Ortadoğu'da nadir bir meziyet: Sadakat

Dün Mısır’a yönelik bilgiler içinde çok sayıda spekülasyon ve dedikodu dolaştı Ortadoğu coğrafyasında. Örneğin Mısır’da darbe olduğu iddiası öyle bir yayıldı ki, bir çok yayın organı ‘bundan sonra ne olacak’, ‘ordu nasıl bir hükümet kuracak’ türünden analizler bile yayınladılar.

İşte düne ait dedikodulardan biri de-hâla bir sorun olduğunu düşünenler de var-Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın ABD Başkanı Barack Obama ile Mısır üzerine telefonda tartışırken kalp krizi geçirdiği hatta öldüğüydü. Öyle etkili oldu ki bu söylenti petrol fiyatları fırladı.

Riyad yönetimi bu iddiayı hızlı ve güçlü biçimde yalanladı. ‘Kral’ın sağlığı yerinde” dendi.

Ancak Mısır’da yaşananların Suudi yönetimi üzerinde yarattığı stres o kadar ağır ki, böyle bir şey gerçekten yaşansa kimse şaşırmazdı! Riyad için Mısır’dan esinlenecek Suudi Arabistan halkının aklına gelebilecek şeyler “kalp krizi kadar ciddi” çünkü.

İşte bu yüzden Krallık, Müberek’i ne pahasına olursa olsun desteklemek arzusunda oldu ve olmaya da devam ediyor.

Bunun en somut örneklerinden biri de Mısır’ın ABD’den aldığı ve dünyada Amerika’dan en çok maddi yardım alan ülke sıralamasında Kahire’yi ikinci sıraya taşıyan para.

ABD’nin bu yardımı kesmesi halinde değil Mübarek’in Mısır’da herhangi bir iktidarın yerinde kalması orta vadede mümkün değil. İşte Suudi Arabistan bu kadar parayı, milyarlarca dolar parayı da Mısır ilhamını engellemek için vermeye hazır.

Times Gazetesi’nin, Kral Abdullah’ın ABD’nin Mısır’a yaptığı yardımı durdurması durumunda, o parayı vereceklerini söylediğini haberleştirmesi, (Üstelik Obama ile yaptığı o telefon konuşmasında) bunun en sağlam örneği.

Herkesin bildiği cevabın sorusunu tekrarlamaya gerek var mı: Suudi krallığı neden Mısır diktatörlüğünü ‘ölümüne ve parasına’ destekliyor?

www.iyibilgi.com