En Sıcak Konular

Petrol şirketlerinin saltanatı bitiyor

0 0 0000 00:00 tsi
Petrol şirketlerinin saltanatı bitiyor Geçtiğimiz birkaç yılda petrol fiyatlarının iki katına çıkması petrol şirketlerine muazzam karlar sağladı. Ancak bu kar oranları, petrol üreticisi ülkelerin üretilen refahtan daha büyük pay almak istemeleriyle önümüzdeki yıllarda azalacağa benziyor.

ABD’li ve Avrupalı en büyük beş petrol şirketinin geçen yılki toplam karları 120 milyar doları buluyor. Bu rakam 2003’te elde edilen karın kabaca iki katı ve öyle bu rakamlara bakıldığında söz konusu şirketlerin para içinde yüzdüğü, sürekli karlarını artırdığı söylenebilir. Fakat bugünlerde imzalanan üretim sözleşmeleri petrol fiyatlarının düşük seyrettiği 1990’lardakiler kadar kazançlı olmuyor.

Yeni sözleşmelerin bir kısmı petrol şirketlerine hizmetleri karşılığı belli bir ücret veriyor, petrol fiyatları artsa bile şirketlere küçük bir kazanç sağlıyor. Cezayir ve Venezüella gibi ülkeler ise bir adım daha öteye gitmiş durumda. Bu ülkeler mevcut sözleşmeleri yüksek petrol fiyatlarından elde edilen karın bir kısmını şirketlerden çekecek şekilde değiştiriyor.

Yapılan bu değişimler sonrasında, muhtemelen petrol endüstrisi büyük karlar elde ettiği son dönemi yaşıyor. Elbette ki arzdaki sert bir düşüş petrol fiyatlarını varil başına 100 doların üstüne çekecektir ve inanılmaz kazançlar sağlayacaktır. Ancak elde edilecek bu kazancın devlet hazinelerine giden kısmı Batılı büyük petrol şirketleri baypas edilerek artırılacaktır.

Geçmişte petrol şirketleri risk alarak ve yeni yeraltı kaynakları arama çalışmalarındaki masrafları üstlenerek kazanç çalışıyordu. Bunun karşılığında mülkiyet hakkının bir kısmını alıyor ve petrol fiyatlarının artması durumunda büyük karlar elde ediyordu.

Bugün petrol üreten ülkeler kendileri açısından daha kazançlı anlaşmalar yapabiliyor çünkü elleri güçlenmiş durumda. Küresel petrol rezervlerinin dörtte üçü giderek etkisini artıran devlete bağlı şirketlerin kontrolü altında ve Chevron, ConocoPhillips gibi Batılı özel petrol şirketleri bu rezervlere girebilmek için daha az kazançlı anlaşmalara imza atmak zorunda kalıyor.

Sonuç olarak, büyük petrol şirketleri riskli girişimcilikten ziyade hizmet şirketi gibi çalışmak zorunda kalıyor. “Bu günlerde” diyor ConocoPhillips CEO’su James Mulva, “Büyük petrol o kadar da büyük değil.”

Petrol şirketlerine getirilen bu kısıtlamalar ideolojiyle de alakalı. Geçtiğimiz yıl, anti-Amerikancı, sosyalist Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, ülkesinin ham petrol üretimi üzerindeki devlet hisselerini artırdı. Aynı esnada, politik yelpazenin zıt köşesinde bulunan ABD ve İngiltere de sırasıyla Meksika Körfezi ile Kuzey Denizi’ndeki devlet hisselerini ve vergi oranlarını artırdı.

30 yılı aşkın bir süredir üretici ülkeler adına şirketlerle pazarlıklar yapan danışman Pedro van Meurs, “Bir canlanma yaşıyoruz, hükümetlerin yükselen petrol fiyatlarından daha çok kazanç elde etmesine odaklanan yeni bir anlayış canlanıyor” diyor. “Bir yatırımcı olsaydım, gelişmeleri dikkatle takip ederdim.”

Geçen on yılların ardından, pek çok ulusal petrol şirketi gerekli teknik birikimi edindi ve şimdi komplike projelerin üstesinden gelebilecek durumdalar. Geçen sene yapılan bir röportajda BP PLC yönetim kurulu başkanı John Brown şöyle diyordu: “Ulusal petrol şirketleri de artık teknik yeterliliğe sahip, o halde neden tüm bu işlemleri yapmak için başkalarına para ödesinler?”

Bu trnd 2006 sonlarında önemli bir mesafe katederken Rus doğal gaz devi OAO Gazprom, Barents Denizi’ndeki çalışmalar için dış yardıma ihtiyacı olmadığını açıkladı. Böylece ABD’li Chevron ve ConocoPhillips ile Fransız Total SA gibi adaylara kapıyı göstermiş oldu.

Hemen akabinde ise Gazprom herhangi bir mülkiyet hakkı ya da kar ortaklığı olmaksızın danışman olarak katılmaları için Batılı petrol şirketlerine davette bulundu. Tartışmalar sürüyor.

Exxon Mobile gibi devler bir süre daha mülkiyet hakkı vermeyen sözleşmelerden kaçınarak sağlam bir duruş sergilemeye muktedir olabilir. Yine de Exxon Mobile CEO’su Rex Tillerson, petrol fiyatları yüksek kaldığı sürece hükümetlerin kendileri açısından avantajlı sözleşmelerde ısrar edeceğini söyledi. Tillerson geçtiğimiz ay bir röportajda,” Fiyatlarda bir değişim yaşanmadığı sürece çok fazla bir baskı yaratacağını sanmıyorum” dedi.

Petrol oyununda yeni olan bazı ülkelerse sözleşmelerde katı şartlar talep ediyor. Son yılların en büyük petrol yatağı keşfinin yapıldığı Angola, aşamalı vergilendirme öngören, halkının beğenisini kazanacak bir sözleşme yaptı. Buna göre petrol fiyatları yükseldiğinde, petrol şirketinin kar oranı artarken, Angola’nın karı da büyük oranda artacak.

Batılı petrol şirketleri artık ihale savaşlarına kısıtlı umutlarla giriyor. Bu katı rekabet onları petrol arama lisansını alabilmek için gelecekteki potansiyel karlardan feragat etmeye zorluyor.

Aralık ayında Libya’da yapılan bir ihalede, Wood Mackenzie’deki enerji analistlerinin bölgedeki petrolü kalitesiz olarak nitelemelerine rağmen en başarılı teklif sahipleri hükümete petrol gelirlerinin %85’ini teklif etti. İhalenin başında Exxon Mobile çıkarılan petrolün %75’ini devlete önerdi. Ancak tüm bu teklifleri %90 teklifiyle Gazprom kolayca saf dışı bıraktı ve lisansı kazandı.

Sözleşmelerini yıllar önce yapan bazı ülkelerde ise hükümetler büyük şirketlerin peşlerine düşeceği korkusu olmaksızın eskiyi de kapsayacak şekilde vergi oranlarını artırabileceklerini fark ettiler. Aralık ayında Cezayir’de olağan dışı bir gelir vergisi uygulaması başlatıldı ve devlete bağlı petrol şirketlerine tüm enerji arama sözleşmelerinde avantajlar sağlayan bir yasa yürürlüğe girdi.

Cezayir’deki en büyük yabancı petrol üreticisi olan Anadarko Petroleum yapılan düzenlemeleri protesto etti. Anadarko’nun tahminlerine göre yeni vergi yükünün 2006’nın son 4 ayında getirdiği maliyet 103 ila 190 milyon dolar arasında. Bu, şirketin Cezayir’de elde ettiği gelirin %12 ila %23 oranında azalması demek. Woodlands ve Teksas merkezli Anadarko, mevcut durumla ilgili yorum yapmayı reddetti.

Ekvator Ginesi’nde yabancı üreticilere istisnai vergiler getirilebileceğine dair düzenlemeyle karşı karşıya kalan Houston merkezli Marathon Oil de petrol fiyatları düşerse kar oranlarına ne olacağı konusunda endişeli.

Bazı yerlerde üretici ülkeler Batılı şirketlerden mevcut sözleşmelerdeki çoğunluk hisselerini geri alıyor. Şirket mülkiyet hakkı için para ödemiş bile olsa gelecekteki karlar siliniyor. Aralık’ta Royal Dutch Shell, Rusya’nın dev Sakhalin 2 projesindeki çoğunluk hisselerini Gazproma devretmek zorunda kaldı.

Venezuela vergileri ve devlet hissesi hakkını yükselttikten sonra şimdi de Batılı şirketlerin ham petrol projelerindeki %60’lık hisseyi devlete bırakmaya zorluyor. Endüstri analistlerine göre bu projeler Batılı petrol şirketlerine en çok kar getiren projelerin başında geliyor.

1990’larda sermaye fakiri Venezüella %34’lük gelir vergisi ve %1’lik devlet hissesi oranlarıyla Batılı petrol şirketlerini cezbetti. Ham petrol fiyatlarının yükselmesiyle şirketlerin açtığı petrol kuyularından adeta para fışkırdı.

Oppenheimer&Co. baş analisti Fadel Gheit, “Şirketlerin Venezüella’daki üretimlerini geri kalan faaliyetleriyle kıyasladığınızda büyük ölçüde daha karlı olduğunu görürsünüz” diyor. Gheit’in tahminlerine göre ConocoPhillips ürettiği her bir varil petrolden 22 dolar kar elde ediyordu. Bu rakam, şirketin Meksika Körfezi’ndeki üretiminde elde ettiği varil başı kardan %50 daha fazla.

ConocoPhillip konuyla ilgili yorum yapmak istemedi.

Elde edilen karın daha fazlasını alabilmek için Venezüella hükümeti mevcut sözleşmeleri bozdu. Geçtiğimiz iki sene içerisinde ağır petrol projelerindeki gelir vergileri %50 oranında artırıldı ve devlet hissesi oranı %33’e yükseltildi. Öte yandan hükümetin çıkardığı bir yasayla devletin petrol şirketi olan Petròleos de Venezüella SA’ya mevcut petrol alanlarının %60 hissesi verildi; böylece gelecek karların da büyük kısmı devlete aktarılmış oldu.

Oppenheimer analisti Fadel Gheit, Chavez’in gözünden baktığımızda Venezüella’nın petrol şirketlerinin büyük karlarına karşı verdiği cevabın mantıksız olmadığını söylüyor: “Bu durum genç bir beyzbolcunun birinci lige çıkarılmasına benziyor. Birinci lige yeni çıkan genç oyuncuya yıllık 100,000 dolar teklif ediliyor ve o da teklifi kabul ediyor. Fakat bir maçta kahraman oluyor, taraftarın sevgilisi oluyor. Bu durumda ne olur tahmin edin. Oyuncu, sözleşmesini yeni şartlarla yenilemek isteyecektir. Bu örnek, Chavez’in hissiyatını anlamanın bir yolu.”

ADAM Çeviri Grubu iyibilgi.com için çevirdi
(WSJ, 10 Nisan 2007, Russel Gold - Bhushan Bahree)



Bu haber 327 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,976 µs