En Sıcak Konular

Sırça Köşk’ten ‘reklamlar’!

0 0 0000 00:00 tsi
Sırça Köşk’ten ‘reklamlar’! Mumcu ve Uzan’ın reklamlarından ‘safahat’ akıyor. Beykoz Konakları görünümlü odalardan fakire ulufe dağıtılıyor. Kol düğmeli ve işlemeli beyaz gömleklerden parfüm kokuları yayılıyor. Reklamların devamında, ‘Afgan tazıları

Richard Nixon çok daha basit bir televizyon görüntüsü ile Amerikan Başkanlığı’nı kaybetmişti. Genç, dinamik ve masum yüzlü Jhon F. Kennedy’nin karşısına sadece bir günlük sakalla çıkınca, televizyon toplumu Amerikan halkı Nixon’u fena hırpaladı.

O günden bugüne kadar da televizyon üzerinden politika reklamları oldukça mesafe kaydetti. Özellikle seçim zamanlarında TV’den yayınlanan lider ve parti reklamları artık şehir mitinglerinden daha fazla prim yapıyor.

O da bizi görür mü?

Ancak bu tür politik reklamlarda TV’lerin bir özelliği bulunuyor. Halk ayrıntılara çok daha önem veriyor. Zaten reklam kampanyalarını hazırlayanların ekrandaki en ufak detayı bile kılı kırk yararak yerleşirmelerinin ardında bu kaygı var.

Zira burada hata felaket olur. Tersine iyi kurgulanmış bir görüntü ise her ayrıntısıyla bir mesaj verir. Örneğin Özal’ın kalemi, Çiller’in beyaz elbiseleri ya da Cem Uzan’ın bir önceki seçimde üzerinden çıkarmadığı “terli” beyaz gömleği gibi.

Beykoz Konakları production sunar…

Oysa son günlerin özellikle iki siyasi reklamında bunlar olmadığı gibi çok daha farklı mesajlar veren görüntüler var. Cem Uzan ve Erkan Mumcu’nun reklamlarından “elegans” akıyor.

Cem Uzan’ın gömleği özel dikim ve artık terli değil. Manşetli gömlek kolları alacalı kol düğmeleri taşıyor. Bir zamanlar seçim mitinglerinde terleyen gömleğin cebinde şimdi Uzan’ın isminin baş harfleri işlenmiş durumda! Ki bu İstanbullu elit yaşamın, sokak ağzıyla burjuva hayatın en sığ sosyal göstergelerinden biri.

Ve Uzan şöyle diyor; “Canım da malım da halka feda olsun!” Şimdi en başta çuvalla para götüren Uzan’ın reklamcılarına şunu söylemek lazım… “Bunu kimseye yutturamazsınız beyler!”

Türk halkının ne kadarı Beykoz Konakları veya benzer “residance”larda oturuyor. Görüntü ile söylenen arasında tezatı sezmemek imkansız. Uzan reklamının ardındaki görüntüde, özel bahçenin ağaç yaprakları “üfürme” rüzgarla püfür püfür sallanıyor, önde Uzan, emekliye bilmem kaç maaş vaadediyor… “Mazot 1 lira o-la-cak!”

İyi de… Kamera odadan çıktıktan sonra uşak Sebastian’ın getirdiği yorgunluk aperatifi “Petrus”lar kaç yüz dolar?

Mumcu’nın bindiği dal…

Uzan ve Genç Parti’nin Sırça Köşk’lü reklamından Ankara Gaziosmanpaşa villasından yapılan Erkan Mumcu reklamına geçiyoruz… Gerçi Mumcu daha çok Bilkent dolaylarını ercih ediyor ama… Bu kadar huzurlu bir ışıklandırma açıkça söylemek gerekirse fukara evlerinde de var!

Televole sosyetesi kadar politik sosyete de “yerden aydınlatmayı” yeğ tutuyor. Moda bu… Güneş ışığı veren gizli ampuller. Tıpkı halk gibi. O da az ışıklandırma yapıyor. Elektrik faturası yüzünden.

Ama seyreden şunu merak ediyor… O çalışma odasında koşturulan at nerede? Ve oda böyleyse ev ne kadar? Doğrusu Mesut Yılmaz bile bu kadarını yapmadı. Hem de hiç. Yılmaz’ın özel yaşamında lüksün önemi bilinir.

Reşit Galip’teki villasında her daim kavaslar bulunurda ama seçim kampanyalarında sürekli halkın içindeydi. Anımsayınız, “Anavatan en başta bu en büyük yarışta” şarkılı kampanya. Bu durumda Erkan Mumcu’nun kucağına muzipçe sıçrayacak afgan tazısını arıyor gözler.

Balıkçı mı, balık restoranı mı?

Bu kampanyaların tutması imkansız! Söylemleri çok güçlü ve etkileyici olsa bile kısa ve anlaşılır olmaları zamanla halkın gözünün detaylara kaymasına sebep olacak. Hele bir de örneğin Başbakan Erdoğan’ın balıkçılarla sohbetleri ve iftar çadırlarındaki görüntüleri ile yanyana getirildiğinde!

Balıkçı varyasyonunun kurmaca olduğu dillendirilse bile akıllıca olduğunu teslim gerekiyor. Reklam zaten nedir ki? O zaman, hadi reklamcı ağzıyla söyleyeyim “izlek”lerin neyi gerçekçi bulacağını sormak gerekiyor.

Entelektüel kimliği taktir gören ama ardında 10 bin ciltlik “dekoratif” kütüphanenin önünden kalkan Mumcu nereye gidecek? Balıkçıya ya da iftar sofrasına mı? Yoksa ünlü bir balık lokantasına mı?

Reklam elbette “göz” demektir ama… Bağlı bir beyin varsa işe yarar! Bizden söylemesi.

www.iyibilgi.com



Bu haber 439 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,483 µs