En Sıcak Konular

Tunus’ta radikalizm tehlikesi yok

22 Ocak 2011 11:33 tsi
Tunus’ta radikalizm tehlikesi yok Dünya, 23 yıllık Zeynel Abidin bin Ali iktidarının halk ayaklanmasıyla devrildiği Tunus'u nasıl bir geleceğin beklediğini merak ediyor. Ülkenin önde gelen muhalefet liderleri ve siyasî gözlemcileri, Tunus'u bekleyen sürece ışık tuttu.

Ülkenin uluslar arası çapta tanınan en önemli isimlerinden Komünist İşçi Partisi Lideri Hamma Hammami, Batılı ülkelerin iddia ettiği gibi Tunus’ta bir radikalizm tehlikesi olmadığını belirtiyor.

Yıllarca hapiste kalan ve sürgün hayatı yaşayan Hammami, Zeynel Abidin bin Ali’nin Suudi Arabistan’a kaçtığının ertesi günü hapisten çıkmıştı. Yeni kurulan teknokrat ağırlıklı geçici hükümette başta İçişleri Bakanı olmak üzere eski isimlerin bulunmasının kabul edilemez olduğunu belirten Hammami, İçişleri Bakanı aynı görevde kaldığı sürece can güvenliği endişesi taşıyacağını vurguluyor.

Kendileri ve Raşit Gannuşi’nin başında bulunduğu Nahda’nın içinde yer almadığı bir birlik hükümetinin başarılı olamayacağını öne süren Hammami, devrimi gerçekleştiren Tunus halkının küçümsendiğini, kimsenin bir diktatörün küçük bir protestocu grup tarafından kovulmasını kavrayamadığını belirtiyor. Demokratik süreçte yer almalarının engellenmesi durumunda sokağa ineceklerini de anlatan Hammami, Türkiye’deki komünistlerle yakından tanıştığını, Türkiye’ye pek çok defa geldiğini de ifade ediyor.

Ordunun darbe ihtimalini hiçbir zaman küçümsemediğini de ifade eden Hammami, halkın provokasyonlara kapılmaması durumunda geçiş sürecinin kolaylıkla atlatılacağını da vurguluyor.

Rejim tarafından yıllarca yasaklı olan ve lideri için de ömür boyu mahkumiyet kararı bulunan Nahda’nın önde gelen isimlerinden Avukat Semir Dilu ise liderlerinin artık Tunus topraklarına ayak basmasını beklediklerini söylüyor.

Nahda hareketinin ılımlı, vatansever, aşırılıklardan kaçan bir siyasi girişim olduğunu da vurgulayan Dilu, birtakım güçlerin Nahda’yı aşırı bir grup göstererek ülkelerine müdahale etmeye çalıştığının altını çiziyor.

Komünistlerle, liberalellerle kısaca herkesle birlikte çalışabileceklerini de vurgulayan Dilu, dünyada örnek aldıkları tek hareketin AK Parti olduğunu da anlatıyor.

Ordunun tutumunu devrim süresince çok olumlu bulduklarını da söyleyen Dilu, ülkenin bir daha diktatörlerin ellerine teslim edilmeyeceğine de işaret ediyor.

İSTİKRAR İÇİN ESKİ BAKANLARA GÖZ YUMDUK!

Eski bakanların yer aldığı hükümette yer aldıkları için bazı partiler tarafından sert bir dille eleştirilen en büyük muhalif parti durumundaki Demokratik Gelişim Partisi Lideri Maya Jeribi, geçiş döneminde ülkelerinin hızlı bir şekilde düzlüğe çıkması için bu olumsuzluğa göz yumduklarını vurguluyor.

Ordunun darbe tehlikesini de sık sık dile getirdiklerinden dolayı tepki çeken Jeribi, tüm dünyada ordunun bu ve benzeri gelişmeleri bahane ederek yönetime el koyduğunu ifade ediyor.

Ülkenin çok kısa sürede demokratik kurumlarını oluşturmasının zor olduğunu da vurgulayan Jeribi, ülkedeki tüm siyasi görüşlerin siyaset sahnesine girmesi gerektiğinin de altını çiziyor.

Tunus halkının olabildiğince anlayışlı ve demokratik olduğunu söyleyen Jeribi, ülkede hiçbir aşırılığın taraftar bulamayacağını da belirtiyor.

Halk Birlik Partisi Lideri Jellul Azzuna da bazı çevre ülkelerin Tunus’taki gelişmeleri şimdiden nasıl engelleyebilecekleri derdine düştüğünü öne sürüyor.

Siyasette boşluk olmaması için sadece Cumhurbaşkanının kalmasını desteklediklerini de ifade eden Azzuna, ekonominin gittikçe kötüye gideceği yönündeki görüşlere de katılmıyor.

“Ekonomi zaten çok kötüydü ve bin Ali rakamlarla ülkeyi iyi gösteriyordu.” diyen Azzuna, Arap ülkelerinin de ilk kez endişeye kapılarak ekonomiyi birincil gündemleri yaptığını ifade ediyor.

ORTADOĞU’DA BAZI LİDERLERİN ARTIK UYKUSU KAÇTI!

Susa Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof Adnan Munasır, Ortadoğu’da artık bazı liderlerin rahat uyuyamadığını, Tunus’taki gelişmenin kendi kapılarına da dayanmasından büyük bir tedirginlik duyduğunu öne sürüyor.

Ortadoğu’da önümüzdeki çok kısa sürede önemli gelişmeler beklediğini de anlatan Munasır, başka ülkelerde de insanların kendilerini yaktığını ancak devrim olmadığını bunun sebebinin de ülkeler arasındaki sistem, toplumsal yapı farkı olduğunun altını çiziyor. Munasır’a göre her zaman benzer olaylar benzer sonuçlar doğurmayabilir.

Tunus’un demokrasi konusunda başarısız olması için pek çok bölge liderinin çaba sarf ettiğini de öne süren Munasır, bu durumda kendi rejimlerinin haklılığına bir pay çıkaracaklarını ifade ediyor.

Muhammed Gannuşi’nin kendini devlet başkanı ilan etmesinin Tunus kanunlarına göre yanlış olduğunu belirterek, Meclis Başkanı Fuad Mebaza’nın görevi devralmasının yolunu açan ülkenin en önde gelen hukukçularından ve Tunus Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanlarından Prof Sadık Belaid ise mevcut yasalarla parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilmesinin ülke için yanlış olduğunun altını çiziyor. Kurucu bir meclisin hazırlayacağı yasalarla seçime gidilmesini öneren Belaid, Tunus ordusunun gücünün de fazla abartıldığını iddia ediyor. Belaid, “Burası Türkiye değil küçük bir ülkeyiz ve ordumuz da çok küçük. Zaten devletin kurucusu Habib Burgiba muhtemel bir ordu darbesinden korktuğu için hiçbir zaman onun güçlü bir pozisyonda olmasını istememişti.” diyor.

Ülkenin önde gelen bilim adamlarından fizikçi Munsef bin Salim ise yıllarca kendisine zulmeden bir rejimden kurtuldukları için halka teşekkür ediyor. ABD ve Avrupa’dan tedavisi için para geldiğini, ancak rejimin bu paralara el koyduğunu, hatta dışarı çıkmaması için pasaportunu elinden aldığını, internetini ve telefonunu da kestiğini söyleyen Salim, “Bin Ali döneminde ülke büyük bir hapishaneye dönüştürüldü. Ancak iktidarlarında eksik bir şey vardı, çimentoları yoktu ve ondan dolayı da bir günde kartondan bir dev gibi devrildiler.” diyor.



Bu haber 1,024 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,179 µs