En Sıcak Konular

'Devrim kaçakları' yakalandı

31 Ocak 2011 13:19 tsi
Mısır'da cezaevlerinden kaçan mahkumlardan 1330 kişinin yakalandığı bildirildi.


     Devlet televizyonunun (ERTU) verdiği haberde, Kahire çevresinde bulunan ve isyan çıktığı belirtilen dört cezaevinde ordu birliklerinin kontrolü ele aldığı ve buralardaki mahkumların güvende olduğu belirtildi.
     Habere göre İçişleri Bakanlığı kaynakları, cezaevlerinden kaçanlardan 1330 kişinin yakalandığını açıkladı.
     Cezaevlerinden kaçanların sayısı hakkında bilgi vermeyen devlet televizyonu, firariler hakkında bilgisi olanların yetkilileri uyarmalarını istedi.
     Mısır'da dün Kahire-İskenderiye yolundaki El Kantur El Hayriye bölgesinde bulunan cezaevlerinden 3 binin üzerinde mahkumun kaçtığı bildirilmişti. Bazı televizyonlar kaçan mahkumlara ateş edildiğini ve cezaevinin önünde bazı mahkumların öldürüldüğünü iddia etmişlerdi.
   
     -MÜBAREK, İSTİHBARATA YENİ BAŞKAN ATADI
   
     Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, yeni bir istihbarat başkanı atadı.
     El Ahram gazetesinin haberine göre, istihbarat başkanı Ömer Süleyman'ı önceki gün cumhurbaşkanı yardımcısı yapan Mübarek, Süleyman'ın yerine Kuzey Sina Valisi Murat Muvafi'yi getirdi.
   
     -CAMERON: PROTESTOLARI BASTIRMAK, MISIR VE DÜNYA İÇİN KÖTÜ
   
     İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, kendisinin ve ABD Başkanı Barack Obama'nın, ülkeleri kimin yöneteceğini söylemediğine dikkati çekerek, "Bu baskı, Mısır için ve dünya için kötü biter" dedi.
     David Cameron önceki gün Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i arayarak, ülkede devam eden şiddetten duyduğu endişeyi dile getirmiş ve Mübarek'i "cesur adımlar atmaya" çağırmıştı.
     İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de Mübarek'e, "ülkesinin aşırıların eline düşmesini önlemesi için demokratik dönüşüm yapma" çağrısında bulunmuştu.
     İngiltere, zorunlu kalmadıkça Mısır'a seyahat etmemeleri konusunda vatandaşlarını uyarıyor. Mısır'da aralarında Vodafone, Rolls-Royce gibi şirketlerin de yer aldığı 900'e yakın İngiliz şirketi bulunuyor. 2009 yılında İngiltere ile Mısır arasındaki toplam ticaret 3 milyar sterlindi.
     Mısır'da çoğunluğu Şarm El Şeyh ve Kızıl Deniz civarında olmak üzere, yaklaşık 30 bin İngiliz turistin bulunduğu belirtiliyor.
   
     -İNGİLİZ BASINI-
   
     Bu arada İngiliz basını Mısır'daki olaylara geniş yer veriyor.
     Financial Times gazetesi, "Batı, özgürlüklerini elde etme yolunda Mısırlıları cesaretlendirmeli" yorumunu yaparken, İsrail'in Mısır'daki gelişmeleri kaygıyla izlediğini bildirdi.
     Guardian gazetesi, Mısır'da tüm gözlerin orduda olduğunu aktararak, şu ifadelere yer verdi:
     "Bazı gözlemcilere göre, kriz karşısında sorunsuz bir geçiş süreci istediğini açıklayan Amerikan yönetimi, Mübarek'in gitmesi ve siyasi reformların başlaması konusunda generalleri ikna etmeye çalışabilir. Genelkurmay Başkanı Sami Enan hafta sonunda Washington'dan döndü. Kahire'deki diplomatlar, komutanların Mübarek'i gözden çıkarmaya hazır olduğuna dair hiçbir işaretin olmadığını söylüyor. Tunus'ta Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali'yi ülkeyi terk etmeye ikna edenler generallerdi."
     "Ortadoğu'nun geleceği Kahire'de belirleniyor" diyen Independent gazetesi, Mısır'daki krizin dünyaya petrol şoku yaşatabileceğini iddia etti.
     Gazetenin ekonomi editörü Sean O'Grady'nin kaleme aldığı yazıya göre, "Mısır petrol üretmemesine rağmen, dünya petrolünün yüzde ikisi ve küresel ticaretin yüzde sekizi Süveyş üzerinden yapılıyor."
     Times gazetesi de ana sayfasında Mısır'ın İstanbul Başkonsolosluğu önünde yapılan protestoda yakılan Hüsnü Mübarek fotoğrafına yer vererek, "Bir sonraki lider kim olursa olsun, şu anda generallerin ülkede kontrolü ellerinde tuttuklarına" dikkati çekti.
   
     -ESAD: PROTESTOLAR YENİ BİR ÇAĞA ÖNCÜLÜK EDİYOR
   
     Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ise Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, Tunus, Cezayir, Mısır ve Ürdün'deki olaylarla ilgili görüşlerini açıkladı.
     Protesto gösterilerini değerlendiren Esad, şunları kaydetti:
     ''Bu olayların dışındayız. Sonuçta, Tunuslu ya da Mısırlı değiliz. Durumun özellikle net olmaması nedeniyle tarafsız olamayız. Henüz olaylar yatışmadı. Dolayısıyla duyduğunuz veya okuduğunuz her şey gerçekçi, tarafsız ve kesin olamaz. Ancak genel olarak bölge hakkında konuşabilirim, çünkü tek bölgeyiz ve birbirimizin kopyası değiliz. Ama birçok şeyimiz ortak. Sanırım umutsuzluk nedeniyle olaylar oluyor. Umutsuzluğun iç ve dış olarak iki faktörü var. İç faktöründe devletler olarak, yetkililer olarak suçlanması gereken bizleriz. Dış faktör olarak ise büyük güçler ya da Batıda 'uluslararası kamuoyu' dediğiniz sizlersiniz. Uluslararası kamuoyu ABD ve birkaç ülkeden oluşuyor. Bütün dünyadan değil.''
     ''Türkiye ve Suriye gibi yeni güçlerle tamamen yeni bir çağa doğru yöneldiğimizi düşünüyor musunuz'' sorusuna karşılık ise Esad, ''Yeni bir çağ, ama şimdi başlamadı. Bu benim düşüncem. İran devrimi ile başladı; ancak bu bir sorun. Her zaman unutuyoruz. Hafızamız yok. 1979 yılında İran'da bir şey olduğunu unuttuk. Daha sonra benzer bir şey olmadığı için unuttuk. Ama aynı şey. Halkın inancına karşı çıkanlara karşı bir devrim. Dediğim gibi ben dışardan biriyim. İçte olanlar hakkında konuşamam. Net ve tarafsız olmak istiyorum'' dedi.
     Esad, ''Mısır ve Tunus'taki olaylar reformları hızlandırmanız gerektiğini düşündürdü mü? Mısır'da olanların Suriye'yi etkileyebileceğinden endişe ettiniz mi?'' şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
     ''Mısır ve Tunus'ta olanlardan önce reformun gerekli olduğunu görmezseniz herhangi bir reform için çok geçtir. Bu birincisi. İkincisi, sadece Tunus ve Mısır'da olanlar nedeniyle reform yaparsanız, bu bir etki değil, tepki olacaktır. Yaptığınız tepki olduğu sürece başarısız olursunuz. Dolayısıyla inançla yapmak daha iyidir. Mısır'la Suriye'yi karşılaştırdığınız zaman farklı bir açıdan bakmalısınız: Daha zor koşulları olmasına rağmen Suriye neden istikrarlı? Birçok ülke tarafından bize ambargo uygulanmasına rağmen Mısır, maddi yönden ABD tarafından destekleniyor. Halkın temel ihtiyaçlarına sahip olmaması rağmen gelişme gösteriyoruz. Bütün bunlara rağmen, halk ayaklanmıyor. Dolayısıyla bu sadece ihtiyaçlar ve reformla ilgili değil. Düşünce tarzı, inançlar ve davanızla ilgilidir. Daha önce söylediğim gibi ortak çok yönümüz var, ama aynı zamanda farklılıklarımız var.''
   
     -ORTADOĞU BARIŞ SÜRECİ-
   
     ''Ortadoğu'da barış süreci öldü mü?'' sorusu üzerine Esad, ''Hayır ölmedi, çünkü başka seçeneğiniz yok. Eğer 'ölmüş bir barış sürecinden' bahsederseniz bu herkesin savaşa hazırlanması gerektiği anlamına gelir. Bu bizim ya da bölgenin çıkarına değil. Sadece barışın bize yardımcı olabileceğine inanmak zorundayız. Bu nedenle iyimseriz'' dedi.
     Barış sürecinde üç ana ortak olduğunu, birini Arap tarafı olarak Suriye, diğerinin İsrail ve üçüncüsünün ise hakem ya da aracı olduğunu kaydeden Esad, ''Aracı, görüş alışverişinde bulunduğunuz kişidir; Türkler gibi. Hakem daha aktif olmalıdır, ki bu ABD'nin rolüdür. ABD'nin rolü çok önemli, çünkü en büyük güç, İsrail ile özel bir ilişkisi var ve anlaşmayı imzaladığınız zaman barış sürecinin garantörü olacak bir ağırlığı var. Daha önceki ABD yönetiminin birçok yetkilisiyle yaşanan sorun, iyi ya da kötü niyetli olsunlar, bölge hakkında çok az şey bilmelerinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden diğerlerinin desteğine ve tamamlayıcı rolüne ihtiyaçları var. Bu rol Avrupalılar ya da şimdiki gibi Türkler olabilirdi. Neden barışa ulaşamıyoruz? Sistemli değiliz. Toprak, barış ve 'barış için toprak' gibi ana başlıkları konuşmuyoruz. Ama hangi toprak ve barış? Tanımlamadık. Bunu tanımlamadığımız için müzakerelerde oyunlar oynayabiliriz'' dedi.
     Suriye lideri, demecinde ayrıca Türkiye tarafından başlatılan barış girişiminin organize ve işler durumda olduğunu ifade etti.
   
     -SUDAN'DA BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ ÖLDÜ
   
     Sudan'da polisin göstericilere müdahalesinde yaralanan bir üniversite öğrencisinin öldüğü bildirildi.
     Reuters'a açıklama yapan üç eylemci, polisin müdahalesinde yaralanan Omdurman Ahaliye Üniversitesinden Muhammed Abdulrahman adlı öğrencinin dün gece kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini ve toprağa verildiğini söyledi.
     Üniversitenin süresiz olarak kapatıldığı bildirildi.
     Sudan Halk Kurtuluş Hareketi'nden üst düzey bir yetkili de sağlık yetkililerinin, öğrencinin öldüğünü doğruladığını söyledi.
     16 binden fazla üyesi olan ve Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in istifasını isteyen "Değişim İçin Gençlik Hareketi" adına sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta açılan hesapta da eylemcilerin, "Sen bizim şehidimizsin Muhammed Abdulrahman" yazdığı dikkati çekti.
     Bu arada görgü tanıkları, yönetime karşı büyük protestolara sahne olan komşu Mısır'daki olayların etkisiyle düzenlenen gösterilerin ardından Hartum ve diğer kentlerdeki üniversitelerin polis ve güvenlik güçleri tarafından sarıldığını belirtti.

A.A.



Bu haber 661 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,912 µs