En Sıcak Konular

"ADD bir cemaattir"

0 0 0000 00:00 tsi
"Vaktiyle, Can Dündar'ın hazırlayıp sunduğu ve cemaat tarikat ilişkilerinin irdelendiği Neden programında, 'Atatürkçü Düşünce Derneği de bir cemaattir' dediğimde, yanı başımda oturan dernek kurmayının 'eski bir tarikatçı' olduğunu bilmiyordum henüz.

Derneğin başkan yardımcısı olan Nur Serter, 'hayır, biz bilimsel ilkeler doğrultusunda hareket eden bir cemiyetiz' diyerek bilimin ve bilimselliğin faziletleri bahsine geçtiğinde aklımdan geçen 'İkna odalarında ne türden bir deney yapıyordunuz? Yeterince 'ampirik' bulgular elde edebildiniz mi?' gibi cümlelerdi; ama konuyu 'başörtüsü meselesi' ile dallandırıp budaklandırmaya hakkım olmadığını düşündüğümden, 'bilimselliğin' bir insanı tek başına 'birey' yapmaya ve makul kılmaya yetmediğini, sadece 'cemaatler' içinde oluyormuş gibi yapılan kimi aşırılıkların, geçmişte 'bilimi merkeze koyan' düşünce yapılarında da ortaya çıkmış olduğunu anlatmayı tercih etmiştim. Pozitivizmin babalarından sayılan Auguste Comte örneğini vermiştim, 'pozitivizm kilisesi' kurmaya kalkan ve bilim adamlarından oluşan bir 'ruhban sınıfı' oluşturmaya çabalayan, bugün artık -nihayet- kendisine kaçık olarak bakılan ünlü felsefeciyi.

Oysa o kadar uzağa gitmeme gerek yokmuş; bir zamanlar, Dr. Refet Kayserilioğlu'nun İsa Mesih'in reankarne olmuş hali olduğuna inanan bir grubun içinde yer alıp, dergilerinde içli içli döktüren, sonra da oradan aldığı ilahi şevki 'düğmeye basılmışçasına' pozitivist ve seküler bir düzeneğe transfer eden Nur Serter, hem eski bir tarikatçı (Beyti Dost), hem yeni ve seküler bir cemaatin (ADD) üyesi, hem de her iki alanda da tam bir savrulmalar kraliçesi olarak (hangi birini sayalım?), her türden örneklemin içini behemehâl doldururmuş!.. Tevekkeli değil, ben de Tandoğan mitingindeki ayinsel havanın kökenini merak ediyordum. Laikliğin bir din olarak tecessüm edişine tanık olduğumu idrak ediyordum da, bunun kendisini 'milli mücadele' 'büyük Atatürk' ve 'cumhuriyet değerleri' gibi parolalar arkasına gizleyen bir new age dini olduğu hiç aklıma gelmemişti. Baba-kız ve sürekli devrim. Teslis emrinizdedir paşam!

Konu gazetelerde de tartışıldı; ama hâlâ neden bahsettiğimi anlamamış olanlar Murat Bardakçı'nın 16 ve 19 Nisan tarihlerinde Sabah gazetesinde yayınlanan köşe yazılarına bakabilirler. Kısaca özetlersek, olay, Nur Serter'in vaktiyle (70'ler-80'ler) başkan Refet Kayserilioğlu'nun Hz. İsa'nın ruhunu taşıdığını iddia eden ve İsa'nın talimatlarını yazdığına inanılan Beyti Dost adlı ruhçu bir tarikatın dergisinde (Sevgi Birliği) düzenin yaratıcısına övgüler düzen, kehanetlerde bulunan ve inançtan bahseden şiirler ve yazılar yazmış olduğudur. (Bu arada Bardakçı'nın alıntıladığı mısralar gerçekten evlere şenlik; tekerleme gibi, 'Birliğin yapıcılığına erenler/ Sevginin büyük gücünü görenler/ Gönlünü insanlığa verenler...' diye, böyle Forrest Gump tadında akıyor sözcükler)

Nur Serter yazıları yazdığını kabul ediyor. Ama 'o günlerden bu günlere değişip geliştiğini, artık pozitivist olduğunu' söyleyerek, kendi ayağına sıkmış oluyor. Çünkü Tandoğan mitingini oluşturan en temel dinamik çökmüş oluyor böylece.

Zira o miting, 'değiştik' diyen bir partiye ve meclisteki üyelerine 'biz size inanmıyoruz' haykırışından ibarettir özde. 'Cumhuriyetin değerleriyle sorunumuz yok' diyen ve halihazırda yasalar nezdinde meşrû bulunan bir partiye ve temsilcilerine inanmayanların, 'değiştim, artık cici bir pozitivistim' diyen bir insanın 'değişimine' neden inanmak zorunda oldukları bir muammadır. Oysa, şaka bir yana, bu new age durumlar ulusalcılığı da, laikliği de fena halde bozar.

Eğer bu değişimin gerçekleştiğine inanılacaksa o zaman da diğerleri sorar: 'Tayyip Erdoğan 'değiştim' deyince olmuyor da, Nur Serter 'değiştim' deyince neden kabul görüyor?' Pek çok şey gibi, gelişme ve değişme hakkı da, ideolojik ve oligarşik kategorilere özgülenmiş bir imtiyaz mıdır?

Bir de yukarıdaki eşsiz mısraların kontekstine uygun şekilde, sahibinin anlayabileceği dilde soralım: Seninki can da, onların ki patlıcan mı?


zaman



Bu haber 318 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,693 µs