiştir. Mısır, ABD merkezli Ortadoğu sisteminin 1979'da kurgulanmış bir cephesidir, batı açısından Ortadoğu politikasının ideolojik üssüdür.

'Türkiye model' ateşine kömür atılmamalı

■ Türkiye bölge ülkelere model olarak gösteriliyor.

Bence Türkiye'nin bunu çok dillendirmemesi gerekir. Bu model tartışmaları ateşine Türkiye kömür atmamalıdır. Bu söylemin çok ortalıkta gezmesine fırsat vermemeliyiz. Birileri bunu söylüyor ama, bu bir annenin çocuğuna başka bir anne modelinin örnek gösterilmesi gibi, rahatsız edici birşeydir. Bir grup aydın "evet modeldir" diyebilir, ama daha geniş bir kitle bundan rahatsız olabilir.

■ Türkiye'nin Ortadoğupolitikasında aldığı tavrı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye iki bileşken arasında denge kurmak zorunda. Birincisi Türkiye halklar nezdinde o kadar profilini yükseltti ki, Tahrir Meydanı'na artık bir mesaj vermek zorundayız, ama öbür taraftan da Şam, Katar gibi rejimleri ürkütmememiz gerekiyor. Türkiye, Suriye-Ürdün- Lübnan hattındaki mevzisini korumak zorundadır.

 



Bu haber 1,293 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,568 µs