En Sıcak Konular

Serdar Turgut: Ben laik değilim

0 0 0000 00:00 tsi
Serdar Turgut: Ben laik değilim Yazar Serdar Turgut; "Bazı kavramları açıklamak ve savunmak cahillerin eline kaldığı zaman gayet tabii ki cumhuriyet de sistem olarak zayıflamaya mahkum olabiliyor" dedi.

Serdar Turgut'un köşe yazısı

Türkiye denildiği gibi laik bir ülkeyse o zaman da demokrasi değildir. Dini de kapsayan bir şekilde sistem oluşturmaya çalışıyorsak eğer, olmak zorunda olduğumuz şey laiklik değil sekülerleşmedir.

Türkiye’de düzeni savunduklarını sanan insanlar her fırsatını bulduklarında laik olduklarını söyler.

Bunun ne anlama geldiğini bildiklerinden bile şüpheliyim.

Aynı çevreler laiklik savunusu içinde özgürlükler lafını kullanmayı da ihmal etmezler. Onların kafasında laiklik, özgürlük ve demokrasi aynı düzlemde yer alması gereken, birbirlerine yakışır kavramlardır. Cumhuriyetin temelini de laiklik kavramı ile açıklarlar.

Bazı kavramları açıklamak ve savunmak cahillerin eline kaldığı zaman gayet tabii ki cumhuriyet de sistem olarak zayıflamaya mahkum olabiliyor.

Laiklik, dini inanışın devlet tarafından belirlenmesine verilen addır. Bu nedenle tek parti iktidarlarına özgü bir ideolojidir ve özünde de faşistik bir yaklaşımdır.

Bir sistemin laik olmasıyla demokrasiyi bağdaştırmak mümkün değildir. Eğer Türkiye denildiği gibi laik bir ülkeyse o zaman da demokrasi değildir.

Dini de kapsayan bir şekilde sistem oluşturmaya çalışıyorsak eğer, olmak zorunda olduğumuz şey laiklik değil sekülerleşmedir.

Laiklik, dini bireysel tercih olmaktan çıkarır ve dini inanışın devlet tarafından yönlendirilmesini, kuralların devlet tarafından belirlenmesini ister.

Aksine, sekülerleşme dini inanışı bireysel özgürlüklerin bağlamında görür ve kuralları devlet tarafından koymaya kalkışmaz.

Dinine uygun kuralları bireyin kendisi için koymasına güvenir ve ona müdahale etmez.

Türkiye bu kritik aşamaya gelmiştir. Laiklik yandaşları ile seküler sistemden yana olanlar karşı karşıyadır...

Laiklik yandaşları Abdullah Gül’e karşıdır ve bunun için ortaya sürebildikleri tek mesele eşinin türbanıdır.

Bu, laiklik yandaşlarının ne kadar sığ bir argüman içinde olduğunu göstermektedir. Bu sığlık içinden yıllardır çıkamamaktadırlar ve bu kısır döngüleri artık Türkiye’de rejimi zedeler hale gelmiştir.

Eğer bu insanlar dedikleri gibi gerçekten rejimi düşünüyorlarsa o zaman laiklik sığlığının dışına bir an önce çıkmalıdırlar. Dünyadaki her toplumda olduğu gibi dinin, popüler kültürün oluşmasında yeri büyüktür.

Bu nedenle din ile ilgili tutarlı bir tavır oluşturmadan düzen ile ilgili tutarlı, siyasi tavır da almak imkansızdır.

Kısır döngü dolayısıyla çıkmazlar yaratan laiklik dışına çıkıp da din meselesini ortada bırakmamanın tek yolu seküler tavrı geliştirmektir.

Bu sistemde bireyler din ile tercihlerinde ve o tercihlerini nasıl yaşayacaklarında özgür olacaklar.

Bu gerçek demokrasiye giden yolun temeltaşıdır. Ve seküler düzende kimse onun bunun türbanıyla, kıyafet seçimi ile uğraşmayacaktır.

Gayet tabii bireylerin dindar olmama tercihine de sadık kalınacaktır. Avrupa’da olan düzen budur.

Avrupa Birliği üyesi olmaya aday bir ülkede seküler olmaktan başka çıkar yol da yoktur.

Yani istesek de istemesek de seküler olacağız zaten. Tercih, düşünerek ve tercih özgürlüğümüzü kullanarak laik olmaktan çıkıp yerine seküler olmamızdır.

Bunun da AKP tarafından gerçekleştirilecek olması, düzeni korumak için var olduklarını söylemekte olan partilerin bir ayıbıdır.

Asıl onların yapması gereken iş, dinci olarak saldırdıkları parti tarafından yapılıyor. Oturup da düşünsünler tavırları hakkında.

Çankaya’da da yaşanacak transformasyon tarihsel anlamda kaçınılmazdır.

Bu dönüşümün Abdullah Gül gibi devlet adamının kontrolü altında olmasında da büyük yarar vardır.

Akşam



Bu haber 226 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,978 µs