“Korkunç polis” şık tayyörlü kadına karşı!

0 0 0000 00:00 tsi
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu, geçen Pazar günü yapıldı. İlk turdan geriye Nicolas Sarkozy ve Segelene Royal kaldı. Fransız halkı, 6 Mayıs’ta yapılacak ikinci turla 60’lı yılların geleneksel siyasetçilerine veda edecek. Türkiye

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, en ilgi çekici kampanyalardan biri olarak Fransa tarihine geçecek. Genellikle seçimlere kayıtsız kalınan ülkede, ilk tur seçime, 40 yıldır ilk kez bu kadar yüksek katılım oldu. İlk tur seçimlerinin hemen ardından yapılan anketler, ikinci turdan Sarkozy’nin zaferle çıkacağı yönünde. İlk tahminlere göre, François Bayrou’nun yüzde 18’de kalan oylarının yarısı Sarkozy’ye gidecek. Sağcı lider Jean- Marie Le Pen’in seçmenlerinin de ikinci turda Sarkozy’yi seçeceğinden kimsenin şüphesi yok.

Buna karşın, ilk tur sonuçlarının hemen ardından, Bayrou’ya mesaj gönderen Sosyalist Parti adayı  Segelene Royal’in de, Bayrou’dan kapacağı oyları artırma girişimleri var. Sosyalist Parti Genel Sekreteri François Hollande, ilk tur sonrasındaki açıklamasında, ‘’ Bayrou’yu sadece Sarkozy’ye oy vermemek için destekleyenler de olduğunu’’ söylüyordu.

Sonucun son ana kadar belirsizliğini koruması, kıyasıya bir rekabet yaşanması, genç ve hareketli yaşamlarıyla merak edilen yeni bir siyasetçi kuşağı, bu seçimi sıra dışı hale getirdi. Bu süreç, Fransız siyaseti için ‘’ büyük değişim’’ demek. Çünkü 1960’lı yıllarda ortaya çıkan ve eski siyaset geleneğine bağlı kuşak, topluca siliniyor.

Eski İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy 52 yaşında. Göçmenlere karşı sertlik politikasıyla tanınıyor ve iktidarda da bundan vazgeçmeyecek gibi. İşsiz, umutsuz göçmenleriyle sorunlar yaşayan Fransa, Sarkozy’nin uçurumu derinleştirmesinden endişeli. Uzmanlara göre Sarkozy, gençler ve göçmenler arasındaki ‘’ korkunç polis’’ imajını düzeltmeli.
Segolene Royal’in empati yeteneğine vurgu yapması, şık tayyörleri ve 53 yaşına rağmen güzelliğini koruması artı puanları. Ancak ekonomi, dış politika gibi ciddi meselelerde sessiz kalması şüphe yaratıyor.

Türkiye’ye bakışı değişir mi?

Sarkozy, her fırsatta Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşıtlığını dile getiriyor. Aday olma ihtimali ortaya çıktığından bu yana, Türkiye’de hakim olan genel kanı, ‘’ Eyvah! Türk düşmanı Sarkozy Cumhurbaşkanı olacak, Ermeni asıllı sağ kolu Patrick Deveciyan’ı da Başbakan yapacak. Hem AB sürecinde hem Ermeni meselesinde mahvolacağız!’’ şeklinde. Ancak uzmanlara göre, siyasette iktidarın bir öncesi, bir de sonrası olduğu unutulmamalı. ABD yanlısı Sarkozy’nin, iktidara geldiğinde, Türkiye’nin AB üyeliği konuşunda kendisini baskı altında hissedip daha makul bir tavır izlemesinin mümkün olduğu vurgulanıyor.

Royal, Türkiye konusunda net değil

Sosyalist Parti adayı Royal’in, Türkiye konusundaki düşünceleri, diğer tüm dış politika konularında olduğu gibi netlikten uzak. Royal, Türkiye konusunda ağzını ilk açtığında, ‘’ ben bilmem, halkım bilir’’ tavrını ortaya koydu. Bu açıklamanın yarattığı hayal kırıklığı unutulur gibi değil. Uzmanlara göre, Royal’i Türkiye konusunda, deneyimli Sosyalist Partililer yönlendirilecek.

Adayların karizma yarışı

Bu kampanya, geleneksel Fransız seçim kampanyalarının aksine’’ karizma yarışı’’ na dönüştü. Siyasi projelerden çok, iki adayın özel hayatları gündemdeydi.
İki siyasetçi özel hayatlarıyla yeteri kadar ilgi çekse de, Fransızlar için en önemli konu ekonomi. 6 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçimin sonucunda, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kimin oturacağını da, büyük ölçüde bu konudaki görüşler belirleyecek.

TEMPO

Bu haber 243 defa okundu.