Tarihin normalleştirilmesi bölgeden Batı'nın gitmesi mi demek?

4 Şubat 2011 11:58 tsi
Eskiler gider, yeniler kalır iyibilgi Ankara

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün verdiği bir röportajda, Mısır örneğinden hareket ederek bir Ortadoğu analizi yaptı.. Biz de onun analizini!

Bakan Davutoğlu bir süredir Ortadoğu ve Arap (Balkanlar ve Kafkaslar dahil)  dünyasında yaşanan krizlerin temel sebebini, “tarihin normalleşmesi” olarak görüyor. Bunun anlamı, yani anormalliğin ne olduğu şu: İki sebepten dolayı bölgede huzur olmadı, "sömürgecilik ve soğuk savaş" şartları.

Bunun derin okumasını yapmıyor ama ona göre bu hal, bölge ülkelerinin birbirini kucaklamasını zorlaştırmış.

Analizin analizi: Teşhiste doğruluk yadsınamaz. Ama “normalleşme” için sömürgecilik ve soğuk savaşın vücuttan atılması gerekiyor. Bunun Türkçesi Batı’nın sistemden ayrılması anlamına geliyor. Veya.. Farklı bir formatta yeniden varolması!

Peki bunu getiren, ortaya çıkaran şartlar ne oldu?

Davutoğlu’na göre 3 nokta var.

1. “Bütün dünyadaki gibi Ortadoğu’da da bir iletişim devrimi yaşandı. Artık toplumlar kendilerine anlatılandan farklı bir dünya olduğunu anlamaya başladılar.”

1’in analizi: Bakan Davutoğlu’nun iletişim devriminden kastı, televizyon ve basının çeşitlenmesi, dönüşümü. Örneğin internet bu madde de yok! Söyleşinin içinde sayılan El Cezire vb gibi basın kanalları süreci etkiledi ama Davutoğlu’nun, “anlatılandan farklı bir dünya olduğunu anladılar” cümlesinin tercümesi, “Aşk-ı Memnu, Lale Devri vb” olabilir!

2. İnternet şimdi geliyor: “Bu zayıflığın sebebini devlette görmeye başladı halk. Bunu da zirveye çıkartan Wikileaks oldu. Orada Arap liderlerin yürüttüğü dış politikayla ilgili öyle şeyler deşifre edildi ki, insanların kendi liderlerine, devletlerine olan güvenleri sarsıldı.”

2’nin analizi: Wikileaks tam olarak bunu yaptı. Suudi Arabistan’ın İran konusunda ABD’ye söyledikleri tam bu anlama geliyor. Mamafi, İran’ın bunu öğrendikten sonra gösterdiği, “Batı’nın işleri, Riyad’a küsmedik” sözleri manidar. Kaldı ki Suudi Arabistan henüz çok rahat görünüyor. Oysa belki değişimi en çok hakeden ülke burası. Peki ama o neden etkilenmedi şimdiye kadar? İşte o da 3’üncü şart da gizli.

3. “Uluslararası ekonomik kriz ve buna bağlı olarak Arap dünyasında bir adalet travması yaşanması.”

3’ün analizi: Doğru ve zaten açlık olmadan isyan olmuyor. Ve bu bölgelerin tamamında ekonomik sıkıntı var. Nihayet bu üç şart biraraya geldiğinde, Mısır’da veya Tunus’ta olanlar oluyor.

Şartlar böyle olsa da tarih normalleşince ne olacak? Bizim bu sorumuza  Davutoğlu’nın güzel bir yanıtı var: “Bunlar Türkiye’nin örnek ya da model olayım diye yaptığı şeyler değil. Fakat her toplum kendi tecrübesini yaşarken başkalarında bir takım algılar oluşturuyor. Kitlelerin Türkiye’den etkilenmiş olması da tarihin normalleşmesi.”

İşte cümlemiz orada: “Kitlelerin Türkiye’den etkilenmiş olması da tarihin normalleşmesi.”

Bu cümlenin alt metni o kadar çok ki. Ama biz baştaki soruya dönelim. İşte baştaki soruyu da buna göre yanıtlamak mümkün olur belki.

Batı’nın bölgeden ayrılması söz konusu ol(a)mayacağına göre, hangi Batı tasfiye olacak.

“Eski” batı gidecek “yeni” batı gelecek. Pardon kalacak.

www.iyibilgi.com

Bu haber 3,188 defa okundu.